Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com
Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com
Enver Ziya Karal Osmanlı Tanzimat Dönemi indir - Tarihsuuru.com
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
şeref duyarlar ve Bâb-ı âlî'den beş büyük devletçe kendisine gösterilen ilginin neticesini<br />
bekleyerek Mısır Paşası tarafından yapılmış olan tekliflere dair kendi iştirakleri olmadıkça<br />
kat'î mahiyette bir karar almamasını rica ederler.''<br />
<strong>Osmanlı</strong> hükûmeti, yabancı devletlerin bu müdahalesini memnunlukla kabul etti. Sadrazam,<br />
Mehmet Ali Paşa ile doğrudan doğruya hiçbir görüşme yapılmayacağını ilgililere bildirdi. Beş<br />
Avrupa devleti tarafından verilen notanın Bâb-ı âlî tarafından kabul edilmesi, Hünkâr İskelesi<br />
muahedesinin sonu demektir. <strong>Osmanlı</strong> hükûmeti, Mısır paşası ile yaptığı birinci harpte<br />
Rusya'nın himayesini kabul etmiş, ikinci harpte de beş Avrupa devletinin müşterek himayeleri<br />
altına girmeyi zamanın ve şartların icaplarından saymıştı.<br />
Dışişleri Bakanı Nuri Bey, beş büyük devletin elçilerinden Suriye'nin <strong>Osmanlı</strong> Devleti'ne<br />
bırakılmasının sağlanmasını rica etti. İngiltere ve Avusturya elçileri bu dileği kabul ettiler.<br />
Fransız elçisi, Fransa'nın Mehmet Ali Paşa için beslediği sempatiden, Rus elçisi de <strong>Osmanlı</strong><br />
Devleti'ni zayıflatacak bir tedbir olduğundan Suriye'nin Mehmet Ali Paşaya bırakılmasına<br />
taraftar çıktılar. Prusya elçisinin vereceği rey, çoğunluğu sağlayacaktı. Bu sebeple Prusya<br />
hâkim durumda idi. Bu sırada Prusya ile sıkı bir dostluk teminine çalışılmakta idi. Buna<br />
rağmen, Fransa elçisi İngiltere ile Avusturya'ya katıldı ve Suriye'nin Türkiye'ye dönmesi için<br />
gereken çoğunluk sağlandı. Bundan sonra verilen kararın yürürlüğünü sağlamak için harekete<br />
geçmek gerekiyordu. İngiliz Dışişleri Bakanı Palmerston, Mehmet Ali Paşaya bir ültimatom<br />
gönderilmesini ve kabul etmediği takdirde kuvvet kullanılmasını teklif etti. Fransa'dan başka<br />
diğer devletler teklifi kabul ettiler. Fransız Umumî Efkârı Mehmet Ali Paşaya sempati<br />
besliyordu. Paris'te o kanaat vardı ki, hiçbir kuvvet onu kılıç kuvveti ile kazandığı yerlerden<br />
çıkaramazdı. Tiyer hükûmeti Mehmet Ali'ye karşı kuvvete başvurulduğu takdirde, Mehmet<br />
Ali'den tarafa çıkmaya bile karar verdi. Ren üzerinde ve Akdeniz'de harp hazırlıklarına girişti.<br />
Palmerston, Fransa'nın bu durumu karşısında, Mısır meselesini Fransa olmadan da çözmeyi<br />
uygun buldu. 15 Temmuz 1840'ta İngiltere, Rusya, Avusturya ve Prusya devletleri arasında<br />
Londra'da dörtlü bir antlaşma yapıldı.<br />
Dörtlü antlaşma, <strong>Osmanlı</strong> İmparatorluğu'nu korumak ve Mehmet Ali'yi uzlaşmaya zorlamak<br />
amacıyla yapılmıştır. Taşıdığı başlıca hükümler şunlardı:<br />
1- Mısır, babadan evlâda geçmek üzere, Güney Suriye ve Akkâ'da kayd-ı hayat şartıyla,<br />
Mehmet Ali Paşaya bırakılacak. Paşanın bu şartları kabul etmesi için on gün ara verilecek.<br />
2- Mehmet Ali Paşa, yapılan teklifi on gün içinde kabul etmezse, ikinci bir teklif yapılacak ve<br />
bunda yalnız Mısır paşalığı kendisine bırakılacak. On gün içinde bu yeni teklifi de kabul<br />
etmezse, Mısır da kendisinden zorla alınacak.<br />
Dört devlet arasında gizli olarak hazırlanan ve imzalanan dörtlü antlaşmanın ilânı, Fransa'da<br />
büyük heyecan uyandırdı. Hükûmet ve umumi efkâr Fransa'nın şerefine sürülen lekeyi<br />
temizlemek ve Mehmet Ali Paşayı yalnız bırakmamak için harbi bile göze aldılar. Fakat<br />
Fransa Kralı Lui Filip, Londra antlaşmasına milleti ve hükûmeti kadar kızmasına rağmen,<br />
İngiltere ile harbe girişmek niyetinde değildi. Mehmet Ali'ye diplomasi yoluyla yardım<br />
etmeyi daha akıllıca bir hareket saydı. İngiliz Dışişleri Bakanı, Lui Filip'in Mehmet Ali için<br />
kılıç çekmeyeceğini zaten çoktan anlamış bulunuyordu. Fransa olmadan Mısır buhranını<br />
çözmeye karar vermesinin de sebebi bu idi.<br />
Mehmet Ali Paşa, Fransa'ya güvendiği için, Mısır probleminin başından beri hudutsuz<br />
isteklerde bulunmuştu. Dörtlü antlaşmanın imzalanmasını ve Fransa'nın bu antlaşma<br />
karşısında aldığı harpçi durumu görünce, dörtlü antlaşmayı yapan devletlere de kafa tutmaya<br />
koyulmuştu. Antlaşmanın Mısır'la ilgili hükümleri kendisine Dışişleri Bakanı Kâtibi Sadık<br />
Rifat tarafından bildirildiği vakit şu sözleri söyledi.<br />
''Vallah billâh tallah malik olduğum araziden bir karış yer terk etmem. Eğer bana ilân-ı harp<br />
ederlerse, padişahın memleketlerini altüst ederek imparatorluğun harabeleri altında kendimi<br />
gömdürürüm.''