29.11.2018 Views

0235-Muzik_Tarixi-Ilhan_Mimaroghlu-1995-233s

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Ç ALG ILAR VE Ç ALG I M Ü Z İĞ İ BİÇİM LERİ<br />

Operanın doğuşuna yol açan ve o günlere kadar gittikçe gelişmiş ve<br />

yayılmış olan çoksese karşı bir tepki diye görülebilecek olan tekses yaygınlığı<br />

bir yandan da çalgı müziğinin büyümesine, çalgı müziği biçimlerinin ortaya<br />

çıkmasına yol açmış, hem de çalgı yapımcılığındaki ilerlemelerin dürtüsü<br />

olmuştur. Sırası düşmüşken burada, tekses (monodie) terimindeki anlamın,<br />

örneğin alaturka müzikteki tekses kavramından ayn olduğunu belirtmek<br />

gerekir. Avrupa müziğinde on yedinci yüzyılda başlayan tekses akımından<br />

söz ederken "eşlikli tekses": anlamalıyız. Yoksa,dokuzuncu yüzyıla<br />

kadar kilise müziğinde süregelen, ya da bugün bile alaturka denen müzikte<br />

dokuzuncu yüzyılın ilkel çoksesliliğine bile ulaşamamış olan bir özellik<br />

söz konusu değildir.<br />

Önceki yüzyılların gitgide gelişmiş, gitgide karmaşıklaşmış çoksesi yarımda<br />

kendini gösteren eşlikli tekses, yıllar geçtikçe müzik dilinin türlü biçimlerine<br />

uyarak Avrupa'nın dört bir köşesine yayılmıştır. Bir yandan kilise<br />

müziği, öte yandan da -önceleri eşlikli teksesteki görevi şarkıcının söylediği<br />

melodiyi desteklemek olan - çalgıların gitgide kimlik kazanmalarıyla<br />

koşullanan müzik tekses akımı içinde kimliklerini güçlendirmişler, evrimlerini<br />

sürdürmüşlerdir. Sonat ve konserto, teksesin uyandırdığı yeni ilgiye dayanarak,<br />

tek başma çalan çalgıcının, tek bir melodi çizgisinin kıvrımları ve<br />

ayrıntıları yoluyla dinleyicisinin ilgisini çekme çabalarının sonucunda gelişmiş<br />

biçimlerdir.<br />

Görelim, on yedinci yüzyılın çalgıları nelerdir? Bunları çalanların durumları,<br />

önemleri, başarılan nedir? Çalgı müziğinin yayılması, müzik sanatına<br />

neler kazandırmıştır?<br />

Yukarda Monteberdi’den söz ettik ve bu bestecinin operalan için<br />

kurduğu orkestrada yalnızca, Peri ve Caccini’nin opera orkestralan gibi,<br />

lavta ile klavyeli çalgıdan ortaya çıkmış bir "iskeletle yetinmediğini, ilerici<br />

günlerin orkestrasının nüvesi sayılacak bir çalgıcılar grubuna başvurduğunun<br />

bilindiğini belirttik. On yedinci yüzyılda orkestranın gelişmesi, orkestrada<br />

kullanılan çalgıları yapanların daha ileri yapım yöntemleriyle çalışmaları,<br />

çalgıcının gitgide eşlik görevinden ayrılıp tek başına yz da çalgı toplulukları<br />

içinde çalabilme yetisini kazanması, bestecilerin özellikle çalgılar<br />

için artan sayıda müzik yazmaları ve bu müziğe yeni biçimler kazandırmaları,<br />

konumuz olan çağa daha sonraki yüzyılların müzik evrimi açısından<br />

büyük önem kazandırmaktadır "Klasik" ve "romantik" çağlar, sonuçta da<br />

yirminci yüzyıl müziği, on yedinci yüzyılda atılmış temeller üzerine kurulmuştur.<br />

Hem, eski Yunan’dan beri, eski Yunan’dan bile daha önce, şarkı<br />

söyleyen sese bir ya da birkaç çalgının eklenmesi her zaman hoşa gitmişti.<br />

N e var ki Hıristiyanlık, çalgıları yasak etmiş, yalnız sese dayanan bir müziği<br />

desteklemiş, bu yüzden de çalgılara özgü bir müziğin büyümesi geciktikçe<br />

gecikmişti. On yedinci yüzyılda çalgı müziğinin de artık, kilise dışı b r<br />

38

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!