Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
075 Issue # 11/11 : PublIc Issues<br />
deneyimimizi anlatırken onu teorize etmekten keyif<br />
alıyoruz ve hatta bazen fazla teorize ederken bile<br />
bulabiliyoruz kendimizi. Projenin kendi teo-<br />
risini ve terminolojisini olus¸turm<strong>as</strong>ı da ideal durum oluyor.<br />
Sanki buna dog˘ru bir niyet veya eg˘ilim de var. Bence bizim<br />
deneyimimizde bir proje içinde dört bölüm var; 1. Proje<br />
öncesi düs¸ünüm, 2. Pratig˘in süreci, 3. Rehavet teorisi,<br />
4. Projenin teorisi. Bu dört bölüm birbiri ardından içiçe<br />
geçerek olus¸uyor denebilir.<br />
Özge: Rehavet teorisini biraz açar mısın? Y<strong>as</strong>¸anmıs¸lık eg˘er<br />
"payl<strong>as</strong>¸ılmazsa" teoriyle kayboluyor diyorum <strong>as</strong>lında ben.<br />
Seçil: Rehavet teorisi s¸öyle bir s¸ey: projenin gerçekles¸ti-<br />
rilmesinin ardından yog˘un "pratik" dönemden çıkmıs¸ olundug˘u<br />
için bu dönem projenin gerçekles¸tig˘i mekâna ve duruma<br />
bir yabancıl<strong>as</strong>¸ma getiriyor ki bu iyi bir durum. Bu yabancıl<strong>as</strong>¸ma<br />
bir tür durma, uzakl<strong>as</strong>¸ma, projeden bütünüyle<br />
sıyrılma halini içeriyor. Bunu sürekli üretim halinde ol-<br />
manın olanaksızlıg˘ı üzerinden açıklayabiliriz. Rehavet<br />
dönemi yani kendini bırakmıs¸lık ve durgunluk hali, yog˘un<br />
bir y<strong>as</strong>¸anmıs¸lıktan çıkılmıs¸ oldug˘u için sag˘lıklı bir dönem<br />
ama bu dönemin geçeceg˘i sürenin kontrolü, mekânın ve<br />
ilis¸kilerin üreticisi olan sanatçının ve kolektif yapının<br />
elinde olmalı. Yani bazen bu dönemin de teorisinin yani<br />
düs¸ünümünün yapılm<strong>as</strong>ı gerektig˘ini düs¸ünüyorum. Salt bir<br />
geri çekilme ve dinlenme hali mümkün olamıyor, ya da kısa<br />
süreli mümkün olabiliyorken, mesafenin getirdig˘i b<strong>as</strong>¸ka<br />
bakıs¸ların projeye bakıs¸ı teorize etmesine imkân vermekten<br />
bahsediyorum. Rehavet teorisi <strong>as</strong>lında projenin teorisini<br />
yapmaya geçis¸te bir tür ara dönem; yarı farkındalık yarı<br />
esrimeyi içinde barındıran bir hal. Rehavet teorisi pratik-<br />
ten teoriye sıçramayı, atlamayı, zıplamayı yumus¸atan bir<br />
aralık. Sert bir geçis¸ ve kendi deneyimini fazla teorize<br />
etmek yerine, teorinin kurulm<strong>as</strong>ına olanak sag˘layan sürecin<br />
kolektif için farkındalıg˘ını yaratmak gibi de<br />
düs¸ünebiliriz bunu.<br />
Özge: Aslında bunlar amaç deg˘il sonuçlar. I ˙ s¸in etik boyu-<br />
tunu tartıs¸abilmek için gereken bilgiler. Oda Projesi<br />
is¸lerinde etki ve tepkiyi görünür kılmak önemli. "Hata"<br />
meselesine dönmek gerekirse, gecekonduyu ins¸a eden Mustafa<br />
beyin deneyimi ve bizim onlarla y<strong>as</strong>¸adıg˘ımız deneyimlerin<br />
kesis¸tig˘i noktaları sunmak önemliydi. "I ˙ kinci izleyici"<br />
denen kis¸i için bunlar pek görünür olmadı. O kis¸ilikleri<br />
egzotize etmeden bunu n<strong>as</strong>ıl b<strong>as</strong>¸arabilirdik? Bu yüzden bu<br />
sunum sorunu önemli. Video gibi araçların tuzag˘ı da<br />
<strong>as</strong>lında bu.<br />
Seçil: Oda Projesi kendi sanat üretimini bir niyet olarak<br />
anlatır. Bunun kendi içinde bir tutarlılıg˘ı var, ve bu<br />
bir anlamda koruyucu da bir tanım. Niyet dedig˘imizde sorum-<br />
luluk alanımızı biraz daraltmıs¸, odaklanmıs¸ oluyoruz. Bu<br />
anlamda niyet <strong>as</strong>lında sonuç deg˘il süreçtir. Bu da sanatçı<br />
kolektiflerinin üretimini sosyal sorumluluk projelerinde<br />
çalıs¸anların (I ˙ ngilizce'de "social worker"ların) üretimin-<br />
den ayıran bir bakıs¸a is¸aret eder. Niyet, projeleri<br />
birbirine bag˘layan bir ara bag˘dır. Gecekondu projesi bir<br />
bienalde yer alm<strong>as</strong>ı açısından bir niyet bag˘lamında düs¸ünüebilir<br />
ama sonuç olarak ortaya çıkmıs¸tır. Yukarıda saydıg˘ım<br />
proje <strong>as</strong>¸amalarından geçmis¸ ve kendini sunmus¸tur.<br />
Burada sorum hem Oda'ya hem de Derya'ya olacak: bir durumu<br />
egzotize etmek ne demektir? Konu gecekondu oldug˘u için<br />
mi bu soruyu soruyor Özge? Piknik 13 projesinde piknik ve o<br />
bag˘lamda mahalle egzotize edilmis¸ olabilir mi? Hayatımın<br />
Fotog˘rafı 14 projesinde mahalleden projeye katılanlar<br />
egzotize edilmis¸ olabilir mi?<br />
Derya: Evet, is¸te tam da bu noktada geliyor eles¸tiriler. 15<br />
Bu eles¸tirilere göre bu sorulara evet cevabı verilebilir,<br />
yani Ada'da da, Piknik'te<br />
de, Hayatımın Fotog˘rafı'nda<br />
da bir tür egzotikles¸tirme<br />
vardır. Egzotikles¸tirme so-<br />
nuçta da süreçte de ortaya<br />
çıkabilir. Hatta amaçlan-<br />
madıg˘ı halde ortaya çıkabilir.<br />
Burada can alıcı soru sanki<br />
s¸u: Bu egzotikles¸tirme<br />
mekanizm<strong>as</strong>ına teslim olmamak<br />
için ne gibi stratejiler<br />
gelis¸tirilebilir?<br />
Özge: Bir durumu egzotize<br />
etmek, o durum, nesne veya<br />
özneyle kars¸ılıklı hiçbir<br />
ilis¸ki kurmadan, hiçbir<br />
"mübadele" yapmadan onu b<strong>as</strong>¸-<br />
kalarına sunmak, yani sadece<br />
görüp, algılayıp, onu bir<br />
de b<strong>as</strong>¸kalarına göstermektir.<br />
Ben kurulan ilis¸kilerin<br />
görünürlüg˘ünü, katılımcılıg˘a<br />
açık olus¸unu bu anlamda<br />
önemsiyorum. Onun için gece-<br />
kondu orada tek b<strong>as</strong>¸ına kaldı-<br />
g˘ında (her ne kadar Annex<br />
gazetesi ve bilbordla deste-<br />
klenmis¸ olsa da) 16 izleyici<br />
tarafından egzotik veya otan-<br />
tik bir nesne olarak algılanm<strong>as</strong>ı<br />
normal diye düs¸ünüyorum.<br />
I ˙ lis¸ki kurdug˘unuzda,<br />
o ilis¸kinin bir süreci oldu-<br />
g˘undan, bir hikâye anlatmıs¸<br />
oluyorsunuz. Bu hikâyenin<br />
anlatılm<strong>as</strong>ında bir sakınca<br />
görmüyorum ben. Yani o<br />
hikâyenin egzotik oldug˘unu<br />
düs¸ünmüyorum. Ama Piknik<br />
ve Hayatımın Fotog˘rafı'nda<br />
bir süreç var ve o süreç,<br />
o hikâye görülebiliyor. Pik-<br />
nik özel bir durum <strong>as</strong>lında,<br />
orada gösteriye dönüs¸en,<br />
içindekiler deg˘il kurulan<br />
mekândı öncelikle. Mahallede<br />
çekilmis¸ fotog˘raflar tek<br />
b<strong>as</strong>¸larına elbette egzotikler<br />
ama biz onları tek b<strong>as</strong>¸ına<br />
göstermedik, hatta hiç gös-<br />
termedik. O fotog˘raflar<br />
çekildi ve sahiplerine teslim<br />
edildi. Önemli olan kars¸ılıklı<br />
y<strong>as</strong>¸anmıs¸ deneyimdi.<br />
I ˙ stanbul<br />
Seçil: Acaba müelliflik<br />
meselesine, "I ˙ stanbul<br />
ve müelliflik" üzerinden<br />
yakl<strong>as</strong>¸abilir miyiz?<br />
Derya: I ˙ stanbul ve müelliflik<br />
ilis¸kisini düs¸ünmek<br />
bana anlamlı geliyor çünkü<br />
son tahlilde bizi mekân ve<br />
müelliflik tartıs¸m<strong>as</strong>ını<br />
açmaya zorlayan I ˙ stanbul'un<br />
gündelik hayatını üreten<br />
13<br />
Berlinli sanatçı<br />
Erik Göngrich'in<br />
I˙stanbul'u pik-<br />
nik-s¸ehir olarak<br />
gözlemleyen<br />
Piknik projesi,<br />
10 Haziran 2001.<br />
s¸ahkulu sokag˘ının<br />
avlusu, isteyen<br />
herkesin dog˘al<br />
olarak içinden<br />
geçtig˘i, bir soluk<br />
alma ve, içindeki<br />
bitkiler de<br />
düs¸ünüldüg˘ünde,<br />
aynı zamanda bir<br />
soluk verme yeri<br />
idi. O gün avluda<br />
hep beraber pik-<br />
nik yapılırken<br />
herkes ayakkabıla-<br />
rını avlunun<br />
dıs¸ında bıraktı.<br />
Avlu mahallenin<br />
salonu oluverdi,<br />
kamusal alanda özel<br />
bir mekân yaratıl-<br />
mıs¸ oldu, böylece<br />
avlu yeniden<br />
tanımlandı. Pik-<br />
nikte yenecekler,<br />
içilecekler ve<br />
kullanılacak<br />
kapkacak, sabah-<br />
tan en yakın<br />
mahalle pazarına<br />
gidilerek temin<br />
edildi. Bir hafta<br />
öncesinden dave-<br />
tiyeler hazırlanıp<br />
koms¸ulara dag˘ıtı-<br />
ldı. Davetiyede<br />
herkesten bir pik-<br />
nik yemeg˘i pis¸ir-<br />
mesi de rica<br />
ediliyordu. Sonra<br />
sıra avluyu pl<strong>as</strong>-<br />
tik halılarla<br />
kaplamaya geldi.<br />
Erik, kent içinde<br />
kullanılan bu<br />
çokis¸levli halı-<br />
ları s¸öyle tanım-<br />
lıyordu: "Yere<br />
koydug˘unuz an, özel<br />
ya da kamusal<br />
alan farketmez,<br />
or<strong>as</strong>ı sizin olu-<br />
veriyor." I ˙ stan-<br />
bul'daki kamusal<br />
alanın bir nevi<br />
sorgulam<strong>as</strong>ı gibi<br />
de olan piknik,<br />
sokakta ama ayak-<br />
kabısız olmanın<br />
tuhaflıg˘ı içinde,<br />
"kamusal" veya<br />
"özel" diye tanım-<br />
layabil-eceg˘imiz<br />
mekânların I ˙ stan-<br />
bul'da gerçekten<br />
var olup olmadıg˘ı<br />
sorusunu ortaya<br />
atıyordu.<br />
14<br />
8. I ˙ stanbul Bie-<br />
nali kapsamında<br />
gerçekles¸en Ada<br />
projesinin Galata<br />
ayag˘ı "Cumartesi<br />
Bulus¸maları" adı<br />
altında bir dizi<br />
etkinlikti. Oda<br />
Projesi bu çerçe-<br />
vede birçok sanat-<br />
çıyı mahalleli<br />
ile is¸birlig˘i<br />
içinde projeler<br />
üretmeye davet<br />
etti. Hayatımın<br />
Fotog˘ rafı projesi<br />
Belmin Söylemez ve<br />
Orhan Cem Çetin'in<br />
ortak pro-<br />
jesiydi. Mahalleden<br />
projeye katılmak<br />
isteyenler,<br />
çektirmek istedik-<br />
leri en güzel<br />
fotog˘raflarını<br />
çektirdiler ve bu<br />
sırada yapılan<br />
görüs¸melerin video<br />
filmi yapıldı.<br />
Çekilen fotog˘raflar<br />
sahiplerine<br />
verildi, Oda Pro-<br />
jesi mekânında<br />
sadece foto-<br />
g˘raflardan olus¸an<br />
bir kolaj<br />
ile çekilen video<br />
sergilendi.<br />
15<br />
Sözkonusu eles¸ti-<br />
rilerin sahibi,<br />
doktora tezi danıs¸-<br />
manım ve sevgili<br />
arkad<strong>as</strong>¸ım Rachel<br />
Haidu'ya tes¸ekkür<br />
ederim.<br />
16<br />
Ada adlı proje<br />
kapsamında kentin<br />
bazı reklam pano-<br />
larında satılık<br />
bir gecekonduya<br />
dair sahte bir<br />
ilan yer almıs¸tı.