You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
079 Issue # 11/11 : PublIc Issues<br />
mücadele etmek yeni biçimlere yol açar. Müelliflig˘in<br />
olmadıg˘ı deg˘il, ama bence sonsuzca tartıs¸ıldıg˘ı bir dünya<br />
b<strong>as</strong>¸ka bir dünya olabilir. Tamamen kaldırılm<strong>as</strong>ı ise<br />
yeni b<strong>as</strong>¸ka müellifliklere yol açar. Varlıg˘ını kabul edip<br />
tartıs¸arak dönüs¸türelim.<br />
Derya: "Müelliflig˘in sonsuzca tartıs¸ıldıg˘ı bir dünya"<br />
sanki zaten müelliflig˘in bildig˘imiz dar anlamını yitirdig˘i,<br />
yeni tariflerinin yapılmaya b<strong>as</strong>¸landıg˘ı, o tariflerin de<br />
sorgulandıg˘ı bir dünya olacaktır gibi geliyor bana.<br />
Müelliflig˘in y<strong>as</strong>aklandıg˘ı veya zorla ortadan kaldırıldıg˘ı<br />
bir dünyadan bahsetmiyorum. Bugünkü (kapitalist) man<strong>as</strong>ıyla<br />
müellif olmanın önemsiz hale geldig˘i bir dünyayı k<strong>as</strong>tediyorum.<br />
Özge: Oda Projesi <strong>as</strong>lında müelliflig˘in önemsiz hale<br />
geldig˘i durumlar yaratıyor diyebilir miyiz? Öte yandan da<br />
Oda Projesi çerçevesinde müelliflik tartıs¸m<strong>as</strong>ı bizi bir<br />
yere götürmez diye düs¸ünüyorum, çünkü yapılar bunu dikkate<br />
alarak kurulmuyor. Bu yüzden müelliflik degil çevirmenlikten<br />
bahsettim <strong>as</strong>lında. Bence Oda'yı "çeviri" üstünden<br />
okumak daha faydalı olabilir. Buna bir ortak dilin yaygınl<strong>as</strong>¸abilir,<br />
esneyebilir, s¸ekillenebilir hali diyebilir<br />
miyiz? Çünkü dilsel çevirinin kendisi bile <strong>as</strong>lında, çok<br />
düz bakarsak, "yazar Türkçede n<strong>as</strong>ıl yazardı?" diye<br />
düs¸ünerek yapılan bir s¸ey. Yani o noktada yorum katılabilir,<br />
o zaman varolan metne/mekâna bag˘lı olan bir müelliflik<br />
durumunu tartıs¸abiliriz belki. Ama çevirmen <strong>as</strong>lında iki<br />
dil ar<strong>as</strong>ında bir aracıdır, ki bu da Oda Projesi'nin eyleme<br />
geçtig˘i durumlardaki konumuna uygun bir s¸ey. Oda Projesi'<br />
nde dil meselesi de önemli; bu yüzden proje, "dil" üstünden<br />
de okunmalı diye düs¸ünüyorum. Üçüncü mekân dedig˘imiz s¸ey<br />
biraz da üçüncü dil demek ne de olsa.<br />
Çeviri ve Taklit<br />
Seçil: Özge, çeviri meselesine sen genel olarak çok yer<br />
veriyorsun, bunu daha somut örneklerle açıklar mısın? Bana<br />
Oda Projesi'ni sadece tercümanlık üstünden açıklamak fazla<br />
iyimser bir bakıs¸ gibi geliyor, hatta biraz da olumlayıcı<br />
bir bakıs¸ gibi...<br />
Özge: Müelliflik katı bir s¸ey, bitmis¸ bir is¸in altına imza<br />
atmak yani. Oda Projesi bir niyet ve öneriler dizisinden<br />
bahsediyor, aynı metnin iki ayrı çevirisi ar<strong>as</strong>ındaki fark<br />
gibi. Bir çevirmen dig˘erinden çok farklı çevirebilir, çünkü<br />
o, orijinal metnin ikinci bir dildeki önerisidir <strong>as</strong>lında.<br />
Çeviri derken onun kendi iç dinamikleriyle de oynamaktan<br />
bahsediyorum bir yandan. Yani ortak bir dil olus¸turma<br />
niyetiyle yapılan bir çeviriden bahsediyorum. Çeviriyi de<br />
tek anlamlı kullanmıyorum. Galata'daki mekânımızın<br />
bulundug˘u mahalle dıs¸ında yaptıg˘ımız dig˘er uzun süreçli<br />
projelerde de bulundug˘umuz mahallelerdeki gündelik y<strong>as</strong>¸amın<br />
bir çevirisini yapıyorduk <strong>as</strong>lında. Yani mekânlara bir<br />
nesne eklemeksizin, orada gündelik hayatta ne yapılıyorsa<br />
biz de onu yaptık. Mekânın çevirisi de vardı, gündelik<br />
y<strong>as</strong>¸amın sanat mekânı içinde y<strong>as</strong>¸antılanan s¸eye çevirisi de<br />
vardı. Seçil, çevirinin iyimserlikle ilis¸kisini biraz<br />
açarsan belki daha iyi anlarım ne demek istedig˘ini...<br />
Seçil: Oda Projesi çevirmendir demek, bir niyeti süreçten<br />
sonuca ul<strong>as</strong>¸tırdıg˘ı için olumlu bir is¸ yapmıs¸tır demek<br />
gibi geliyor bana. Ben çeviri yerine taklidi önereceg˘im.<br />
Çeviride müellif olma hali varken, taklitte bir tür tekrar<br />
ve müellifsizles¸me (de-authorization) hali var diye<br />
düs¸ünüyorum. Çeviri yapan kendi çevirisini önerir, yeniden<br />
yazmıs¸tır "orijinal" metni kendi dili ile... Taklit<br />
"orijinal" kavramı ıs¸ıg˘ında görüldüg˘ünde bir çeviri olarak<br />
da düs¸ünülebilir; bu anlamda "orijinal"in bir yorumudur.<br />
Burada bence, kötü bir<br />
çeviri ihtimalinin gözardı<br />
edilmis¸ olm<strong>as</strong>ında yatan bir<br />
olumlayıcılık var, iyimserlikle<br />
bunu k<strong>as</strong>tediyorum.<br />
Çeviri "ben böyle görüyorum,<br />
böyle duyuyorum, bu yüzden<br />
de böyle dillendiriyorum"<br />
derken bir tür savunma sag˘-<br />
lıyor sanki.<br />
Derya: Bu taklit meselesi<br />
önemli geliyor bana. Taklidin<br />
yaratıcılıg˘ından bahsedebilir<br />
miyiz? Çeviri ile taklidin<br />
kesis¸tig˘i yerler nereler?<br />
Çevirinin bir müelliflik so-<br />
runu olmaktan çok bir<br />
"aracılık" meselesi oldug˘unu<br />
düs¸ünüyorum bunu söylerken.<br />
Yorum ise hem taklitte hem<br />
de çeviride var sanki.<br />
Özge: Ben çeviriye kesinlikle<br />
bir sonuç olarak bakmıyorum,<br />
o yüzden çeviri diyorum yani<br />
aynı metni herkes "kendine<br />
göre" çevirir, ki bu da bir<br />
"söyleme" halidir. Aslında<br />
çeviri de bir tür taklittir<br />
bu anlamda, orijinal metnin<br />
taklidi. Kötü ya da iyi bu<br />
noktada ortadan kalkıyor<br />
zaten, yani ben sanat bag˘lamı<br />
dıs¸ındaki çeviriye de böyle<br />
bakıyorum, çevirmenin ruh<br />
hali bile n<strong>as</strong>ıl "söyledig˘ini"<br />
etkiler. Derya'nın dedig˘i<br />
gibi ben de çevirmenin bir<br />
aracı oldug˘unu düs¸ünüyorum,<br />
o yüzden Oda Projesi'ne bir<br />
de çeviri bag˘lamı üzerinden<br />
bakmak istiyorum. Çeviride<br />
yorum kesinlikle vardır.<br />
(Buna bazı görüs¸ler kars¸ı<br />
çıkacaktır elbette). Çeviri<br />
hali, her s¸eyi oldug˘u gibi<br />
algılamaya, katı tanımlamalara<br />
kars¸ı direnen bir<br />
tavırdır.<br />
Derya: Ortakl<strong>as</strong>¸a üretimden<br />
bahsediyoruz ama imzayı atan<br />
nihayetinde is¸in içindeki<br />
bütün insanlar deg˘il, sanatçı<br />
(lar) oluyor. Çünkü sanat<br />
düny<strong>as</strong>ının içinde yer alıyor,<br />
onun içinde hareket ediyor<br />
sanatçı, sanatçı kimlig˘ini<br />
t<strong>as</strong>¸ıdıg˘ı sürece. Ama bu bir<br />
çaresizlik, bir mahkumiyet<br />
deg˘il belki. Çünkü mesela<br />
müelliflik üzerine sorular<br />
ortaya atarak sanat düny<strong>as</strong>ı<br />
hakkında sorular üretebilirsiniz<br />
ve bu pekala bir<br />
tür kurumsal eles¸tiriye<br />
dönüs¸ebilir. 21<br />
Özge: Oda Projesi yaratmıs¸<br />
oldug˘u ortamlarda farklı<br />
21<br />
Burada "kurumsal<br />
eles¸tiri" derken<br />
referansım sanat<br />
düny<strong>as</strong>ını ve onun<br />
konvansiyonlarını<br />
eles¸tirel biçimlerde<br />
ele alan selfrefleksif<br />
sanat<br />
pratikleri. Mesela<br />
Hans Haacke'nin<br />
is¸leri buna iyi<br />
örnek tes¸kil eder.