Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
081 Issue # 11/11 : PublIc Issues<br />
sürece imzadan bahsetmek zorundayız. Bu da sanatın içinde<br />
hareket ediyor olmanın bir sonucu <strong>as</strong>lında. Ama imzayla<br />
oynamak, onu kaydırmak hem mümkün hem önemli. Bu imzanın<br />
atıldıg˘ı yerler deg˘is¸ebildig˘i sürece imza da esnek<br />
kılınabilir sanki. Mesela Oda Projesi kimi zaman gazete<br />
çıkarıyor, kimi zaman radyocu gibi davranıyor, kimi zaman<br />
bir sanat sergisinin etiketinde yer alıyor.<br />
Günes¸: I ˙ mzanın anlamları üstünde ne kadar yog˘unl<strong>as</strong>¸ırsak<br />
yog˘unl<strong>as</strong>¸alım, neticede biz üç kis¸i olarak Oda Projesi<br />
adında birles¸ip b<strong>as</strong>¸kalarıyla birlikte bir üretim sürecine<br />
giriyoruz ve süreci Oda Projesi adıyla payl<strong>as</strong>¸ıyoruz.<br />
Veya b<strong>as</strong>¸ka bir sürece Oda Projesi olarak davet ediliyoruz.<br />
Katılımcıların adları her zaman payl<strong>as</strong>¸ılıyor ama bir<br />
sonraki maceraya biz yine üç kis¸i olarak davet ediliyoruz.<br />
Yani imzanın kalkm<strong>as</strong>ı mümkün deg˘il. Ama imz<strong>as</strong>ını ve<br />
tavrını sürekli korumaya çalıs¸mak sanırım bizim gibi bir<br />
olus¸umun büyük bir sorunu olurdu. Oda Projesi kesin bir<br />
tarz ve tavır deg˘il. Burada Özge'nin dedig˘i gibi farklı<br />
alanlarda imzayı payl<strong>as</strong>¸arak, çog˘u projede b<strong>as</strong>¸kalarıyla<br />
imzamızı ortak atarak imzanın ag˘ırlıg˘ıyla da bir s¸ekilde<br />
b<strong>as</strong>¸ etmeye çalıs¸ıyoruz.<br />
Özge: I ˙ mza ortadan kalkmalı demiyorum ama bunun izleyici<br />
ile de ilis¸kili oldug˘unu söylemeye çalıs¸ıyorum. Yani onu<br />
izleyen biri oldug˘unda imzanın bir anlamı var. Yani olayın<br />
gercekles¸tig˘i an, izleyen kimse yoksa, imzaya da gerek<br />
yoktur demek istedim. Ama o an önemli is¸te. Biz o projeleri<br />
yaparken, izleyen ya da dıs¸arıdan katılan biri olsaydı o<br />
proje çok farklı bir proje olurdu. Yani video kaydı yapmak<br />
farklı bir s¸ey, çünkü onu kullanıp kullanmama kararı sana<br />
kalmıs¸, ölü ars¸iv olarak deg˘erlendirmek her zaman mümkün.<br />
Bu bir tiyatro ya da gösteri deg˘il, bunu demek istiyorum:<br />
ya hep birlikte izleyici oluruz, ya da olmayız... Yaptıg˘ımız<br />
bir günlük projeler çok yüz yüze ve iç içe bir<br />
ilis¸kiyi gerektiren projelerdi, özel y<strong>as</strong>¸ama yakın olan,<br />
onu taklit eden s¸eylerdi. Yani evinden es¸ya getirmek,<br />
birinin dog˘umgününü kutlamak gibi... Orada yog˘un ilis¸kinin<br />
y<strong>as</strong>¸andıg˘ı bir anda izleyicinin olmam<strong>as</strong>ı daha sag˘lıklı<br />
bir ilis¸kinin olus¸m<strong>as</strong>ını sag˘lıyor demek istedim. I ˙ s¸te belki<br />
de bu "payl<strong>as</strong>¸ma" meselesine geliyor yine. Sanat ortamı,<br />
bunları payl<strong>as</strong>¸abileceg˘imiz bir mekân <strong>as</strong>lında. Demokratik<br />
oldug˘unu düs¸ündüg˘ümüz ya da öyle olm<strong>as</strong>ını istedig˘imiz,<br />
öyle olm<strong>as</strong>ı gerektig˘ini düs¸ündüg˘ümüz bir alan.<br />
Derya: Sanatın izlenen, seyredilen, bakılan, yani "göze<br />
hitabeden," görsellig˘e dayalı bir s¸ey olagelmesi, bunun<br />
sebepleri ve bunun etrafında s¸ekillenen sorular da önemli.<br />
Kavramsal sanat bile, görme dıs¸ındaki duyulara hitap ettig˘i<br />
halde, y<strong>as</strong>¸anan bir s¸ey haline gelemiyor. Buradan da tabii<br />
sanat tarihindeki sanat-hayat ilis¸kisine dair tartıs¸malara,<br />
Dadaizm'e, Fluxus'a bag˘lanabiliriz.<br />
Özge: Peki sen Oda Projesi'nin yaptıklarını "kavramsal<br />
sanat" olarak mı deg˘erlendiriyorsun? Oda bir proje önerisi-<br />
dir deyince kavramsall<strong>as</strong>¸ıyor, bu dog˘ru. Bu <strong>as</strong>lında benim<br />
de aklımı kurcalayan bir soru. Bir yandan sosyal sanat<br />
kategoriz<strong>as</strong>yonları da 29 çok sınırlayıcı. Oda Projesi kesin-<br />
likle bag˘lı oldug˘u yerelliklerden koparılmadan düs¸ünülmeli.<br />
Yani belki de kendisi b<strong>as</strong>¸lı b<strong>as</strong>¸ına bir kategoridir. Yani<br />
belki de çes¸itli olus¸umlara bu gözle bakmalıyız. Örneg˘in,<br />
Hafriyat'ı ya da HaZaVuZu'yu hangi kategoriye koyabiliriz?<br />
Oda Projesi vak<strong>as</strong>ında müelliflik meselesini sanat yapıtı<br />
ve izleyici üzerinden tartıs¸maya açabiliriz gibi geliyor<br />
bana. Oda Projesi türünden grupların projelerini "dıs¸arıdan"<br />
izliyor olmanın yarattıg˘ı sorunları tartıs¸abiliriz.<br />
Bu yüzden <strong>as</strong>lında çabamız galiba daha çok yüzyüze gelmek.<br />
Mesela Tensta'da 30 yaptıg˘ımız gibi, sanatçının fiziksel<br />
olarak is¸inin b<strong>as</strong>¸ında durm<strong>as</strong>ı ve ziyaretçilerle birebir<br />
ilgilenmesi, zihinsel anlamda<br />
is¸e katılım sag˘lamaya<br />
çabalam<strong>as</strong>ı gibi taktikler<br />
önem kazanıyor. Yani müellif<br />
ya da yazar olmaktan çok<br />
"konus¸an" olmak…<br />
Derya: Bu bizi "öteki"ni<br />
dinlemek yerine "öteki"yle<br />
konus¸mayı önerme nokt<strong>as</strong>ına<br />
mı getiriyor? Yoksulluk<br />
Halleri kitabında da bahsi<br />
geçiyordu bunun. 31<br />
Sunum<br />
Özge: Bir de Spivak'ın "Can<br />
the subaltern speak?" metnine<br />
bakalım. 32 Bu metinde Spivak,<br />
Deleuze'ü temsil (representation)<br />
kavramını tek anlamda<br />
kullandıg˘ı için eles¸tiriyor.<br />
Bunu, Deleuze'ün, "Bir teori<br />
tıpkı bir alet edevat kutusu<br />
gibidir. Göstereniyle hiçbir<br />
ilgisi yoktur." ve ayrıca<br />
"Artık temsilden bahsede-<br />
meyiz; sadece eylem söz kon-<br />
usudur" 33 sözlerine kars¸ılık<br />
yapıyor. S¸öyle bir ayrım<br />
yapıyor Spivak: "Temsilin<br />
iki anlamı bir arada is¸ler:<br />
politikada oldug˘u gibi '...<br />
adına konus¸mak' ve sanat ya<br />
da felsefede oldug˘u gibi '...<br />
için konus¸mak'. Teori de<br />
sadece bir 'eylem' oldug˘undan,<br />
teorisyen ezilmis¸ grubu<br />
temsil etmez (onlar adına<br />
konus¸maz). Aslında özne,<br />
tipik bir bilinçlilik örneg˘i<br />
(gerçeklig˘i layıg˘ıyla yeni-<br />
den sunan kis¸i) olarak görül-<br />
mez". Yani <strong>as</strong>lında mesele<br />
biraz da buradan b<strong>as</strong>¸lıyor,<br />
Oda Projesi bu iki ayrımın<br />
neresinde duruyor? Yani<br />
temsilci degiliz, peki yeni-<br />
den mi sunuyoruz?<br />
Günes¸: Bu çok önemli bir<br />
soru. Yeniden sunmak yeni bir<br />
öneride bulunmak mı? Bir<br />
örnek üzerinden gitmeye çalı-<br />
s¸acag˘ım, mesela radyo pro-<br />
jesi. 34 Radyo bir iletis¸im<br />
aracıdır en b<strong>as</strong>it anlamıyla.<br />
Peki Oda Projesi bu iletis¸im<br />
aracını kendisine göre tekrar<br />
yorumlayıp sunarken, mesela<br />
özellikle parazitler, bozuk<br />
seslerden de olus¸an ses<br />
kolajları hazırlarken, yeni<br />
bir radyo metodu mu öneriyor<br />
yoksa sadece metodları deg˘is¸-<br />
tirerek imkânların<br />
çoklug˘uyla ilgili düs¸ünmeye<br />
mi çalıs¸ıyor?<br />
29<br />
Bkz. http://www.<br />
republicart.net/<br />
disc/aap/kravagna<br />
01 _en.htm<br />
30<br />
Proje4l adlı<br />
proje. 17 Ag˘ustos<br />
– 24 Ekim 2004.<br />
Tensta Konsthall,<br />
Stokholm, I ˙ sveç.<br />
Küratörler: Ylva<br />
Ogland, Rodrigo<br />
Mallea Lira ve<br />
Jelena Rundqvist.<br />
11 Eylül 2004'te,<br />
Oda Projesi yeni<br />
Tensta Konsthall'<br />
in açılıs¸ını<br />
yaptı. Mekân kısa<br />
bir sürelig˘ine<br />
kapanmıs¸tı. Hem<br />
mekâna hem<br />
de mahalleye henüz<br />
yabancı olan Oda<br />
Projesi ilk önce,<br />
mahallenin<br />
dinamiklerini<br />
yakalamayı, Tensta<br />
hakkında bilgi<br />
edinmeyi ve sanat<br />
mekânını araç<br />
olarak kullanıp<br />
yeni bir enerji<br />
yaratmayı denedi.<br />
Tensta, bes¸ katlı<br />
bloklarda çocuklu<br />
göçmen ailelerin<br />
y<strong>as</strong>¸adıg˘ı, Stokholm<br />
kentinin dıs¸ın-<br />
daki bir banliyö<br />
mahallesi. Pro-<br />
jenin adı, I ˙ stan-<br />
bul' da Gültepe'de<br />
bulunan ve 2004<br />
yılında kapanan<br />
Proje4L I ˙ stanbul<br />
Güncel Sanat<br />
Müzesi'ne gönderme<br />
yapıyor, müzenin<br />
ölümsüz ruhu için<br />
yeni bir altlık<br />
gibi olan Tensta<br />
Konsthall'e is¸aret<br />
ediyordu. Oda Pro-<br />
jesi proje süresi<br />
boyunca Tensta'da<br />
ikamet etti ve ilk<br />
adım olarak sergi<br />
alanında bir dizi<br />
çalıs¸ma ad<strong>as</strong>ı<br />
yarattı. Her bir<br />
ada Tensta'daki<br />
belirli bir mekâna<br />
is¸aret ediyordu ve<br />
bu adalarda<br />
çes¸itli projeler<br />
yürütüldü.<br />
Bu adalar, tekabül<br />
ettikleri mekân<br />
planının izdüs¸ümü<br />
olarak ve sarı<br />
bir renkle<br />
belirlenmis¸lerdi.<br />
Kütüphane, alıs¸-<br />
veris¸ merkezi,<br />
kadın merkezi,<br />
okul, spor salonu<br />
gibi adalar vardı.<br />
Mekândaki<br />
adalardan biri<br />
Oda Projesi'nin<br />
Galata'daki<br />
apartman dairesi-<br />
nin yerini tutu-<br />
yordu. Dig˘er proje<br />
adalarının aksine<br />
bur<strong>as</strong>ı, daha<br />
retrospektif bir<br />
yakl<strong>as</strong>¸ımla, Oda<br />
Projesi'nin daha<br />
önce yaptıg˘ı pro-<br />
jelerin dokümanları,<br />
malzemeler<br />
ve katalogların<br />
gösterildig˘i bir<br />
alandı.<br />
31<br />
Necmi Erdog˘an<br />
(2002) (Der.)<br />
Yoksulluk Halleri:<br />
Türkiye'de Kent<br />
Yoksullug˘unun<br />
Toplumsal<br />
Görünümleri<br />
I ˙ stanbul: Demo-<br />
kr<strong>as</strong>i Kitaplıg˘ı.<br />
32<br />
Gayatri<br />
Chakravorty Spivak<br />
(1994) "Can the<br />
subaltern speak?"<br />
colonial Discourse<br />
and Post-colonial<br />
Theory: A Reader,<br />
Patrick Williams<br />
and Laura Chrisman<br />
(eds.), New York:<br />
Columbia Uni-<br />
versity Press.<br />
33<br />
Bkz.<br />
"Intellectuals<br />
& Power"<br />
(A conversation<br />
between Michel<br />
Foucault and<br />
Gilles Deleuze)<br />
Donald F. Bouchard<br />
(1977) language,<br />
counter-Memory,<br />
Practice: selected<br />
essays and inter-<br />
views by Michel<br />
Foucault içinde,<br />
Cornell University<br />
Press, s. 205.<br />
34<br />
Bkz. yukarıdaki 22<br />
numaralı dipnot.