You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
082 Issue # 11/11 : PublIc Issues<br />
Özge: Yeniden sunmanın içinde yepyeni bir öneri yoktur<br />
<strong>as</strong>lında. Yeniden sunmayı ben, varolan bir s¸eyi alıp,<br />
kesinlikle bozmak deg˘il ama mekâna ve duruma göre yeniden<br />
s¸ekillendirip tekrar sunmak olarak düs¸ünüyorum. Radyo<br />
durumunda da bu böyle, yani s¸u daha dog˘ru: Oda burada<br />
metodları deg˘is¸tirerek imkânların çoklug˘uyla ilgili<br />
düs¸ünmeye çalıs¸ıyor.<br />
Seçil: Temsili ortadan kaldırma çab<strong>as</strong>ı ya da niyeti ve<br />
bunu "eylem" ile sonlandırmak önemli. Yoksa bana sonsuz<br />
ol<strong>as</strong>ılıkların içinde, içinde bulundug˘umuz çag˘ı tekrar<br />
ederek, içerden eles¸tiri yapalım ya da yeniden okuyalım<br />
derken kolayca çag˘ın söyleminin girdabına yakalanabiliriz<br />
gibi de geliyor. Bu keyifli tabii ama tehlikeli! Sunmaktan<br />
kurtulmak gerekiyor diye düs¸ünüyorum. Bu anlamda yeniden<br />
sunmak da pek farklı gelmiyor bana.<br />
Oda Projesi b<strong>as</strong>¸ından beri ilis¸ki modelleri üzerine<br />
düs¸ünüyor. (Yeniden) sunumsuz bir üretim mümkün deg˘il mi?<br />
Bu biraz da kendini içerden yokeden bir tavır <strong>as</strong>lında;<br />
yani sıfırlanarak yeniden b<strong>as</strong>¸layabilir miyiz?<br />
Özge: "Sunumsuz"la neyi k<strong>as</strong>tettig˘ine bag˘lı. Ben sunumu çok<br />
b<strong>as</strong>it anlamıyla ele alıyorum. Yani Oda Projesi bir s¸eyleri<br />
"görünür kılıyor"sa, bir s¸eyleri sunuyor demektir. Bence<br />
mesele, pazarlamanın yönetimi altındaki "gösteri"ye<br />
kars¸ı n<strong>as</strong>ıl bir tavır alabileceg˘imizle ilgili. Yani bizim<br />
gösterimiz bu "gösteri"nin neresinde duruyor, ya da<br />
durmuyor?<br />
Ama temsiliyet kötü bir s¸ey deg˘il, yani daha önce<br />
de dedig˘im gibi etrafı gördüg˘ümüz sürece, örneg˘in kentle<br />
ilgilendig˘imiz sürece temsiliyetlerin bombardımanı<br />
altındayız. Onlara birer "gösterge" olarak baktıg˘ımızda<br />
belki de temsiliyetin durag˘anlıg˘ından ya da sürekli tek<br />
bir katmana is¸aret ediyor olus¸undan kurtuluruz.<br />
Ya da belki Barthes'ın tespit ettig˘i s¸u duruma bir kars¸ı<br />
durus¸ olabilir mi? Barthes s¸öyle diyor: "Oysa çok uzun<br />
zamandan beri, belki de tüm kl<strong>as</strong>ik kapitalist dönem<br />
boyunca, yani 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Fransa'da<br />
dilin tartıs¸m<strong>as</strong>ız sahipleri yalnızca ve yalnızca yazarlardı;<br />
vaizleri ve hukukçuları saymazsak, onlar da zaten<br />
meslek dillerinin içine kapanıp kalmıs¸lardı, b<strong>as</strong>¸ka kimse<br />
konus¸mazdı; ve bu tür dil tekelcilig˘i, s¸<strong>as</strong>¸ılacak derecede<br />
katı bir düzen, üretenlerden çok üretim getiriyordu:<br />
yapılanmıs¸ olan edebiyat mesleg˘i deg˘ildi (üç yüz yıl<br />
boyunca evcil s¸airden, yazar is¸adamına dog˘ru çok deg˘is¸me<br />
oldu)…" 35<br />
Mekânın suiistimal deg˘eri<br />
Derya: Yine benim önerdig˘im mekânın suiistimal deg˘eri<br />
kavramına b<strong>as</strong>¸vurmak gerekirse, Oda Projesi mekânı suiistimal<br />
ediyor diyebilir miyiz? Negatif anlamda olmamak<br />
kos¸uluyla mekânı "yanlıs¸" kullanarak, veya tarif edildig˘i<br />
biçimlerin dıs¸ında kullanım yolları arayarak onu eg˘ip<br />
büküyor, dönüs¸türüyor, mekânın potansiyellerini hem görünür<br />
kılıyor hem de gerçekles¸tiriyor. I ˙ s¸te mekânın müellifi<br />
sorusu bu suiistimal nokt<strong>as</strong>ında tartıs¸maya açılmıs¸ oluyor.<br />
Oda Projesi'nin projelerine katılan herkes mekân yapar<br />
hale geliyor. Mekân yapmak konusunda otorite sahibi oldug˘u<br />
varsayılan uzmanların statüsü de böylece sorgulanır hale<br />
geliyor. Yani ben <strong>as</strong>lında sanata bakarak mekân üzerine bir<br />
söz söylemeye çalıs¸ıyorum. Sanat ve müelliflik ile mekân<br />
ve müelliflik ilis¸kilerinin kesis¸tig˘i yerler nereler, Oda<br />
Projesi'nin is¸lerinde?<br />
Özge: Belki Oda Projesi'nin n<strong>as</strong>ıl b<strong>as</strong>¸ladıg˘ına bakabiliriz.<br />
"T<strong>as</strong>arlanmıs¸" mekânın, etrafındaki gündelik y<strong>as</strong>¸amın etki-<br />
siyle n<strong>as</strong>ıl "is¸lemedig˘ine"<br />
ve n<strong>as</strong>ıl dönüs¸tüg˘üne bakmalı<br />
belki de ilkin. Yani<br />
I ˙ stanbul gibi bir s¸ehirde<br />
mekânların n<strong>as</strong>ıl dönüs¸-<br />
tüg˘üyle paralel giden bir<br />
süreç bu. Süreç demis¸ken<br />
belki de bu soruya "zaman"<br />
boyutunu da eklemek<br />
gerekiyor, öncelikle Gwangju<br />
Bienali küratörlerinin<br />
gelis¸tirmis¸ oldug˘u "pause"<br />
kavramına bakmak iyi<br />
olabilir. 36 Yani bu türden<br />
ilis¸kisel projelerin zamanı<br />
durdurm<strong>as</strong>ıyla ilgili bir<br />
kavram. Geçmis¸ (resmî tarih)<br />
veya gelecek (ülküler)<br />
yüceltmesine kars¸ılık, s¸im-<br />
diki zamana bakmakla ilgili<br />
bir s¸ey. Y<strong>as</strong>¸antılanan<br />
zamanın veya mekânın içinde<br />
bir durup bakmak (bu aynı<br />
zamanda zihinsel bir süreç),<br />
bir delik açmakla ilgili.<br />
Bunu da etrafındaki kis¸iler<br />
ve olus¸umlarla birlikte<br />
yapmak tabii ki, çünkü<br />
dig˘eri zaten dog˘al olarak<br />
kendi kendimize yaptıg˘ımız<br />
bir s¸ey.<br />
Aslında bu noktada Oda<br />
Projesi'nin bir de bellek<br />
tutmak gibi bir rolü var;<br />
yani bir yandan da paradoksal<br />
bir biçimde kırılgan<br />
olanı, yıkılacak veya kısa<br />
ömürlü olanı belgelemeye<br />
çalıs¸ıyoruz. Zaman boyutu bu<br />
anlamda da önemli. "Kayıp<br />
zaman" gibi deg˘il de "yakalanan<br />
zaman" gibi...<br />
Derya: Zaman boyutu bence<br />
de çok önemli. Mekânın<br />
yanına zamanı, yani tarihi<br />
de koymak. Ama ben bunu<br />
s¸imdilik bir kenara bırakıp<br />
Bishop'a dönmek istiyorum.<br />
Oda Projesi politik olarak<br />
angaje olma meselesine n<strong>as</strong>ıl<br />
bakıyor? Bishop'un söyledig˘i<br />
anlamda aktivist mi Oda<br />
Projesi? Bu anlamda Oda Pro-<br />
jesi'nin is¸lerinin birer<br />
direnis¸ jesti oldug˘u söylene-<br />
bilir mi? Eg˘er bir direnis¸ten<br />
bahsedilebilirse, bu n<strong>as</strong>ıl<br />
bir direnis¸ ve neye direnis¸?<br />
Bir "kars¸ı" olma halini<br />
içeriyor mu, ve eg˘er öyleyse,<br />
neye kars¸ı?<br />
Özge: Aslında ilk direnis¸,<br />
I ˙ stanbul'da, yani y<strong>as</strong>¸adı-<br />
g˘ımız ve yakından ilgilendig˘imiz<br />
s¸ehirde kendi-<br />
mize ait bir mekânımızın<br />
olm<strong>as</strong>ıyla b<strong>as</strong>¸ladı. Ama bu<br />
bilinçli bir direnme<br />
35<br />
Roland Barthes'ın<br />
Yazarlar<br />
ve Yazanlar adlı<br />
kitabından aynı<br />
b<strong>as</strong>¸lıklı makale,<br />
Ekin Yayınevi,<br />
1995.<br />
36<br />
Oda Projesi'nin<br />
bulundug˘u<br />
mahalleden çıkarak<br />
ilk kez b<strong>as</strong>¸ka bir<br />
ülke ve bag˘lamdaki<br />
bir sergiye<br />
katılm<strong>as</strong>ı Gwangju<br />
Bienali ile oldu.<br />
("Hareketli Oda,"<br />
IV. Gwangju<br />
Bienali, 29 Mart<br />
– 29 Haziran 2002,<br />
Güney Kore).<br />
Charles Esche<br />
ve Hou Hanru'nun<br />
küratörlüg˘ünü<br />
yaptıg˘ı IV.<br />
Gwangju Bienali,<br />
dünyadaki birçok<br />
sanat kolektifinin<br />
çalıs¸ma biçimlerini<br />
görünür kıldıg˘ı<br />
bir bölüme sahipti.<br />
Bu alt sergide,<br />
kolektiflerin<br />
mekânları birebir<br />
ölçekte yeniden<br />
ins¸a edilmis¸ti.<br />
Oda Projesi'nin üç<br />
od<strong>as</strong>ı da burada<br />
yeniden is¸levlendirildi,<br />
çes¸itli<br />
proje dokümanları<br />
sunuldu ve<br />
çevredeki özel<br />
ilkokulların<br />
ög˘rencileri<br />
ve ög˘retmenleriyle<br />
is¸birlig˘i<br />
içinde çes¸itli<br />
atölye çalıs¸maları<br />
yapıldı.