24.08.2015 Views

TEMMUZ - ΙΟΥΛΙΟΣ 2009 Sayı 49 Fiyatı 3 € Azınlıkça 1

49 Fiyatı: 3 - Azınlıkça | Yunanistan Batı Trakya Haber Sitesi - Aylık ...

49 Fiyatı: 3 - Azınlıkça | Yunanistan Batı Trakya Haber Sitesi - Aylık ...

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Doğrudan bürokrasiye…İlk kez 1994’te Dış Türklerden Sorumlu DevletBakanlığı oluşturulmuş. Ondan iki yıl önce deTürk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA) kurulmuş.TC’nin resmî teknik yardım kuruluşu olanTİKA, “başta Türk dilinin konuşulduğu cumhuriyetlerve akraba toplulukları ile Türkiye’ye komşuülkeler olmak üzere, kalkınma yolundaki ülkelerve topluluklarla diğer ülkelerin kalkınmalarına yardımcıolmak” üzere kurulmuş.TBMM’deki konuşmalarda TİKA’nın Balkanlardakisoydaşlarımıza yardımda bulunduğundanbahsedilmekte. Batı Trakya’daki azınlık okullarınayardımda bulunduğu da bilinmekte.Kurumun yöneticilerinin açıklamalarında görüldüğüüzere, yardımda bulunulan soydaşlarımızındışında, “ortak kaderi paylaştığımız, ortak değerleripaylaştığımız Boşnaklar gibi, Arnavutlargibi” “akraba toplulukları” da mevcuttur. Hattabunlara “Torbeşler”, “Romlar” da eklenmektedir.1923 sonrasında, İttihatçı dönemden farklı olarak,var olan sınırların ötesinde bir tahayyül geliştirmemeşeklinde özetlenebilecek olan bir ilkenin,Türk Dış Politikası’nın temelini oluşturduğunu görürüz.Mustafa Kemal, Doğu Trakya’nın elde tutulabilmesininBatı Trakya’nın fedasıyla olabileceğinibile söylemişti, hatırlanacak olursa…Bu durum 50’li ve 60’lı yıllarda, bir miktar değişmeye,“Esir Türkler” ifadesi kullanılmaya başlandı.27 Mayıs 1960’tan sonra Ankara’daki TürkKültürünü Araştırma Enstitüsü’nün kurulmasınınarkasında MİT’in olduğunu, müsteşar FuatDoğu’nun Dış Türkler konusundaki kişisel eğilimininresmî politikayı belirlemedeki etkililiğini yıllarsonra öğrenecektik. (İrfan Ülkü, Büyük OyundakiTürk -Enver Altaylı, İstanbul: İlgi Kültür Sanat,2008, s. 112)Türklük kavrayışı, 1990’ların başında etraftakisınırlar alt üst olurken, ilginç bir şekildeulusal sınırları zorlamaya başladı. TRT’de1992’den itibaren artık Azeriler yerine AzeriTürkleri kullanılıyordu. Misak-ı Millî sınırlarınaçekilmiş olan Türklük, Adriyatik’ten ÇinDenizi’ne at koşturmaya başlıyordu.Orta Asya’daki “soydaşlar” için Batı etkisiylekullanılan “Türkik” adlandırmasından hızla vazgeçildi,“Özbek Türkü”, “Tatar Türkü”, “Azeri Türkü”vb. kullanılmaya başlandı. (“Pomak Türkü”nühatırlattı değil mi? Hafızanızı bir zorlayın bakalım.Ne zaman yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştı?)Sonunda ne oldu? Orta Asya’ya ağabeylik taslayanpolitika “asıl ağabey”e tosladı. Bu toslama,kendisinin içinde bulunduğu zor koşulları fırsatbilen güney komşusunun silkinip kendisine gelmesinisağladı. Bunda Orta Asya cumhuriyetlerininher birinin kendi kimliği ile (Türk değil; Azeri,Özbek, Kırgız vb.) uluslaşmaya çalıştığının ancakdank etmesinin de etkisi malum. Zaten söz konusuülkelerin katılımının amaçlandığı Türk Dil Kurultaylarınınresmî dili Türkçe değil, hep asıl ağabeyindili olageldi! Çünkü aynı dili konuştukları iddiaedilen bu topluluklar anlaşamıyorlardı!Oysa bunun nedeni çok basitti: Bu topluluklaraynı dili değil, aynı dil ailesinden farklı dilleri konuşuyorlardı!Türkiye’nin Türk devletlerinin lideriolacağı, Türk kökenli insanların belli bir politikdoğrultuda hareket edeceği inancı, sadece bir inançtıve kurgusal bir Türk Dünyası’nı hedefliyordu.Dış Türklerden Sorumlu Devlet Bakanlığı’nınve TİKA’nın söylemlerinin ve faaliyetlerinin incelenmesi,bize gerçek soydaşlığın ne olduğunu gösteriyor.Bu konuda <strong>2009</strong> yılında Yıldız Teknik ÜniversitesiSosyal Bilimler Enstitüsü’nce kabul edilenyüksek lisans tezinde Akın Öge, “ulustan arındırılmışvatandaşlık”ın gerekliliğine atıf yapıyor,“Vatandaş Türk- Gerçek Türk”, “Resmî soydaş”gibi kavramlar kullanarak, söz konusu bakanlığınve TİKA’nın faaliyetlerini mercek altına alıyor.Dolayısıyla resmî milliyetçilik, ulusu resmî düzeydeher fırsatta ifade ettiği gibi sadece siyasî olarakdeğil, aynı zamanda etnik ve kültürel olarak da tanımlamaktadır.Dolayısıyla üst kimliğin kapsayıcı,tarafsız olduğu ve etnik olmadığı, âlemi kör milletisersem sananların iddiasından öteye gidememektedir.*<strong>Azınlıkça</strong> 13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!