Kitap Tanıtan Kitap (2)
Kitap Tanıtan Kitap (2) - Blogdan.Net
Kitap Tanıtan Kitap (2) - Blogdan.Net
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
<strong>Kitap</strong> tanıtan kitap (2)<br />
Güzellik duyularla idrâk edilmeyen şeylerde mevcuttur; zira denilir ki: ‘Şu güzel bir yaratılış, şu güzel<br />
bir ilim, şu güzel bir sî-rettir. Şunlar güzel ahlâklardır’. Oysa güzel ahlâklardan ilim, akıl, iffet, erkeklik,<br />
takvâ, kerem, mürüvvet ve diğer hayırlı haslet-ler kastolunur. Bu sıfatların hiç biri beş duyu ile idrâk<br />
olunmaz. Ancak bâtınî basiretin nûruyla idrâk edilir. Bu güzel hasletlerin hepsi mahbubdur. Bunlarla<br />
sıfatlı bulunan kimse de sıfatlarını tanıyan kimsenin nezdinde tabii olarak mahbubdur. Bunun ve<br />
durumun böyle olmasının alâmeti (şudur): Tabiatlar peygamberleri, sahabîleri sevmek üzere<br />
yaratılmıştır. Oysa tabiatlar onları görmemiştir.<br />
Meselâ İmam-ı Şâfiî’yi seven bir kimse onu niçin sever? Oysa hiçbir zaman onun suretini görmemiştir.<br />
Eğer onu görseydi, belki de İmam-ı Şâfiî’nin zâhiri görünüşünü beğenmezdi. Bu bakımdan kendisini<br />
son derecede sevmeye teşvik eden güzellik, İmam-ı Şâfiî’nin zahirî güzelliği değil, iç suretinin<br />
güzelliğidir; zira İmam-ı Şâfiî’nin zahirî sureti toprakla beraber toprak olmuştur. Kişi ancak onu din,<br />
takvâ, bol ilim, dinin ince noktalarını kapsamak gibi şeriat ilmini ifade etmesinden meydana gelen iç<br />
sıfatlarından dolayı sever. Bu hayırları âlemde neşrettiğinden dolayı sever. Onlar ise güzel şeylerdir.<br />
Güzellikler ancak basiret nûruyla bilinir. Duyular onları idrâk etmekten âcizdir.<br />
*...+ O sıfatların bekasıyla sevgi bâki kalmıştır. Oysa bütün suretler zeval bulmuştur! *...+ Bu bakımdan<br />
bütün hayır işleri bu iki vasıf üzerinde ayrılır. Bunlar da his ile idrâk edilmez. Onlar bedene dair olup<br />
da bölünmeyi kabul etmeyenlerdir. Durum bu ise güzellik, bir insanın gidişatında mevcuttur.<br />
[...] yeryüzünün bazı bölgelerinde bir kısım sultanların adalet ve doğruluklarına, hayırlı insan<br />
olduklarına dair hikâyeler anlatıldığından o sultanın sevgisi, sevenlere bir faydasının dokunma ümidi<br />
olmadığı halde, kalplere galebe çalar.<br />
Öyleyse insan sevgisi sadece insana iyilik yapana karşı değildir. Esasında sevilen iyiliktir. Her ne<br />
kadar onun iyiliği sevene ulaşmamış olsa bile yine de iyilik yaptığından dolayı sevilir. Çünkü her<br />
güzellik sevilir. Suret ise zâhir ve bâtın olmak üzere iki kısımdır. Hüsn ve cemâl bunların ikisini de<br />
kapsamaktadır. Zâhir suretler zahirî gözle idrâk olunur. Bâtın suretler ise, bâtını basiret ile sezilirler,<br />
Bu bakımdan bâtın basiretinden mahrum olan bir kimse idrâkten de yoksundur ve bu yönden lezzet<br />
almaz, sevmez ve buna meyil de etmez bir yaratılıştadır. Kimde bâtınî basiret, görünen duyulardan<br />
daha galip ise, onun bâtinî mânâları sevmesi zâhirî mânâları sevmesinden daha fazladır, Bu bakımdan<br />
duvara nakşedilen bir sureti zâhirî güzelliğinden dolayı seven ile iç güzelliğinden dolayı<br />
peygamberlerden birini seven arasında büyük fark vardır.<br />
Sf. 60, “Allah Sevgisini Takviye Eden Sebepler”<br />
Ahirette hâl bakımından insanların en mesûdu, en fazla Allah’ı sevenidir; zira ahiretin mânâsı, Allah’ın<br />
huzuruna varmak, O’nunla mülâki olmanın saadetini elde etmek demektir.<br />
Muhib (aşık) uzun zaman şevkiyle kıvrandığı mahbubunun huzuruna vardığında bulanmaksızın, hasım<br />
ve rakibi olmaksızın, sona ermesinden korkmaksızın, O’nun cemâlini ebedî bir şekilde müşahede etme<br />
imkânı bulunduğundan ötürü en büyük bir nimete mazhar olur. Ancak şu var ki bu nimet sevgi<br />
kuvvetinin oranında verilir.<br />
Bu bakımdan muhabbet arttıkça zevk de artar. Kul, Allah’ın sevgisini ancak dünyada kazanır. Sevginin<br />
aslında hiçbir mü’min ayrılmaz. Çünkü marifetin aslından ayrılmış değildir. Sevginin kuvveti, kalbi aşk<br />
www.derindusunce.org<br />
Fikir Platformu<br />
67