28.08.2014 Views

KUR’AN’I ANLAMAK

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

lar... Kredi mağdurları, hırs ve tamah kurbanları...<br />

Hastalar, yaşlılar, düşkünler, garipler, yetimler,<br />

dullar...<br />

Her evin bir hikâyesi olduğu gibi bir de kokusu<br />

varmış. Bu ziyaretlerde anladık. Açılan<br />

kapılardan dışarıya kimi zaman rutubet, kim<br />

zaman hüzün, kimi zaman hastalık, kimi zaman<br />

fakirlik kokusu sızıyor. Bazen sabır, bazen<br />

tevekkül bazen de kulluk kokusu.<br />

Bazen yolumuz hiç zengini olmayan mahallelere<br />

düşüyor. Bazen de çok zengin muhitlerin<br />

arka sokaklarındaki viranelere. Bazen<br />

hiç de kötü olmayan evlerde düzgün giyimli,<br />

kültürlü, tahsilli kardeşlerimizle görüşüyoruz.<br />

İşleri iyi gitmemiş. Rabbim önce vermiş sonra<br />

almış...<br />

Soğuk bir kış günü akşam saatlerinde o<br />

hafta ziyaret yapacağımız mahallenin muhtarlığı<br />

önünde kardeşlerimizle buluştuk. Hanımlar<br />

derneğimizin minibüsüyle, beyler ise<br />

özel araçlarla muhtarın rehberliğinde tespit<br />

edilen adreslere doğru yola çıktık. Burası<br />

Meram’ın göbeği sayılabilecek çok da kenarda<br />

olmayan eski bir mahalle.<br />

Eski, yıkıldı yıkılacak kerpiç evleri daracık<br />

sokakları ile hiç de bir büyükşehir mahallesi<br />

görüntüsü vermiyor. Kentsel dönüşüm henüz<br />

buralara uğramamış. Eski bir mezarlığın etrafında<br />

kümelenmiş, mezarlık manzaralı, eğri<br />

duvarlı, tek katlı, alçak damlı ha yıkıldı ha yıkılacak<br />

hissi veren bakımsız evler... Kargacık<br />

burgacık iki aracın yan yana geçemeyeceği<br />

sokaklar.<br />

Evlerin ışıkları henüz yeni yanmaya başlamış.<br />

Sobalara akşam kovaları konmuş, ateşlenmiş,<br />

çay, bulaşık vs. işler için kullanılmak üzere doldurulmuş<br />

güğüm ve ibrikler sobanın üzerindeki<br />

yerlerini almış. Belki kaynamaya, taşmaya<br />

bile başlamıştı. Bizlerin kaloriferli evlerde yaşayamadığı<br />

bir aile sıcaklığı vardır bu sobalı evlerde.<br />

Akşam ailenin bütün fertleri sobanın etrafından<br />

toplanıp en azından birbirlerini görürler.<br />

Gecenin ayazı iyiden iyiye kendini hissettiriyordu.<br />

Havayı kesif bir kömür kokusu sarmıştı.<br />

Bütün garibanlığına rağmen bu sokaklar<br />

ve evler çok sıcak gelmişti bize. Yaşadığımız<br />

apartmanların soğuk yüzüne inat bu eciş<br />

bücüş evlerin toprak sıvaları, tüten bacaları,<br />

camlarından sızan sarı ışıkları sıcacık sarmıştı<br />

içimizi. Beki de köyde geçen çocukluğumuzdan<br />

kalma anılarımız canlanmış o kara düzen<br />

günlere bir özlem büyümüştü içimizde.<br />

Camlardan sızan ışıkların rengi bile farklıydı<br />

bu mahallede. Bir ışık yanıyor, bir duman<br />

tütüyor ama bakalım nasıl. Bu camların gerisinde<br />

neler yaşanıyor. Kimi evlerde bir doğum<br />

telaşı, kimi evlerde can çekişen bir hasta. Kimisinde<br />

hüzün, kimisinde sevinç.. Kimisi huzur<br />

dolu bir yuva, kimisine mutluluk hiç uğramamış...<br />

Böylesi derin düşüncelerden, minibüsümüzün<br />

durmasıyla sıyrılıyoruz. Minibüsten<br />

alacaklarımızı alıp muhtarın çaldığı kapıyı<br />

açan hanımın yanına gidiyoruz. Muhtemelen<br />

tek oda bir mutfaktan oluşan bir ev, çok eski<br />

her an göçüverecekmiş gibi duruyor. Kapıda<br />

otuzlu yaşlarda bir hanım ve üç oğlan çocuğu<br />

karşılıyor bizi. Selam verip kendimizi tanıtıyoruz.<br />

Hanım bizi misafir etmek, bir şeyler ikram<br />

etmek için ısrar ediyor. Prensip olarak evlere<br />

girmediğimizi daha başka ziyaretlerimizin de<br />

olduğunu söylüyoruz. Erzurumluymuş. Genç<br />

yaşta eşi vefat etmiş ve üç çocuğuyla dul kalmış.<br />

Bir abisi varmış onun da durumu iyi değilmiş.<br />

Bu evin sahibi bedelsiz olarak oturtuyormuş.<br />

Rahatsızlığından dolayı fazla çalışamadığını<br />

eşin dostun hayırseverlerin yardımlarıyla<br />

geçindiğini anlatıveriyor ayaküstü.<br />

Hediye ettiğimiz kitaplara çok seviniyor. Yardımımızı<br />

takdim edip dua ve selam ile ayrılıyoruz.<br />

Çocukları da kendiside ziyaretimizden<br />

duydukları memnuniyeti buğulu gözlere ifade<br />

ediyorlar. Yıllardır hasret oldukları bir yakınlarını<br />

uğurlar gibi uğurluyorlar bizi.<br />

Bundan sonraki adres yürüme mesafesinde<br />

olduğumuz için aracımızı binmiyoruz. Ayrıldığımız<br />

evin hüznü bize de yansıyor. İster<br />

istemez o yetimlerin garip hallerinden etki-<br />

Bizbiriz Dergisi • 17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!