Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
lullah (s.a.v)’e itaatin Allah’a itaat olduğunun<br />
şuuruna varmazsak O (s.a.v)’e danışmayız. İnsanoğlu<br />
kendi kıt aklının erdiğince danışacak<br />
bir yer bulur. Ama bilesiniz ki Muhammed<br />
Mustafa (s.a.v)’e uymayan işlerin sonu hep hüsran<br />
olur.<br />
RASULULLAH (S.A.V)’ İN ŞEMAİLİ<br />
Bu kısımda ‘Allah’a ve ahiret gününe<br />
ümit besleyip de Allah’ı çok anan kimseler’<br />
olma azmi ile yola çıkanları asırlar öncesinin<br />
‘güzel örneği’ ile irtibatlandırarak güzel insan<br />
olma yolunu aralamaya bakacağız.<br />
Şemail, -şimal- kelimesinin çoğulu olup<br />
huy, tabiat, karakter, hal, hareket anlamındadır.<br />
İslam alimleri bu kelimenin geniş manasını<br />
daha da özelleştirerek Muhammed Mustafa<br />
(s.a.v)’ in beşeri yönünü, yaşama üslubunu<br />
ve şahsi hayatını anlatan bir terim haline getirmişlerdir.<br />
Kendi cahiliyemizden sıyrılıp Asr-ı saadetten<br />
nefeslenme yolunda ki bu rol modelimiz<br />
Hz. Muhammed (s.a.v) Kur’an-ı Kerim’de “…<br />
Allah’ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.”<br />
Şeklinde anlatılmaktadır. Bu ayet-i kerimede<br />
kullanılan tabir ‘Hatemü’n Nebiyyin’dir.’ <br />
Allah-u Teala bir yandan Muhammed Mustafa<br />
(s.a.v)’in ‘peygamberlerin mührü’ olduğunu,<br />
O’ndan sonra artık bir peygamber göndermeyeceğinin<br />
bilgisini kesin bir şekilde verirken,<br />
‘mühür ’ün eserini mübarek vücutlarında da<br />
tecelli ettirmiş bulunmaktadır.<br />
Bu tecelli ünlü muhaddis Hakim(405/<br />
1014)’ den gelen bir rivayette şöyle aktarılmıştır;<br />
“…Allah hiçbir peygamber göndermemiştir<br />
ki, onun sağ elinde Peygamberlik beni<br />
(şamet’ünnübüvve) olmamış olsun. Ancak bizim<br />
peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam<br />
bunun istisnasını teşkil etmektedir. Zira<br />
O’nun peygamberlik beni, (sağ elinde değil)<br />
kürek kemikleri arasındadır. Peygamberimiz<br />
(S.a.v)’e bu durum sorulunca; “Kürek kemiklerim<br />
arasında bulunan bu ben, benden önceki<br />
Peygamberlerin beni gibidir. Ne var ki, artık<br />
benden sonra bir daha nebi ve resul gelmeyecektir.”<br />
Nübüvvet mührü ile ilgili birkaç hadise<br />
daha bakarsak;<br />
Cabir b. Semüre anlatıyor;<br />
“Ben, Rasulullah Efendimiz’ in kürek kemikleri<br />
arasında bulunan Nübüvvet mührü’nü<br />
gördüm. O, güvercin yumurtası büyüklüğünde<br />
kırmızımtırak bir yumru idi.”<br />
Ebu ZeydAmr b. Ahtab el- Ensari anlatıyor;<br />
“Peygamber Efendimiz bana; “Ya Eba-<br />
Zeyd, bana doğru yaklaş ve sırtımı elinle kaşı”<br />
dedi. Ben de, emr-i peygamberiye uyarak,<br />
elimle mübarek sırtlarını kaşıdım. Bu sırada<br />
parmaklarım, Mühr-i nübüvvet’e dokundu.<br />
Bu hadiseyi Ebu Zeyd’ den nakleden<br />
’Ilba b. Ahmer;<br />
- ‘Nübüvvet mührü nasıl bir şeydi?’<br />
diye sorduğumda, o;<br />
- ‘Kıl yumağı gibi bir şeydi!’ şeklinde<br />
cevap verdi, der.”<br />
Ebu Nazra (109/ 727) anlatıyor;<br />
Ashabdan Ebu Said el- Hudri (r.a)’ya Resulullah<br />
Efendimiz’ in Peygamberlik mührü’<br />
nün nasıl bir şey olduğunu sordum. Mübarek<br />
sırtlarında ‘gül tomurcuğu gibi bir et parçası olduğunu’,<br />
söyledi.<br />
Bizbiriz Dergisi • 43