28.08.2014 Views

KUR’AN’I ANLAMAK

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

çok önemlidir. Yapraklarda, çam kozalaklarında,<br />

kaktüslerde, ayçiçeklerinde ve diğer bitkilerde<br />

görülen bu spiral düzen matematikte Fibonacci<br />

dizini ismi ile tanımlanır. Bu dizinin özelliği,<br />

dizideki her sayının kendinden önce gelen iki<br />

sayının toplamına eşit olmasıdır. Bu matematiksel<br />

sayı dizisine bitki dünyasının şifresi de denilebilir.<br />

0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144, 233…….<br />

Smith Collegeden matematikçi Chris Gole,<br />

bitkilerde genellikle zıt yönlere doğru kıvrılan iki<br />

ayrı spiral grubun bulunduğunu ve bu gruplardaki<br />

spiral sayısının çoğu zaman ardışık iki Fibonacci<br />

sayısı olduğunu belirtmiştir. Ayçiçeklerinin üzerinde<br />

tohuma dönüşen minik çiçekçikler bulunmaktadır.<br />

Bu çiçekçiklerin bir kısmı saat yönünde, bir kısmı<br />

da saat yönünün aksi istikamette çok sayıda spiral<br />

oluşturur. Her iki yöndeki spiraller sayıldığında<br />

Fibonacci sayı dizisine uygun olarak, çoğunlukla<br />

bir yöne doğru kıvrılan 55, diğer yöne doğru<br />

kıvrılan 34 spirale rastlanır. Bazı ayçiçeklerinde<br />

de, yine Fibonacci sayı dizinine uygun olarak,<br />

89 - 55 veya 144 – 89 rakamları tespit edilir.<br />

Fibonacci sayıları, ağaç yapraklarının dallarının<br />

düzeninde, çiçeklerin taç yapraklarında ve<br />

tohumlarında da ortaya çıkmaktadır. Bir papatyayı,<br />

kıvırcık salata yapraklarını, ananas kozalaklarını<br />

veya soğanın katmanlarını dikkatli bir şekilde<br />

incelerseniz Fibonacci sayılarını tespit edebilirsiniz.<br />

Ormanlardaki Matematiksel Düzen<br />

Bir ormana uzaktan bakıldığında, ağaçların<br />

konumlarının bir düzen içerisinde olduğu ilk anda<br />

anlaşılmayabilir. Oysa kontrolsüz biçimde çoğalmış<br />

gibi görünen ağaç gruplarından oluşan ormanlarda<br />

da matematiksel bir düzen bulunmaktadır.<br />

Los Alamos Ulusal Laboratuvarından Geoffrey<br />

West bu konu hakkında şu açıklamayı yapmıştır:<br />

“Bir ormanda yürüdüğünüzde, orman size<br />

gelişigüzel görünür; ama aslında ortalamada<br />

oldukça düzenlidir.” West, yakın bir geçmişte<br />

Arizona Üniversitesi’nden BrianEnquist ve<br />

Cornell Üniversitesi’nden Profesör Karl Niklas<br />

ile birlikte, yetişkin bir ormanda, aynı kütleye<br />

sahip ağaçların arasındaki ortalama uzaklığın,<br />

gövde çapları ile orantılı olduğunu keşfetmiştir.<br />

Tesadüf İddiasını Yok Eden Mükemmellik<br />

Ormanlarda görülen bu düzen, çeyrek-kuvvet<br />

ölçeği yasası ile açıklanmaktadır. Çeyrek-kuvvet<br />

kuramı biyolojinin en temel kurallarından<br />

biridir. Bu kuram bilim adamlarını oldukça<br />

şaşırtmaktadır; çünkü bu kanuna göre her<br />

varlığı matematiksel ölçümlerle düzenleyici<br />

bir el olmalıdır. Geoffrey West çeyrek-kuvvet<br />

yasası ile ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır:<br />

...’’Böyle bir durumla karşılaştığınız zaman<br />

bunun size bir şeyler anlatmaya çalıştığını<br />

fark edeceksiniz’’ ... Burada önemli olan<br />

‘’Bu bir şeylerin neyi anlatmaya çalıştığı?’’<br />

GeoffreyWestin<br />

sorduğu<br />

sorunun cevabı gerçekte çok açıktır.<br />

Yeryüzüne hakim olan ihtişamlı düzen bize<br />

varlıkların tesadüfen var olmadıklarını, yaratılmış<br />

olduklarını göstermektedir. Her insan, belirli<br />

uzaklıklarla ekilmiş bir sebze tarlasına girdiğinde,<br />

mutlaka bu ekimi yapan bir çiftçinin olduğunu<br />

düşünür. Bitki tohumlarının kendiliklerinden<br />

aralarında eşit uzaklıklar kalacak şekilde toprağın<br />

üzerinde yuvarlandıklarını düşünmez. Ormanlarda<br />

ise bir tarla ile kıyaslanamayacak mükemmellikte<br />

matematiksel bir düzen vardır. Tarladaki tohumları<br />

düzenli bir biçimde eken bir insanın var olduğu<br />

düşünülüyorsa, ormandaki matematiksel düzenin<br />

de mutlaka Yaratıcısı olduğunu düşünmek gerekir.<br />

Çünkü ne ormanda ne ağaçta ne toprakta ne de<br />

tabiatta böylesine ihtişamlı bir güç ve akıl olabilir.<br />

Evrimci bilim adamları tabiatta karşılarına<br />

çıkan bu gibi muhteşem özellikleri Allahın<br />

yarattığını, bunların yaratılış delili olduğunu kabul<br />

etmemek için, doğa mucizesi gibi tanımlamalarla<br />

isimlendirmektedirler. Ancak bu ifade gerçekte<br />

tam bir mantık hezimetini ortaya koymaktadır.<br />

Çünkü mucize kelimesi doğa üstü olaylar anlamına<br />

gelmektedir. Dolayısıyla evrimci bilim adamları<br />

doğa mucizesi kavramını kullanırlarken, istemeseler<br />

de Allahın varlığına işaret etmiş olmaktadırlar.<br />

Bütün bunları Yaratıcı’yı hesaba katmadan<br />

sürekli ve geçerli ‘fizikî kanunlar’ olarak farz<br />

edelim. Peki, şu sorulara nasıl cevap vereceğiz:<br />

Bu ‘tabiat kanunları’ nereden geldiler? Onları<br />

kim yarattı? Yaratıcı bir kudrete inanmayan<br />

herkesin burada durması gerekir. Çünkü kâinatın<br />

hiç sebepsiz kendi kendine yoktan var olması<br />

tasavvur edilemez bir yaklaşımdır. Zîrâ “Allah<br />

en büyük matematikçidir.” diyen Einstein,<br />

tesadüfün arkasında dahî bilinmeyen bir sebepnetice<br />

prensibinin gizliliğine dikkati çekmiştir.<br />

“O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde)<br />

kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En<br />

güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların<br />

tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.”<br />

Bizbiriz Dergisi • 23

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!