You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ِ<br />
SİYER<br />
SİYER-I NEBİ<br />
ِنَ آٓتَيْنَاهمُ ُ الْكِتَابَ يَعْرِفُونَهُ <br />
آبْنَ ءاَ همُ ْ وَا ن فَرِيقاً مِ نهْ ُمْ لَيَكْتُمُونَ<br />
<br />
الْحَق وَ همُ ْ يَعْلَمُونَ<br />
آوَ مَن كاَ نَ مَيْتًا فَأحْ يَيْنَاهُ وَجَعَلْنَا <br />
نُورً ا يَمْشيِ بِهِ فيِ الناسِ كمَ َنْ َمثَ<br />
الظ لُمَاتِ لَيْسَ بخِ َارِجٍ ِم نهْ َا كَذَ<br />
لِلْكاَ فِرِنَ مَا كاَ نُوا يَعْمَلُو َن<br />
َن<br />
لَقَدْ كاَ نَ لَكمُ ْ فيِ رَسُ و لِ ا ِ آسْ وَةٌ<br />
َ حَسنَةٌ ِ لّ مَن كاَ نَ َرْجُو ا َ وَالْيَوْمَ ْ ا ٓخِرَ وَذَكَرَ<br />
ا َ كَثِيرًا<br />
قُلْ ا نْ كُنْ تمُ ْ تحُ ِبونَ ا َ فَاتبِعُونيِ<br />
يحُ ْبِبْكمُ ُ ا ُ وَيَغْفِرْ لَكمُ ْ ذُنُوَكمُ ْ وَا ُ غَفُورٌ<br />
رحِيمٌ<br />
müzü yansıtmakta. Hayat veren, kuvvete geti-<br />
َ َ يَعْرِفُونَ<br />
اَ <br />
“Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi),<br />
ُ َ çocuklarını tanır gibi tanırlar.<br />
Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri<br />
halde ِفي gerçeği ُ ُ gizlerler.” 1<br />
Bugün de insanlık tıpkı 1400 yıl evvelinde<br />
olduğu زُّ gibi َ ِ kurtarıcısını kendi öz evladı gibi<br />
tanımakta ve yine bir kısmı doğruyu gördükleri<br />
halde türlü sebeplerle gerçeklerden gizlenmekte.<br />
Şüphesiz günümüzde Müslümanların<br />
görünen çokluklarına rağmen anlayış ve yaşayış<br />
noktasında ki eksiklikler Habibi Kibriya Muhammed<br />
Mustafa (s.a.v) ve O’nun örnekliğine<br />
olan ihtiyacı açıkça göstermektedir. Nebi Muhammed<br />
Mustafa (s.a.v)’in hayatını konu edinmiş<br />
Siyer ilmine gösterilen rağbet yüzeysel ve<br />
ezberdeyken,duyulan saygıysa gelenek halini<br />
almış durumda. Halbuki Efendimiz (s.a.v)’i bu<br />
şekilde bilmek, O’na karşı cahil kalmak demektir,<br />
zulmetmektir.<br />
Abdullah Murad Şükrüoğlu<br />
Hocaefendi’nin, ‘İslam yaşamdır, geriye kalan<br />
masaldır’ sözü ne kadar da hakikatli ve günü-<br />
1 -Bakara diye meşhur sure/ 146.<br />
ren, yolumuzu düzleştirip, sağlamlaştıran gerçeğimizden<br />
uzaklaştıkça masallarda kaldık,<br />
korktuk ve uyuduk.<br />
Bizler masallardan sıyrılıp hakikate ererek<br />
O’nu tanımak ve yaşamak adına başladığımız<br />
bu köşede gelin işe Rasulullah (s.a.v)’in<br />
doğduğu zamanları tanımakla başlayalım.<br />
Atası İbrahim (a.s)’ın duası, kardeşi İsa (a.s)’ın<br />
müjdesi, annesi Amine’nin rüyası, ümmetin<br />
hasreti olan Son Nebi Muhammed Mustafa<br />
(s.a.v) ‘eski dünya olarak bilinen Asya, Avrupa<br />
ve Afrika kıtalarının ortasında yer alan Arabistan<br />
Yarımadası’nın batısındaki Hicaz Bölgesinde<br />
Mekke şehrinde dünyaya geldi.’ 2 Dünyanın<br />
dört bir yanından coşkun ve hırçın bir su gibi<br />
bataklaşan bu hal soyu Hz. İbrahim (r.a)’ a dayanan<br />
bu beldede çoğalmıştı, insanlık unutulmuş,<br />
zulüm kol geziyordu. Mazlumlar kan ağlaya<br />
dursun zalimler zulmünden utanmıyordu.<br />
Can, mal, namus güvenliği yoktu. Sadece<br />
güçlülerin haklı olduğu, kimsenin kimseye hesap<br />
sormaya gücünün yetmediği bir dünya…<br />
İnsanlık bunalmış, ruhlar hasta. Sapkınlıkların,<br />
azgınlıkların, yanlışlıkların zirve yaptığı cahiliye<br />
devri denilen bu zamanları Abdullah Murad<br />
Şükrüoğlu ne de güzel anlatıyor;<br />
Vahşet doluydu dünya,<br />
2-Casim Avcı, Son Peygamber Hz. Muhammed, İsam 2007,<br />
s.17<br />
Bizbiriz Dergisi • 41