Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
halkların düşmanı da ortaktır. Bu<br />
ortak düşman ise, emperyalizm ve<br />
işbirlikçisi oligarşidir.<br />
İşte, vatan ve halk kavramları bu<br />
gerçeklik ve mücadele içinde şekillenmektedir.<br />
Diğer bir ifadeyle sömürü<br />
ve zulmün olduğu yerde özgür<br />
bir vatandan söz edilemeyeceği<br />
gibi, işgal altındaki topraklarda<br />
da özgür bir halktan bahsedilemez.<br />
Emperyalizmin<br />
İşbirlikçisi Oligarşinin<br />
Tarihi, Halka ve Vatana<br />
İhanetin Tarihidir<br />
Oligarşi ve ona bağlı bütün kurumlar<br />
hemen her fırsatta vatan, bayrak<br />
kavramlarını ağızlarından düşürmezler.<br />
Vatansever oldukları yalanını<br />
sürekli kullanmakla birlikte, en çok<br />
da halka yönelik zulüm ve sömürülerini<br />
arttırdıkları dönemlerde kullanırlar.<br />
Yalnız ülkemizde değil, emperyalizmin<br />
ve işbirlikçi iktidarların<br />
olduğu tüm ülkelerde bu böyledir.<br />
1940’ların ikinci yarısından itibaren<br />
emperyalizmle girilen ilişkiler<br />
ve yapılan ikili anlaşmalarla ülkemiz<br />
yeni-sömürgecilik ilişkileri içerisine<br />
sokulmuştur. Emperyalizmle yapılan<br />
işbirliği ile, vatanımız, yeraltı-yerüstü<br />
zenginlikleri ile emperyalist tekellere<br />
peşkeş çekilmiştir. İşbirlikçi oligarşi<br />
emperyalizmle girdiği hertürlü sömürü<br />
ilişkisini “vatanın ve halkın<br />
çıkarlarına yapılan anlaşmalar"<br />
gibi göstermiştir. Bunda başarılı da<br />
olmuştur. Gerçekte olan ise yapılan<br />
askeri, ekonomik, siyasi açık-gizli<br />
anlaşmalarla vatanımız sadece ekonomik<br />
olarak değil, siyasi olarak da<br />
emperyalizme teslim edilerek, bağımsızlık<br />
yok edilmiştir.<br />
1950’lerde Menderes iktidarıyla<br />
birlikte emperyalizm topraklarımıza<br />
tankıyla, topuyla değil, işbirbirlikçi<br />
oligarşiyle anlaşarak giriyordu. Yapılan<br />
anlaşmalarla başta ordu, polis,<br />
parlemento olmak üzere devletin bütün<br />
kurumları emperyalizm ve işbirlikçi<br />
oligarşinin çıkarlarına göre yeniden<br />
şekillendirildi. İşbirliğine uygun<br />
hale getirilen kurumların sözde ulusal-milli<br />
etiketleri ise sadece emperyalist<br />
işgalin gizlenebilmesinde<br />
ve halkların aldatılmasında kullanılmaktaydı.<br />
Gerçekte ise söz konusu<br />
kurumların ulusallıkla-millilikle hiçbir<br />
alakaları kalmamıştır.<br />
Vatan ve vatanseverlik, emperyalizm<br />
ve oligarşi için sadece bir<br />
demogoji malzemesidir. Çünkü oligarşi,<br />
kendi çıkarları için emperyalizmle<br />
işbirliği içine girerek vatanın<br />
bağımsızlığını tamamen yok etmiştir.<br />
Emperyalizmle ekonomik, siyasi ve<br />
askeri temelde yapmış olduğu anlaşmalar<br />
ve girmiş olduğu ilişkiler<br />
içerisinde ulusal kimliğini ve tüm<br />
değerlerini yitirmiştir. Emperyalizm,<br />
gerçek anlamda bir işgalci durumundadır<br />
ve halklarımızı sömürerek yaşamını<br />
sürdürmektedir. Emperyalizm<br />
ve işbirlikçisi oligarşi, sömürü sistemlerini<br />
korumak, sürdürebilmek<br />
için, halka karşı tam bir terör uygulamaktadır.<br />
Kontrgerilla devleti ile<br />
uyguladıkları halk düşmanı politikalarını,<br />
vatan-millet için yaptıklarını<br />
propaganda etmişlerdir. Devrimcilerin<br />
katledilmesini, halkların azgınca sömürülmesini<br />
hep vatanın bütünlüğü<br />
ve milletin birliği-beraberliği adına<br />
gerçekleştirdiklerini söylemişlerdir.<br />
Kısacası, faşist uygulamalarını<br />
halka dayatırken hep vatan, bayrak,<br />
millet kavramlarını kullanmayı özellikle<br />
tercih etmişlerdir. Bunun nedeni<br />
ise sömürü düzenlerini sadece zora<br />
dayanarak sürdüremeyeceklerini<br />
bilmelerindendir.<br />
Oligarşi, "ne kadar çok vatansever<br />
olduğu” demogojisine inandırıcılık<br />
kazandırmak için, hertürlü yoz ve<br />
aşağılık yönteme başvurmaktan kaçınmamıştır.<br />
Öyle ki, futbol, yada<br />
diğer spor karşılaşmalarından asker<br />
cenazelerine... hemen herşeyi kul-<br />
Emperyalizmle işbirliği<br />
içindeki oligarşi, vatan<br />
topraklarımız üzerinde<br />
yaşayan Türk, Kürt, Laz,<br />
Arap...tüm ulus ve<br />
milliyetlerden, Alevi, Sünni<br />
ve diğer tüm inançlardan<br />
emekçi halklarımızı faşizmle<br />
yönetmektedir.<br />
lanmaktadır. Amaçlanan ise kitlelerde<br />
bilinç bulanıklığı yaratmaktır. Çünkü,<br />
bunu başardıkları oranda işbirlikçiliklerini<br />
gizleyebilecek, sömürülerini<br />
sürdürebileceklerdir.<br />
Oligarşinin Tarihi, Vatana<br />
ve Halka Düşmanlığın<br />
Tarihidir<br />
Bugün devrimciler dışında hiçkimse<br />
“ABD Defol Bu Vatan Bizim”<br />
“Ne ABD, Ne AB Bağımsız Türkiye”<br />
demiyor ve bu doğrultuda mücadele<br />
etmiyor. Tam tersine, bağımsızlık isteyen<br />
ve bunun için mücadele edenler<br />
üzerinde terör estirilmekte, linç girişimleri<br />
tertiplenmekte, katletmekte,<br />
tutuklayıp F Tipi hapishanelerde tecrit<br />
ve fili işkencesini sürekli hale getirmektedirler.<br />
Oligarşinin tarihi, vatana<br />
ve halka düşmanlığın tarihidir.<br />
Vatanımız işgal altında, vatan toprakları<br />
üzerinde yaşayan halklarımız<br />
ise, dizginsiz bir terör ve sömürü<br />
içinde yaşamaktadır. Emperyalizmle<br />
işbirliği içindeki oligarşi, vatan topraklarımız<br />
üzerinde yaşayan Türk,<br />
Kürt, Laz, Arap...tüm ulus ve milliyetlerden,<br />
Alevi, Sünni ve diğer tüm<br />
inançlardan emekçi halklarımızı faşizmle<br />
yönetmektedir. Halklarımız<br />
sadece yoğun bir sömür içinde açlık<br />
ve yoksullukla bırakılmamakta, aynı<br />
zamanda kültürel ve ulusal baskıasimilasyona<br />
tabi tutulmaktadır.<br />
Bağımsızlık bayrağını biz devrimcilerin<br />
taşıdığını sadece teoride<br />
değil, pratikte de tüm halkımıza göstermeliyiz.<br />
“Nasıl silahını yitiren ordu, orduluk<br />
niteliğini yitirirse, yurtseverlik<br />
coşkusu taşımayan devrimcide devrimcilik<br />
niteliğini yitirir”. Önderimiz<br />
Mahir Çayan’ın söyledikleri çok<br />
açıktır. Vatanseverlik olmadan devrimcilik<br />
de olmaz. Evet, hem tarihsel<br />
hem de pratik olarak gerçek vatansever<br />
devrimcilerdir.<br />
Vatan ve halk için kendini feda<br />
etme, hiçbir kişisel çıkar gözetmeksizin<br />
nice zorluklara göğüs germe<br />
gibi erdemlere sahip olan sadece<br />
devrimcilerdir.<br />
Devrimcilik, yüksek bir ahlak ve<br />
16<br />
08 Temmuz 2012 / Sayı: 21<br />
<strong>BURJUVAZİNİN</strong> <strong>YOZ</strong> <strong>KÜLTÜRÜNE</strong> <strong>KARŞI</strong>