Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Devrimci Memur<br />
Hareketi<br />
Sağlık çalışanları, işçiler, memurlar,<br />
öğrenciler, işsizler, emekliler, kadınlar,<br />
çocuklar, yaşlılar... Analar, babalar,<br />
kardeşler...<br />
Bir ülkenin sağlık ve eğitim gibi temel<br />
ihtiyaçları o ülkenin ekonomik durumu<br />
ile açıklanamaz, sistemin çalışanlara,<br />
halka verdiği değerle açıklanabilir...<br />
Biliyoruz ki ülkemizde bugüne<br />
kadar ne sağlıklı yaşam imkanı vardı,<br />
ne de nitelikli sağlık hizmeti veriliyordu.<br />
Ancak bugün, Dünya Bankası'nın<br />
emperyalist politikalar doğrultusunda<br />
kamu, sağlıktan tasfiye oluyor.<br />
Buna da "sağlıkta dönüşüm", diyorlar…<br />
Dünya Bankası diyor ki; "Kamu<br />
hizmeti dayanışma kökenlidir. Bu ortadan<br />
kaldırılmalı rekabet olmalı. Sağlık<br />
özel bir sorundur ve sağlık hizmeti<br />
özel bir metadır."<br />
Paran kadar sağlık, paran kadar tedavi,<br />
paran yoksa ölürsün, diyorlar. Direnecek<br />
miyiz, yoksa ölecek miyiz Elbette<br />
direneceğiz! Çaresiz değiliz, yaşamak<br />
için elbette birleşecek, direnecek<br />
ve kazanacağız…<br />
Sağlık Emekçileri;<br />
Doktorlar, hemşireler, teknisyenler,<br />
aşçısı, şoförü, temizlik çalışanıyla memurlar,<br />
asistanlar, geleceğin sağlıkçıları<br />
olan tıp öğrencileri, tüm sağlık<br />
emekçileri;<br />
“Sağlıkta Dönüşüm” Değil,<br />
Parasız Sağlık, Parasız<br />
Eğitim İstiyoruz, Alacağız!<br />
Parasız Sağlık,<br />
Parasız Eğitim<br />
İstiyoruz!<br />
Çünkü sağlıklı bir toplumu oluşturan<br />
temel yapı sağlık ve eğitimdir.<br />
Yeraltı, yerüstü kaynaklarımızla zengin<br />
bir ülkeyiz, parasız sağlık ve parasız<br />
eğitim politikaları uygulansın istiyoruz<br />
ve alacağız. Hastaneler kar etme amacıyla<br />
kurulan şirketler değildir ancak;<br />
"Sağlıkta Dönüşüm Projesi” ile hastaneler<br />
şirketler gibi işletilecektir.<br />
Güvencesiz ve köle gibi çalışma koşullarıyla<br />
karşı karşıya kalacağız.<br />
Az kadro ile çok iş yapılacak, sağlık<br />
emekçilerinin birçoğu işini kaybetme<br />
riski ile karşı karşıya kalırken,<br />
çalışanların da mesai saatleri artacak,<br />
izin hakları gibi mevcut birçok hakları<br />
da elinden alınacaktır. Daha şimdiden<br />
sağlık emekçileri, yerlerine geçmeye<br />
hazır yerli ve yabancı hekim,<br />
hemşirelerle tehdit edilmektedir.<br />
Biz sağlıkçılar, kendi yaptığımız işi<br />
satın almak zorunda kalacağız.<br />
Genel Sağlık Sigortası (GSS) ile<br />
sağlık ödemelerimiz artarken, temel teminat<br />
paketi dışında kalan hizmetlerden<br />
yararlanmamız engellenmektedir.<br />
Katkı payları ve ek ödemeler her geçen<br />
gün artıyor. Hastanelerin A, B, C,<br />
D, E şeklinde sınıflandırılması sonrası<br />
daha da artacak. AKP, iş güvencemizi,<br />
geleceğimizi elimizden alıyor.<br />
Bizler kamu hastaneleri birlikleri ile<br />
“yeterli performans” gösteremediği<br />
zaman işinden olan “sınırsız yetkili”<br />
yöneticilerin baskısı altında kalacağız.<br />
Sağlık hizmetinin ekip çalışması olduğunu<br />
en iyi sağlık emekçileri bilir.<br />
Ekip ruhu; dostluk ve dayanışma ile<br />
sürdürülür. “Performans sisteminin”<br />
yarattığı rekabet ortamı, sağlık emekçilerinin<br />
örgütlenmesini, dayanışmasını,<br />
dostluğunu ve ekip ruhunu yok<br />
ederek, sağlık emekçilerini yalnızlaştıracaktır.<br />
Performans sistemi sağlık<br />
emekçilerini karşı karşıya getirdiği<br />
gibi hastalarla da karşı karşıya getirecek<br />
bir düzenlemedir.<br />
Şehir merkezinde kalan pek çok büyük<br />
hastane, kentsel dönüşüm projesi<br />
uygulamaları ile şehir dışına taşınacak.<br />
Sağlıkta dönüşüm ile kentsel dönüşümün<br />
kesişmesi tekellere daha da çok<br />
kar sağlarken, hastaların ve sağlık<br />
emekçilerinin hastaneye ulaşımını zorlaştıracaktır.<br />
Halkımız;<br />
İşçilerimiz, memurlarımız, öğrencilerimiz,<br />
kadınlarımız, erkeklerimiz, çocuklarımız,<br />
yaşlılarımız, işsizlerimiz…<br />
Parasız Sağlık<br />
Parasız Eğitim İstiyoruz!<br />
Çünkü sağlık ve eğitim hakkı temel<br />
bir insan hakkıdır. Her insan, ihtiyaç<br />
duyduğu anda, ücretsiz ve nitelikli<br />
sağlık ve eğitim hizmetine ulaşması<br />
sosyal devlet olmanın bir gereğidir.<br />
Türkiye’de 1980’de başlayan kamu<br />
kurumlarının özelleştirilmesi devam<br />
ediyor. Şu anda hem sağlık hizmetlerinin,<br />
hem de finansmanının özelleşmesinin<br />
yasal alt yapısı bitmiş bulunmaktadır.<br />
Bugüne kadar satılamaz denilen<br />
pek çok kurumun özelleştiğini hatırlayalım.<br />
Önümüzdeki dönemde, karlı<br />
olan sağlık alanı da hızla özelleşecek.<br />
Sağlıkta özelleştirmenin basamakları<br />
AKP tarafından “halka hizmet” gibi<br />
sunulmasıyla başladı. Sağlıkta 'ticarete'<br />
dönüşümü kim istiyor<br />
“Amerika diğer ülkelerin sağlık ve<br />
sosyal hizmetlerini de kapsayan çok geniş<br />
yelpazede piyasa payı kaparak ticari<br />
olanaklar yaratmak ve bu alanlarda<br />
ticaret yaparak büyük para kazanmayı<br />
öngörmektedir.”<br />
Bizlere ,"halka hizmet" diye, anlatılanların<br />
gerçek olmadığını hastane kapılarında,<br />
öğreniyoruz. İşte bize sunulan<br />
vaatler…<br />
“Aile Hekimliği” ücretsiz olacaktı<br />
Sağlık Bakanı Recep Akdağ “birinci<br />
basamak sağlık hizmetleri ücretsiz<br />
olacak” demişti, ancak ardından<br />
“Aile hekimine gidenlerin her reçetesinden<br />
3 lira, 3 ilaçtan sonra her kalem<br />
için 1 lira ücret alınacak.” uygulamasını<br />
getirdi. Onların vaatleri<br />
ne kadar güzelse, hizmetleri de o kadar<br />
yalan, bir o kadar pahalıya mal oluyor.<br />
Akdağ “Tedavi için acil servise gelen<br />
kişinin sosyal güvencesi olup olmadığına<br />
bakılmaksızın hiçbir hastane<br />
hastayı kapısından geri çevirmeyecek,<br />
ilave ücret almayacak, herhangi<br />
bir evrak dahi istemeyecek”<br />
demişti. Acil durumlarda dahi özel hastaneler<br />
hastaları geri çevirebilmekte,<br />
devlet hastanelerinde dahi “şimdilik”<br />
8 TL alınacaktır.<br />
Yoksullar sağlık güvencesinden<br />
yoksun kalmayacaktı<br />
DEVRİMCİ KÜLTÜRÜMÜZLE ALTERNATİF BİZİZ Sayı: 21 / 08 Temmuz 2012 31