Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Eğitim-Bir-Sen, eğitimin toplumun<br />
ihtiyaçlarını en kısa yoldan<br />
en az maliyetle gidermesine imkan<br />
sağlayan bir toplumsal yapıyı kurmak<br />
yönünde bir süreç olarak görmek yerine<br />
bireyleri devletin arzu ettiği biçimde<br />
zihinsel operasyona tabi tutmaya yönelik<br />
bir süreç olarak işletilmesine karşıdır.<br />
karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış<br />
haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;”<br />
şeklinde ifade edilmektedir.<br />
Anayasa’da, Milli Eğitim Temel Kanunu’nda ve Yükseköğretim<br />
Kanunu’nda devletin organize ettiği eğitimin<br />
bir tek gayeye matuf olduğu açıkça görülmektedir.<br />
O da bireyleri Atatürkçü, laik, pozitivist bireyler<br />
olarak yetiştirmektir.<br />
Okullarda anayasal ve yasal çerçevenin öngördüğü<br />
ideolojik yükleme, derslerde işlenecek Atatürkçülük<br />
konuları başlığı altında Atatürk’ün hangi derste<br />
hangi konu ve hangi vesilelerle ilişkilendirileceği ve<br />
Atatürk’ün o derste hangi üstün nitelikleriyle ele<br />
alınacağı tarif edilmektedir. 2104 sayılı Tebliğler<br />
Dergisi’nde yayımlanan İlköğretim ve Ortaöğretim<br />
Kurumlarında Atatürk İnkılap ve İlkelerinin Öğretim<br />
Esasları Yönergesi’nde, “bütün öğretmenlerimizin<br />
Milli Eğitim Temel Kanunu ve genel programlarda<br />
yer alan amaçlar doğrultusunda hareket ederek,<br />
öğrencilerini Atatürk İnkılapları ve ilkelerine bağlı<br />
yurttaşlar olarak yetiştirmeleri görevlerinin gereğidir.<br />
Bu durumda ise, okullarımızdaki her türlü branş<br />
öğretmeni ile sınıf öğretmenlerinin derslerinde yeri<br />
geldikçe bu konuya önemle eğilmeleri ve programlara<br />
uygun biçimde etkinlik göstermeleri zorunlu<br />
bulunmaktadır.” denilmektedir. Buradan net biçimde<br />
anlaşılacağı üzere öğretmenlerin başta gelen görevi,<br />
öğrencilerini Atatürk İnkılapları ve ilkelerine bağlı<br />
yurttaşlar olarak yetiştirmeleridir. Mustafa Kemal<br />
Atatürk, “Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır”<br />
diyerek öğretmenleri yeni bir nesil, dolayısıyla<br />
yeni bir ulus inşasıyla görevlendirmiştir.<br />
Eğitim-Bir-Sen, eğitimin toplumun ihtiyaçlarını en<br />
kısa yoldan en az maliyetle gidermesine imkan sağlayan<br />
bir toplumsal yapıyı kurmak yönünde bir süreç<br />
olarak görmek yerine bireyleri devletin arzu ettiği<br />
biçimde zihinsel operasyona tabi tutmaya yönelik<br />
bir süreç olarak işletilmesine karşıdır. Öğretmenliğin<br />
bilgiyle özdeşleştirilmek yerine ideolojik biçimlendirmeyle<br />
ödevlendirilmesini de reddetmektedir.<br />
Türkiye’nin demokratikleşmesi süreciyle birlikte, antidemokratik<br />
dönemlerin eğitimin ideolojik yaklaşımla<br />
planlanmasının önemli yansımaları olan katsayı<br />
adaletsizliğinin giderilmesi, üniversitelerde ve kamuda<br />
başörtüsüne özgürlük sağlanması, 4+4+4 eğitim<br />
sistemiyle Kur’an kurslarının ihya edilmesi, liselere<br />
Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’in Hayatı, Osmanlıca<br />
gibi derslerin konulması kayda değer gelişmeler olmasına<br />
rağmen meselenin özüne ilişkin bir çalışma<br />
yapılmadığı, eğitimin ana ekseninin ideolojik biçimlendirme<br />
ameliyesini icraya devam ettiği görülmektedir.<br />
Eğitim sisteminin hâlihazırdaki uygulamalarının nitelik<br />
sorununa yönelik getirilen eleştirilerden -ezberci<br />
oluşu, düşünmeye, sorgulamaya açık olmayışı vbönce<br />
eğitim sisteminin ana ekseninin sorunlu oluşu<br />
ele alınmalı ve eğitim, ideolojik biçimlendirme aygıtı<br />
olmaktan çıkarılarak milletin beklentilerine cevap veren<br />
donanımlı, dünyayla yarışır nesillerin yetiştirilmesine<br />
koşullandırılmalıdır.<br />
113