Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
41<br />
Kamu görevlilerinin sendikalaşma<br />
süreci nasıl gelişmiştir<br />
Kamu görevlileri sendikalarının kuruluşu, devletin<br />
kamu çalışanları üzerinde ‘hükümran devlet’<br />
anlayışı yerine ‘koruyucu devlet’ anlayışına<br />
geçmesi olarak tanımlanmakta ve işçilerle özlük hakları<br />
farklarının giderilmesi konusunda demokratik bir<br />
adım olarak nitelendirilmektedir.<br />
İşçilerin sendikal mücadeleleri XIX. yüzyılın ağır sanayi<br />
koşullarında ortaya çıkmıştır. Bu zamanlarda kamu<br />
görevlileri hemen hemen dünyanın her yerinde gelir<br />
durumları ve özlük hakları olarak toplum ortalamasının<br />
üstündedir. Hem ulus devletler hem de diğerleri<br />
otoritelerinin taşıyıcısı olan memurlarına iyi davranmaktadırlar.<br />
Konu, XX. yüzyıl başlarından itibaren iş<br />
hukuku çerçevesinde ele alınmaya başlanmış, Uluslararası<br />
Çalışma Örgütü’nün imzaya açtığı sözleşmede<br />
‘işçi/worker/employee’ kavramı yerine ‘çalışan/working’<br />
kavramı temel alınarak daha geniş ve kuşatıcı<br />
bir tanım yapılmaya çalışılmıştır.<br />
Kamu görevlileri sendika haklarını hiçbir devlette<br />
kolay kabul ettirememiştir. Süreçte kamu otoritesi,<br />
kamu görevlilerini sendika kurma hakkı ile sahip olduğu<br />
bazı yetki ve haklardan vazgeçmeye zorlamıştır.<br />
Değişen dünya şartları ve gelişen demokrasiler kamu<br />
görevlilerine kısmi de olsa işveren karşısında temsil<br />
hakkının tanınmasını zorunlu kılmıştır. Gelişen demokrasilerin<br />
içinde hem eğitim durumları hem de<br />
toplumsal statüleri itibarıyla kamu görevlilerinin demokratik<br />
katılım süreçlerinin dışında tutulması düşünülemezdi.<br />
Klasik güvenlik devleti yerine modern<br />
devletin iktisadi ve sosyal alanlara da müdahale etmeye<br />
başlamış olması yaşamın hemen her alanında<br />
hizmet vermeye başlamasına neden olmuş bu da<br />
kamu görevlilerinin sayısını önemli oranda artırmıştır.<br />
İşvereni devlet olan bizzat üretimin parçası işçiler/<br />
mavi yakalılar ve hizmet üreten memurların fonksiyonları<br />
farklı olsa da en nihayetinde kamuya değer<br />
üretme cihetinde birdirler. Kaldı ki memurlar işçilerden<br />
farklı olarak hizmet verdikleri alanın kalite ve<br />
verimiyle de ilgilenmektedirler. İşçi sendikaları bunu<br />
tamamen işverene bırakırken kamu görevlileri hizmet<br />
alanlarının iyileştirilmesine de kafa yormak durumundadır.<br />
Bu, doğrudan kendi özlükleriyle alakalı olmaktan<br />
ziyade en iyi bildikleri alanlarda görüşlerinin<br />
alınması ve kolektif kimlikleriyle bir tür demokratik<br />
denetim ve katılım yapmaları zorunluluğudur. Eğitim,<br />
sağlık, ulaşım, iletişim, altyapı, güvenlik gibi her alanda<br />
bulunan devletin, karmaşık sorunların çözümünde<br />
bu enerjiden yararlanmaması düşünülemez.<br />
Değişen dünya şartları ve gelişen demokrasiler kamu<br />
görevlilerine kısmi de olsa işveren karşısında temsil<br />
hakkının tanınmasını zorunlu kılmıştır.<br />
64