Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
42 Osmanlı Devleti’nde kamu<br />
görevlilerinin ücretlendirilmesinde<br />
dikkate alınan kıstaslar nelerdir<br />
Osmanlı Devleti’nde memuriyet, ‘din ve devlet<br />
hizmeti’, bir ‘vücubiyet’ olarak görülmüş,<br />
memur gelirleri genel olarak ‘dirlik’ şeklinde<br />
uygulanmıştır. Kamu otoritesini temsil eden memurlar<br />
devleti temsil etmektedirler, onun için oturdukları<br />
mekânlar ve giydikleri elbiseler dahi farklı ve her zaman<br />
toplum ortalamasının üstündedir.<br />
Konya Mebusu Zeynelabidin Efendi’nin Meclis-i<br />
Mebusan’da memur maaşları tartışılırken, yaptığı<br />
konuşma bu bakışı yansıtır niteliktedir. Zeynelabidin<br />
Efendi, “İlmi, aklı ve bedeni ile devlete ve topluma<br />
dolayısıyla dine hizmet eden insanlar bu vecibelerini<br />
yerine getirdikleri için değil, maişet teminine vakitleri<br />
olmadığı için bunu temin devletin görevidir” demektedir.<br />
Osmanlı Devleti, kamu işlerini ilmiye, mülkiye, kalemiye,<br />
seyfiye olmak üzere dört sınıf eliyle yürütmüştür.<br />
XVIII. yüzyılın sonlarında maaşlı kamu işçilerinin<br />
sayısı bin kişi civarındadır. Bürokrat ve memurlar<br />
gelirlerinin çoğunu bugünkü noter veya muhtarların<br />
yaptıkları iş ve işlem karşılığında devletçe belirlenerek<br />
alınan harçlardan elde ediyorlardı. Ayrıca bürokratlara<br />
ve kıdemli memurlara elbise, et, ekmek, tuz,<br />
odun, atları için ot, arpa gibi birçok ihtiyaç devlet tarafından<br />
verilirdi.<br />
65