You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
meşruiyet sınırları farklı olsa da örgütlenme zarureti<br />
olarak aynıdır.<br />
Örgütleri insanlar oluşturur, insanlar yönetir. Yönetenlerin<br />
ilgi, kaygı ve refleksleriyle örgütler tanımlanır,<br />
ilgi, kaygı ve reflekslerin anlık olmaktan çıkıp<br />
alışkanlık olmasıyla ve tarihsel bir süreçte tekrarlanmasıyla<br />
örgütlerin kimliği oluşur.<br />
Türkiye’de sendikal eğitim örgütlenmeleri, üzerinde<br />
değerlendirme yapmayı ve sağlıklı sonuçlara ulaşmayı<br />
sağlayacak ölçüde bir geçmişe ve örgütsel kimliği<br />
çözümlemeye yarayacak davranış analizleri yapılabilecek<br />
vak’a silsilesine sahiptir. Demokratik işleyişini<br />
çok uzun zaman önce yerleştirmiş, devleti doğru<br />
tanımlamış, devlet vatandaş ilişkisini her kesimin<br />
kabul edebileceği bir düzleme taşımış mesela Kuzey<br />
Avrupa demokrasilerinde kırk yılda bir yaşanabilecek<br />
gelişmeler, devletin kuruluşunun artçı sarsıntılarının bile<br />
hala devam ettiği Türkiye toplumunda neredeyse günlük<br />
yaşanmakta, bu gelişmeler karşısında ilkeli, kararlı,<br />
tutarlı bir tutumun sürekli savrulmadan sürdürülmesi<br />
örgütlenmeler açısından da tanımlayıcı olmaktadır.<br />
Aynı zamanda ait olduğumuz medeniyetin yüz yıl<br />
önce derleyici, toparlayıcı, ayar verici bir üst yapıyı<br />
yitirmesi, büyük bir coğrafyada Müslümanların küçük<br />
oyuncaklar şeklindeki devletçikler halinde her türlü<br />
zulme açık halde bulunması karşısında ortaya koyduğumuz<br />
ya da koymadığımız duyarlılık da bir medeniyet<br />
kaygısına sahip olup olmama açısından belirleyici<br />
bir tutum olmaktadır.<br />
Vak’alar karşısındaki tutum alış, bir medeniyet kaygısına<br />
sahip olup olmama, tarihsel süreçte oluşturduğu<br />
gelenek değerlendirildiğinde bugün, pozitivist örümceklenmeye<br />
uğrayıp değerlerine düşman olmamış<br />
bütün eğitim çalışanlarının tam bir itimatla ve gönül<br />
rahatlığıyla bünyesinde yer alabilecekleri eğitim örgütlenmesi,<br />
sendika, Eğitim-Bir-Sen’dir. Eğitim-Bir-<br />
Sen, olaylar karşısında hiç savrulmamıştır. Eğitim-Bir-<br />
Sen’in yeri daima milletin yanı olmuştur. Tutarlıdır,<br />
1992’deki inancı, söylemi ve eylemiyle 2014’teki<br />
inancı, söylemi ve eylemi arasında hiçbir fark yoktur.<br />
Eğitim-Bir-Sen, toplumun vicdanını temsil etmektedir.<br />
Bugün toplum vicdanını inciten hangi gelişme yaşanmışsa<br />
bunun acısını, öfkesini meydanlarda haykıran<br />
Eğitim-Bir-Sen’dir. Bunu örnekleyen yüzlerce olay<br />
Eğitim-Bir-Sen’in yayınlarından, basın yayın organlarının<br />
arşivlerinden derlenebilir. Diğerlerine bakıldığında,<br />
önemli dönemeçlerde hep kafaları kumdadır.<br />
Eğitim-Bir-Sen’in en büyük sermayesi samimiyetidir.<br />
Diğerlerinden en büyük farkı da samimiyetidir.<br />
Sol ve Sağ’ın dünyaya söyleyecek pek sözü kalmamasının<br />
yanında emek cephesinden Sol’un kapitalizmden<br />
biraz daha iyisini vaad etmekten başka bir<br />
sonucu olmadığı anlaşılmış ve pratikleri başarısız<br />
olmuştur. Eğitim-Bir-Sen, insanlığın evrensel sorunlarını<br />
tarihin en karanlık anlarında çözen ve kıyamete<br />
kadar çözecek bir medeniyetin temsilcisidir.<br />
140