11.01.2015 Views

100 SORUDA DEGISEN SAYFALAR

100 SORUDA DEGISEN SAYFALAR

100 SORUDA DEGISEN SAYFALAR

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

18 yaşındaki bir Türk gencinin, bildiği bir konuda konuşurken,<br />

kullandığı kelime sayısının binbeşyüz civarında olduğu tespit<br />

edilirken İngiltere ve ABD’de 6-7 yaşına gelen bir çocuğun<br />

3-4 bin kelimeyi kullandığını belirtilmektedir.<br />

Bireyin okuduğunu iyi anlayabilmesi için temelde kelime<br />

tanıma becerisinin yeterince gelişmiş olması gerekir.<br />

Kelime tanıma becerisinin gelişmesi; çocuğun<br />

fonetik (ses bilgisi) ve grafik bilgi (sembol bilgisi) ile<br />

ilgili becerileri kazanmasına bağlıdır. Başarılı okuyucular,<br />

kelime tanıma becerilerinin gelişmiş olduğunu,<br />

metni doğru, hızlı ve seri bir şekilde okuduklarını ifade<br />

etmektedir. Kelime tanıma problemi olan çocuklar,<br />

okurken dikkatlerini ve tüm enerjilerini kelimeyi<br />

seslendirmeye ayırırlar, anlamaya vakit ayırmazlar.<br />

Fonetik ve grafik bilginin gerektirdiği becerilere sahip<br />

çocuklar ise kelimeyi çok kısa sürede seslendirip,<br />

kalan zamanlarını anlamaya ayırırlar. Okuma becerisinin<br />

yüksek olması çok okuma pratiği yapmaya ve<br />

kelime dağarcığının zenginliğine bağlıdır.<br />

İlkokuldan üniversiteye kadar her kademe, sınıf, bölüm<br />

ve branş için hedef kelime ve kavram sayısı belirlenmeli<br />

eğitimciler bunları bilmeli; kendi öğrenci<br />

profilinin durumu göz önüne alınarak ve standart<br />

sapması da belirlenerek eğitim hedefleri açık ve hesaplanabilir<br />

olmalıdır. Eğitim kurumları ve eğitimcilerin<br />

performansları da buna endekslenmelidir.<br />

Öğrenciler okuma ve anlama becerilerini ilkokulda<br />

kazanmaktadırlar. Bu, orada kazanılamamışsa ortaokulda<br />

toparlanabilir, orada da olmamışsa lise birinci<br />

sınıfın Türkçe hazırlık sınıfına döndürülmesinden başka<br />

çare yoktur. Çünkü Türkçeyi anlama ve kavrama<br />

düzeyi ilkokulda kalmış çocuklarla liselerde Matematik,<br />

Tarih, Coğrafya, Felsefe, Sosyoloji, Fizik, Kimya,<br />

Biyoloji dersleri yapılıyor gibi yapmanın kimseye faydasının<br />

olmadığı artık açıkça görülmektedir.<br />

Her çocukta akademik gerilik, zihinsel gerilik, psikolojik<br />

ve sosyal sorunlar, akli gerilik ve davranış<br />

bozuklukları ayırt edilerek öğrenim potansiyellerini<br />

zorlayacak bir kararlılıkla süreç yönetilmeli ve her çocuk<br />

ve ebeveyn en geç ortaokulda kendi gerçeğine<br />

ayıltılmalıdır. Özellikle de davranış bozuklukları olan<br />

çocukların zararlarından sınıfların akademik süreçleri<br />

korunmalıdır.<br />

131

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!