13.07.2015 Views

RİZE 05 - çevresel etki değerlendirme planlama genel müdürlüğü

RİZE 05 - çevresel etki değerlendirme planlama genel müdürlüğü

RİZE 05 - çevresel etki değerlendirme planlama genel müdürlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Rize insanı olanakları ölçüsünde doğayla iç içe yaşamasına karşın, elden geldiğince korur.Çünkü bilir ki “doğa hiçbir zaman affetmez”. Orman için korumayı simgeleyen “koru” sözcüğünükullanır, “yapacak” ve “yakacak” dışında hiçbir gereksinimi için kullanmaz. Ne kadar gurbetegitse de Rize’sinden vazgeçemez. Rize kökenli yeni kuşaklar bile genetik kalıtımdan olsa gerek ki,Rize’den vazgeçemezler. Yaşadığı doğal çevredeki uyum, uysallık, yaratıcılık, hırçınlığın tümözellikleri Rize insanında eksiksizdir. Dar olan ekonomik koşullar Rizeli’yi gurbetçiliğezorlamıştır. Gurbet ellerde de hiç yabancılık çekmemiş ve her yerde uyum içinde yaşamasınıbilmiştir. Doğanın insanlara verdiği bilgi ve beceri yeteneğinden olsa gerek ki; en güzel bezleridokumuş, en güzel çorapları örmüş, en uyumlu yapıları yapmış, derelerini, ırmaklarını en güzelköprülerle süslemiş, bu süsleri hayatının en gerekli işlevi için kullanmış, kendisini en güzelgiysilerle bezemiş, hiçbir çizili-hesaplı tasarım olmaksızın Karadeniz’in en hırçın dalgalarınadayanıklı takalar inşa etmiştir. Bu takalar ki, yurdumuzun en buhranlı dönemlerinde “en büyükumut” , olmuşlar ve umutlarımızı boşa çıkarmamışlardır. Rize’de yaşayanlar her ne kadar farklızamanlarda, farklı yerlerden gelmiş olsalar bile, bugün bu ayrılığı fark etmek olanaksızdır.Doğanın insanları birbirine uyumlaştırma olgusunun en belirgin örneği Rize’de görülür. Rizeinsanı nerde olursa olsun, hem tulumu, hem de kemençeyi çalıp oynar. En yanık sevda türküleri(Uçan kuş tutulur mi / Sevda unutulur mi, Can çikti boğazuma / Geriye yutulur mi), en kıvrakhoron Rize’dedir ve bu özellikleri Rize’nin endemik bitkileri gibidir, başka hiçbir yerderastlayamazsınız.Derdini anlatamadığı zaman, dağlara seslenir; Oy dağlarum dağlarum / Dayma yanarağlarum... Atma türküleri her derdin devasıdır Rizeli’nin. En gizemli sözlerini, en beklenmedikyanıtları atma türkülerle vermiştir; Uşağum bilurmisin / Bana derler Kotana, Görür görmezbenzettum / Çam altında yatana... Rize’de herkes anadan doğma şairlik unvanını alabilir. Ne yazıkki ürünlerini gelecek kuşaklara yazıp bırakmayı alışkanlık edinmemişlerdir. Ama bu araştırmacılariçin bulunmaz bir kaynaktır.Rize’nin Tarihi GelişimiRize ilinin yazılı tarihine ilişkin dolaysız bilgiler, Ege’de yaşayan Milotos’lu denizcilerinyöreye yaptığı seferlerle başlar. M.Ö. 670’lerde Milatos’ların Karadeniz kıyılarında kurduklarıKolonileri Rize’ye kadar uzattıkları biliniyor. Med ve Persler’in de istilasına uğrayan bölge dahabu dönemde iyonluların dolayısıyla Grek Kültürünün <strong>etki</strong>sine girmiştir. İlkçağlarda PontusKrallığı'nın egemenliğine giren Rize yöresi XI. Yy’a kadar islâmi akımların <strong>etki</strong>si dışında kaldı.XI. yy da Büyük Selçukluların yükselme döneminde Melikşah’ın (1072-1092) hakimiyeti altınagirdi. Ancak 1. Haçlı Seferinde (1096--1099) tüm Karadeniz kıyıları gibi Rize’de önce Bizans,daha sonra da Trabzon Rum Pontus İmparatorluğu’na katıldı. 1461 de Fatih Sultan Mehmettarafından Trabzon ile birlikte Osmanlı sınırları içine alındı. Bu yıllarda, Rize’nin Trabzon eyaletiBatum, Gonya Sancağıiçinde yer aldığı biliniyor. XVIIII. Yy’ın ikinci yarısında Trabzon eyaletinin bir sancak merkeziolan Batum Rusya’ya bırakılınca Rize sancak merkezi oldu. Birinci Dünya Savaşında Ruslartarafından işgal edilen Rize 2 Mart 1918’de işgalden kurtuldu ve 1924’de İl Merkezi oldu.20

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!