Medikal Teknik Mart 2019
Medikal Teknik Mart 2019
Medikal Teknik Mart 2019
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
March / <strong>Mart</strong> <strong>2019</strong> 73<br />
If the mankind had not smoked until now, the incidence<br />
of cancer would be reduced by 70 percent. Other factors<br />
affecting cancer are high energy rays, infections, chemicals,<br />
nutrition, weight and hormonal structures.<br />
Cancer incidence is not being increased in contrast to<br />
popular belief<br />
The most accurate information about the prevalence<br />
and incidence of cancer is given by America. Since 1975,<br />
records have been kept regularly. In 1975, 400 out of every<br />
hundred thousand people had cancer, while in 2014 this<br />
rate increased to 442.7. In 1975, while 220 out of every<br />
hundred thousand people was dying of cancer, in 2014 this<br />
rate decreased to 166.1. In the light of this information, the<br />
incidence of cancer has increased by 10% in 40 years. In<br />
other words, despite the fact that there has been a serious<br />
industrialization in the last forty years and the chemicals<br />
have entered people’s lives, there has not been an increase<br />
in the incidence of cancer. However, in countries with low<br />
medical technology and knowledge, the success rate in<br />
cancer patients is low and patients lose their lives early.<br />
In Turkey, the success rate is increased related to the<br />
diagnosis and treatment has also increased awareness. But<br />
there is a perception as if cancer disease is increasing.<br />
Mobile phones, microwave ovens, radio and TV signals<br />
don’t cause cancer!<br />
High-energy rays with ionizing ability can break off pieces<br />
from the nucleus or internal electron rings of the atom. In<br />
this case, by deforming the structure of the atom it changes<br />
the molecules. If this process happens in the DNA of the<br />
cell, it will damage the DNA. If the DNA is damaged, the<br />
cell will try to fix it. If it cannot repair, it stops the functions<br />
of that department or decides to die and the cell dies. If the<br />
cell declines or when the mechanisms that decide when<br />
proliferation will stop, the cell involuntarily proliferates<br />
“İnsanlar sigara içmemiş olsaydı kanser görülme<br />
oranı yüzde 70 azalacaktı”<br />
Kanserleşme sürecinde sistem, kendiliğinden<br />
bozulabildiği gibi çoğu zaman dış faktörlerden de etkilenir.<br />
Bunların başında sigara gelir. Günümüzde yüz kanserin<br />
yetmişinden sigara sorumludur. İnsanlar sigara içmemiş<br />
olsaydı, kanser görülme oranı yüzde 70 azalacaktı.<br />
Kansere etki eden diğer faktörler ise; iyonize yeteneği<br />
olan yüksek enerjili ışınlar, enfeksiyonlar, kimyasallar,<br />
beslenme, kilo, hormonal yapılardır.<br />
Kanser görülme sıklığı sanılanın aksine<br />
artmamaktadır<br />
Kanserin yaygınlığı ve görülme oranındaki değişkenliği<br />
ortaya koyan en doğru bilgiler Amerika tarafından<br />
verilmektedir. 1975’ten beri düzenli olarak kayıtlar<br />
tutulmaktadır. 1975 yılında her yüz bin kişiden<br />
400’ü kanser olurken, 2014 yılında bu oran 442,7<br />
ye çıkmıştır. 1975’te her yüz bin kişiden 220’si<br />
kanserden ölürken 2014 yılında bu oran 166,1’e<br />
düşmüştür. Bu bilgiler ışığında 40 yılda yaklaşık<br />
kanser görülme oranı yüzde 10 artmıştır. Yani bu<br />
son kırk yıl içerisinde çok ciddi sanayileşme olmasına<br />
ve kimyasalların insanların yaşamına girmesine<br />
rağmen aynı oranda kanser görülmesinde artma<br />
olmamıştır. Ancak medikal teknolojinin ve bilgi<br />
birikiminin az olduğu ülkelerde kanser hastalarının<br />
tedavi başarı oranları düşük olduğundan, hastalar<br />
erkenden hayatlarını kaybetmektedirler. Türkiye’de<br />
ise tanı ve tedavide başarı oranı arttığından<br />
farkındalık da artmıştır. Ama sanki kanser hastalığı<br />
artıyormuş gibi bir algı oluşmaktadır.<br />
Cep telefonları mikrodalga fırınlar radyo ve TV<br />
sinyalleri kanser yapmaz!<br />
İyonize yeteneği olan yüksek enerjili ışınlar, atomun<br />
çekirdeğinden veya iç elektron halkalarından parça<br />
koparabilirler. Bu durumda atomun yapısını bozarak<br />
molekülü değiştirir. Eğer bu işlem hücrenin DNA’sında<br />
olursa DNA’ya zarar verir. DNA zarar görürse, hücre<br />
onu tamir etmeye çalışır. Tamir edemez ise o bölümün<br />
fonksiyonlarını durdurur veya kendi kendisinin ölümüne<br />
karar verir ve hücre ölür. Eğer hücrenin ne zaman<br />
çoğalacağına veya çoğalmanın ne zaman duracağına<br />
karar veren mekanizmalar bozulursa hücre istemsiz<br />
çoğalarak kanser hücresine dönüşür. Bu moleküler yapıyı<br />
değiştirecek kadar enerjisi olmayan ışınımların bu yolla<br />
kanser yapma yetenekleri yoktur. Bu ışınımları saçanlara;<br />
MR cihazları, enerji hatları, radar dalgaları, radyo<br />
sinyalleri, TV yayınları, mikrodalgalar, cep telefonları<br />
ve uydu yayınları, ısıtıcı lambalar, görünen ışık örnek<br />
gösterilebilir. Bu düşük enerjili iyonize olmayan ışınımlar,<br />
dokuları ısıtabilirler. Ancak bu ısı lokal ise bölgedeki kan<br />
akımı ısıyı düşürerek dokuları korur. Normal hücreler<br />
42 dereceye kadar dayanır. Isı 42 derecenin üstüne<br />
çıkarsa protein hasarı olur ve hücre ölür. Isının; sadece<br />
hücrenin ne zaman çoğalacağına veya çoğalmanın ne