Kırktuğ Dergisi 11. Sayısı
"Zikr eder cinnü-melek hem insan, Yaşasın devletü #Azerbaycan. Hür azade yaşatsun hamunu, Hem hukuk olsun er ile nisvan."
"Zikr eder cinnü-melek hem insan,
Yaşasın devletü #Azerbaycan.
Hür azade yaşatsun hamunu,
Hem hukuk olsun er ile nisvan."
- No tags were found...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yakup Ömerlioğlu ile
Türk Dünyasında Kalem ve Gönül Kardeşliği İçin...
Tuğba Dinç Günay: Türk halkları tarih boyunca
çok geniş bir coğrafyaya yayılmış ve
bununla beraber birçok devlet yapılanmaları
altında yer almışlardır. Bu kadar geniş coğrafya
ve birçok devlet geçmişi edebiyatlarına
nasıl yansımıştır, edebiyatlarını sürdüren ruhu
neler oluşturur?
Yakup Ömeroğlu: Tarihte çok farklı coğrafyalarda
yaşamış olsalar da Türk halklarının
edebiyatlarının birbirleriyle gayet paralel ve
iç içe geliştiğini söylemek mümkündür. Bu
ortaklık destanlar döneminde daha yoğunken
sözlü ve yazılı edebiyat dönemlerinde de
yakınlıklarını hatta iç içe gelişlerini sürdürdüler.
Hakanî Türkçesinin ortak edebî dilinin
kullanıldığı dönemde de obalarda farklı Türk
lehçeleri, şiveleri konuşulsa da yazılı edebiyat
tek bir edebî dille gelişiyordu. Kutadgu
Bilig’in dili böyle bir dil. Sonraki yıllarda birbirine
çok yakın iki edebî dil gelişti ancak bu
edebî dillerde üretilen edebî ürünler şekil ve
muhteva bakımından birbirine çok yakındı.
Nitekim yakın zamana kadar iki edebî dil
22
Röportaj: Tuğba Dinç Günay - Alper Şenadam
üzerinden devam edildi, eserler karşılıklı olarak
okundu. Bu edebiyatları sürdüren elbette
farkı sebepler vardır ama aşkın değerleri
topluma ulaştırma, güzeli yakalama ve yaygınlaştırma
bu edebiyatların sürdürülmesinde
temel ruh olduğunu düşünüyorum.
Alper Şenadam: Türk Dünyasında özellikle
bağımsızlığını yakın geçmişte alan halklar
– Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan,
Türkmenistan- edebiyatında milli
kimlik, bağımsızlık, vatan gibi konuları işleyen
eserler ideolojik yönden aşama kaydedebilmiş
midir ve evrensel statüye ulaşabilmiş
midir?
YÖ:Türk devletlerinde bağımsızlık döneminde
tarihi roman ve hikayelerin arttığını söylemek
mümkün ancak bu durumun bağımsızlıkla
birlikte başladığını düşünmek çok doğru
olmaz. Şiirde de durum aynı. Örneğin Erkin
Vahitov’un Özbek millî ruhunu ayakta tutmak
için yazdığı Özbeğim şiiri, Sovyet döneminde
yazılmıştır. Bahtiyar Vahapzade’nin pek
çok şiiri yine bağımsızlık dönemi öncesinde