27.12.2020 Views

Kırktuğ Dergisi 11. Sayısı

"Zikr eder cinnü-melek hem insan, Yaşasın devletü #Azerbaycan. Hür azade yaşatsun hamunu, Hem hukuk olsun er ile nisvan."

"Zikr eder cinnü-melek hem insan,
Yaşasın devletü #Azerbaycan.
Hür azade yaşatsun hamunu,
Hem hukuk olsun er ile nisvan."

SHOW MORE
SHOW LESS
  • No tags were found...

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

zümreyi dürtmek kaygısından beslenmiştir.

Dünya genelinde kabul gören STK katılımı ile

demokrasi arasındaki bağlantılı ilişki ülkemizde

benimsenmemiştir. Kendi ruhu ve iç gelişmeleri

ile değerlendirildiğinde bu paralelliği,

Türk demokrasisinin neden gösteremediği sorusuna

yanıt bulunacaktır. Genelin yargıları

mahallenin çocukları içinde geçerlilik göstermiş,

hal böyle olunca bizim mahallenin kapısı

içeriden kitlenmiştir.

Milliyetçiliği etnik kimlik sorunlarına sıkışmış,

radikal sağ partiler ve şiddetli çatışmalar

ile anılmasının önlenmesi için sivil toplum içinden

bir cevap üretmek hem diğere ulaşmayı

kolaylaştıracak hem de siyasi ön yargılardan

arındırılmış birlikteliklerle kısa vadede kalıcı

çözümler üretebilecektir. Bu kapsamda sivil

alana yapılan yatırımlar önemsenmeli ve buradan

üretilecek cevaplar Türk milliyetçileri

için yeni bir arayışa kapı aramalıdır. Böylelikle

farklı sahaları tanımak mümkün olacağı

gibi farklı zümrelerin insanlarının çekincelerini

anlamak kolaylaşacaktır. Bu sürecin gelişiminde

katkı üretmek çekincelerle değil yüreklilikle

devam etmelidir ki kapısını içeriden

kilitlediğimiz gettomuzun problemlerini merkeze

taşıyabilelim.

36

Milliyetçiliğin yalnızca kaos ortamlarının

ürünü olarak görülmesinin önlenmesi için sivil

alan yeni alternatifler üretecek. Gettonun

ana kaygıları genele nüfus edecektir. Gündelik

problemlere ve tüm dünyayı ilgilendiren

sosyal konulara yorumlar getirilmesi, milliyetçiliğin

yalnızca savaş dönemi politikası

olmadığını ve kolektif aklın önemli bir parçası

olarak algılanması zorundalığını toplumun

tamamına kavratacaktır. Örneğin iklim krizi

için milliyetçilerin bir bakış açısı benimsemesi

sivil alandan çıkarılabilir, olası bir salgında

alınacak önlemlere politikanın çıkar

çatışmasının dışında ama doğrudan politikayı

etki altında bırakacak gerçek öneriler yine bu

alandan yanıtlanabilecek şu an örnek açısından

akla gelecek ilk kavramlardır.

Güvenlik kaygılarının ötesine taşınacak

sivil öneriler ile Türk milliyetçileri bulunduğu

dönem ve insanlığın tümüne verilecek mesajların

hazırlanması için yeni bir çaba alanı

açacaktır. Bu sayede yalnızca korumacı olan

tutum yapıcılığa çevrilerek alternatif olmayı

başarabilecektir. “Korumak ve gerekirse korumak

için yıkmak” olarak ön kabullere girmiş

çizginin dışına taşılacaktır. Bu çaba diğer için

alışagelmediği önerileri ortaya koyduğunda

ön yargı duvarları ile milliyetçiliğe karşı geliştirilmiş

antikor hücreleri kendisi için yaşam

alanı bulamayacaktır.

Kendi meselelerini, değer dünyasını ve

kültürel kavrayışını güncel ve evrensel meseleleri

yorumlayarak ötekinin hayatına taşıyabilmek

sivil toplum aracılığı ile mümkün

olacaktır. Kavramları ve sorunları ait hissettiği

fikir dünyasından eleminize ederken siyasetin

aşamadığı sınırları aşarak ortaya yeni ürün

koymak da yine sivil alanda gösterilecek

farklı iradeler ile karşılık bulacaktır. Bu süreç

yayınlar, organizasyonlar ve diğer ile bir

araya gelebilecek ortamlar kurularak inşa

edilebilecektir.

Kamunun ortak yararının gözetildiği sivil

alan siyasetin dışında devlet-birey ilişkisinde

yeni başlıkları ortaya çıkarabilecek özgür

ve kendine münhasır önerilere açık bir bölgedir.

Burada siyasi kutuplaştırılmalardan

arındırılmış ortamların hoşgörü ve karşılıklı

konuşma kültürünü sağlaması ile kendisi gibi

olmayanla karşılaşıp ona karşı fikri mücadele

verme zorunluluğu da yine Türk milliyetçileri

için gelişim kaynağına dönüştürülebilecektir.

Siyasetin ari ve tek tipliği yerine burada

heterojen katılımlı yapılarla kendi fikrini

temellendirecek argümanlar üretmek

zorunluluk arz edecektir.

Tüm bu farklı görüş ve kaynaklardan beslenerek

yeni bir söz söyleme sahası ve siyaseten

yorgun isimlerin sahada aktif şekilde istifadesinin

sağlanması için sivil alan, önemli ve

güçlü bir deneyim olacaktır. Burada atılacak

adımlara aynı kilitli kapının ardından çıkmış

insanların karşılıklı destek ve iş birliği üretmeleri

yine sivil alanda açılacak bir cephenin

sağlam ve ayağı yere basan ilerlemelerine

vesile olacaktır. Siyasi kaygılar ile yapılamayan

iş birlikleri, bu sahada her grubun kendi

kurumsal kimliği ve katkıları ile alternatif çözüm

önerilerine kapı aralayacaktır.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!