You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Gezgin
Catania’nin en önemli meydanlarından
biri olan Piazza Duomo'nun tam ortasında,
1735 senesinde yapılan "Fontana Dell Elefente"
(Fil Çeşmesi) karşınıza çıkıyor. İsmini,
çeşmenin hemen üstünde bulunan fil
heykelinden alıyor. Piazza Duomo’ya bitişik
olan meydanda ise etkileyici tarihi binalar
ve Catania’nin en eski üniversitesi dikkat
çekiyor. 1738 yılında Mimar Giovan Battista
Vaccarini tarafından dizayn edilen üniversite
daha önce İtalya kralının sarayı iken,
şimdi Catania Üniversitesi’nin ofisi olarak
kullanılıyor. Catania Üniversitesi, 19 Ekim
1434’de Sicilya Kralı Alfonso tarafından
yaptırılmış. 1693 depreminde yıkılan bina,
sonraki yıllarda tekrar inşa edilmiş.
Çevresi heykellerle süslenmiş olan Teatro
Massimo Bellini, ismini Catanialı besteci
Vincenzo Bellini’den almış. 1890 yılında
yapılmış olan bu bina, şehrin en önemli
yapıtlarından biri. Vittario Emanuele Caddesi’nde
bulunan ve 1239-1250 yıllarında
inşa edilen Castello Ursina, ilk yapıldığında
denize sıfır konumundaymış, şimdi ise denizden
bir kilometre içeride. Kalenin hemen
yanında, "Castello Ursino Al Museo Civcico"
adında bir müze yer alıyor. Bütün gün şehri
dolaştıktan sonra, ertesi gün Syracusa’ya
gitmek üzere otele dönüyoruz.
Syracusa
Syracusa, 150 bin nüfusu olan küçük bir
liman şehri. Bu şehrin bir başka özelliği,
antik dönemin ünlü bilim adamı Arşimet’in
doğduğu ve öldüğü şehir olması... Syracusa’ya
gitmek için Catania otobüs terminalinin
hemen arka tarafında bulunan Interbus
firmasından gidiş-dönüş 8,5 Euro’ya bilet
alabilirsiniz. Catania-Syracusa arası yaklaşık
bir saat. Şehir çok küçük olduğu için isterseniz
günübirlik de gidebilirsiniz.
Otobüsten indikten sonra Umberto Caddesi'ni
takip ederek yaklaşık 1 km sonra
Ortigia’ya geliyoruz. Ortigia’ya ulaştığımızda
karşımıza Porto Urbica çıkıyor. Eski çağlarda
surlarla çevrili olan şehrin ana giriş kapısı
Porto Urbica’dan sonra Apollo Tapınağı'nı
(Tempio di Apollo) görürsünüz. M.Ö. 6. yüzyılda
inşa edilen bu yapı, sonra kilise olarak
kullanılmış. 831-1072 yılları arasında hüküm
süren Müslümanlar cami olarak kullansa da
sonra tekrar kiliseye dönüştürülmüş. Corso
Giacoma Matte Otti Caddesi’nden devam
ederseniz, Piazza Archımed’e ulaşırsınız.
Buradaki meydanda Gialio Moschetti tarafından
yapılan müthiş bir sanat eseri olan
"The Fountain of Diana" çeşmesi bulunuyor.
Çeşmenin ve meydanda bulunan tarihi
binaların fotoğraflarını çektikten sonra
Saverio Landolina Caddesi’ni takip ederseniz,
meşhur Piazza Duomo meydanına
ulaşırsınız. Etrafı tarihi binalar ve kiliselerle
çevrili olan meydanın en önemli binaları;
Kathedral Santa Lucia, Palazzo Arcivescovile,
Plazzo Beneventano del Bosco... Bu
meydandan çıktıktan ve şehrin en ucunda
bulunan “Castello Moniace” kalesini de
dolaştıktan sonra tekrar köprüyü geçip,
Catania’ya dönmek üzere otobüs durağına
gidiyoruz. Biz bütün şehri yedi saatte bitirdik.
Syracusa’da Umberto Caddesi üzerinde
bulunan Silkania Pizza'da yemek için en iyi
seçeneklerden biri. Çok güzel bir pizza 6-7
Euro, kahve ise 2 Euro civarında. Sicilya’daki
bir sonraki durağımız Taormina...
Taormina
Taormina’ya Catania’dan hem otobüs hem
de trenle gidebilirsiniz. Fakat benim araştırmalarım,
Taormina’ya otobüsle gitmenin
daha doğru olacağı yönündeydi. Şehir, dağın
tepesine kurulmuş. Eğer tren ile giderseniz,
deniz seviyesinden indikten sonra tekrar
otobüse binmeniz gerekli, oysa otobüs direkt
şehir merkezine götürüyor. Biz yine Catania
terminalinin hemen arkasında bulunan
Interbus’tan sabah 07.30 için biletlerimizi
aldık. Yolculuk yaklaşık bir saat yirmi dakika
sürüyor. Otobüsten indikten sonra on dakika
yokuş yürüyerek, Taormina kapısından şehre
giriyoruz. Taormina, adını bulunduğu Tauro
dağından alıyor. İki bin nüfusu olan küçük
bir şehir. Şehir dediğime bakmayın, aslında
tepeden denize kuşbakışı bakan şirin bir kasaba
ama gördüğüm en şirin kasabalardan
biri. Sicilya’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi
dar sokakları, barok mimari tarzı, binaları ile
oldukça etkileyici bir kasaba.
Taormina’da görülecek en önemli yer, Roma
döneminden kalma antik açıkhava tiyatrosu.
Giriş 10 Euro ama inanın bu parayı ödemeye
değer. Şehrin ana caddesi, oldukça hareketli
olan Umberto Caddesi. Bu caddeyi takip
ederseniz, 17. yüzyılda inşa edilen Santa
Caterina Kilisesi'ni görürsünüz. Yine bu
caddeyi takip ederek Piarzaix Abrile Meydanı'na
gelirsiniz ki önünüzde müthiş bir deniz
manzarası bulursunuz. Sokak çalgıcılarının
eşliğinde dans eden çiftler görür, keyifli bir
zaman dilimi geçirebilirsiniz burada.
San Giuseppe Kilisesi de bu meydanda,
fakat burada mutlaka görmeniz gereken yer
Kitap Müzesi... Burada 1400-1500 yıllarından
kalma kitapları görebilirsiniz. Taormina,
daha önce söylediğim gibi çok küçük bir kasaba,
3 saatte bitirirsiniz. Şehri dolaştıktan
sonra mutlaka Castelmola’yı görün. Otobüs
gidiş dönüş 6 Euro, bu parayı vereceğinize
14 Euro verip, ‘hop on hop off’ almak daha
doğru. Gün batımını görmek için ise Castelmola’ya
çıkın. Girişte küçük bir meydan,
tamamen kesme taşlardan döşenmiş bir
ana cadde ve onu kesen yan sokaklardan
ibaret. Yani 30 dakikada bütün köyü dolaşabilirsiniz.
Bence buranın en büyük özelliği,
aşağıda uzanan müthiş deniz manzarası,
gün batımı harika! Taormina’da bir gün
yeterli diye düşünerek, sabah 9 otobüsü ile
Messina’ya gitmeye karar veriyoruz.