29SAYI-DERGI
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Köşe Yazısı / Column<br />
Turizmin Yeni Gerçeği;<br />
Dijital ve Çevresel Dönüşüm<br />
New Reality of Tourism: Digital and<br />
Environmental Transformation<br />
Cemal KIZILTAN<br />
Tourismo Group Başkanı / Tourismo Group President<br />
Geçenlerde kanun, yönetmelik bizi bekler dediler, toplantıya<br />
çağırdılar. Meşhur 1618 sayılı kanun yine revize<br />
edilecekmiş, bize de “Sen ne düşünüyorsun?” diye sordular.<br />
Arz edeyim; Malum, biz turizmciler ekmeğimizi<br />
doğa, tarih ve yerel kültürümüzle beslediğimiz anılar satarak<br />
kazanıyoruz. Kaynağımız kısıtlı, olanı da hızla kurutuyoruz. Çünkü<br />
uçak ve kara taşıtları ile otellerdeki klimaların karbondioksit<br />
ve gaz salınımları, kullanılan kimyasal ve gıda atıkları, gereksiz<br />
enerji sarfiyatı, modern yapıların yerel doku ve mimariye olumsuz<br />
etkisi, kültürel erozyon ile çevreye en fazla zarar veren sektörlerden<br />
biri turizm!<br />
Bu kadarla da kalmıyoruz; turist getiren her uçak, Efes’teki harabelerden<br />
bir parça koparıyor, Antalya’daki her tesis, portakal<br />
ve muz bahçelerindeki bir ağacı yok ediyor, set menü yerini açık<br />
büfeye bıraktı bırakalı, üretilen gıdanın yüzde 22’si çöpe gidiyor.<br />
Kendi tüketim hızımızla gidersek dünyanın 1.7 katı büyüklüğünde,<br />
yok eğer ABD standartlarında, yani tüketim manyağı seviyesinde<br />
harcarsak bize tam 3 misli büyük bir dünya gerekiyor.<br />
Tavada yavaşça pişen kurbağalar gibiyiz, karbondioksit ve sera<br />
gazları ısı artışının başlıca etkeni, ama hala kısıtlı kaynaklarımızı<br />
tüketmeye devam ediyoruz. 20. yüzyıl başında küresel sıcaklık<br />
14 dereceydi. 1975’ten itibaren olay kontrolden çıktı, günümüzde<br />
küresel ortalama ısı 20 derece oldu, ısınmaya devam ediyor,<br />
umurumuzda değil! Artık limitteyiz; sadece bir buçuk derecelik<br />
ısı artışı dahi kalan canlıların büyük kısmı ile pek çok besin kaynağımızın<br />
yok olması demek! Epeydir sermayeden yiyor, torunlarımızın<br />
geleceğinden borç alıyoruz. Bunları görüyor, ama önlem<br />
almıyoruz, sonra da kanundan medet umuyoruz.<br />
Dakikada bir milyon pet şişe alıp, kullandıktan sonra atıyoruz.<br />
Sonuç; denizdeki her balığın, havadaki her kuşun kursağında<br />
plastik var! Biz sadece dinozorları biliyoruz ama o kadar eskiye<br />
gitmeye gerek yok, 1970’ten bu yana bilinen canlı türlerinin yüzde<br />
60’ı yok olmuş durumda. Ama bunu bilmek yetmiyor, itiraf<br />
etmek işimize gelmiyor! Boş verin yeni şirket kuruluşundaki kısıtlamaları,<br />
yeni kanunda turizm kaynaklı çevre tehdidine karşı<br />
nasıl önlem alınacak, olası yaptırımlar neler, yeterince caydırıcı<br />
olacak mı, ondan haber verin.<br />
Artık demode olan ve obez turizm diye<br />
adlandırılan anlayışa son verelim.<br />
Türk turizminin önceliği vizyoner bakış, stratejik planlama ve<br />
meslek ilkelerinin netleştirilmesidir. Kanunla birlikte yönetmelikleri,<br />
etik kuralları güncellemezsek işe yaramaz. Her kanunun<br />
önceliği belli, devlet son tüketicinin haklarını esas alır! Bizler de<br />
doğaya saygılı, bilinçli ve çevreci tüketimi ön plana almalıyız,<br />
sektörün sağduyusu olmalıyız. Türk turizminin acilen bir zihinsel<br />
dönüşüme ihtiyacı var, pek çoğumuz bu olumsuz gidişatın<br />
farkında ve bir fark yaratmak için elinden geleni yapmaya hazır.<br />
Madem böyle bir potansiyelden söz ediyoruz, o halde fırsat bu<br />
fırsat turizm tarzımızı değiştirelim, alternatif turizmi ön plana<br />
çıkartalım, birbirinin aynı konseptte çalışan sıra sıra oteller, istiflenmiş,<br />
çevreden izole edilmiş turistlerle dolu, artık demode olan<br />
ve obez turizm diye adlandırılan anlayışa son verelim.<br />
Minimalist tatil anlayışı ve alternatiflerini<br />
gündeme almalıyız.<br />
Basit düşünelim; minimalizm son yıllarda giderek popülerleşen<br />
bir yaşam biçimi. Gazetelerde ve internette konuyla ilgili bayağı<br />
yazı var, Netflix bile minimalizm üzerine belgesel yayınladı. Hal<br />
böyle iken biz neden hala minimalist tatil biçimleri ve alternatifini<br />
gündeme almıyoruz?<br />
Odağımızı değiştirmeliyiz, lüks ve sınırsız tüketim yerine deneyim<br />
yaşatan, benzersiz anılar üreten tatil alternatiflerine yönelmeliyiz.<br />
Devasa beton yığınları yerine tatil çiftlikleri, ya da<br />
kamping turizmi neden bizim ilgi ve hizmet alanımıza girmiyor?<br />
Yenilenecek kanuna, turizmin ömrünü uzatacak, sürekli ve sür<br />
195