Füsun Sayek TTB Raporları 2008: SaÄlık Emek-Gücü
Füsun Sayek TTB Raporları 2008: SaÄlık Emek-Gücü
Füsun Sayek TTB Raporları 2008: SaÄlık Emek-Gücü
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sağlık personelinin de iş güvencesi<br />
bulunmamaktadır.<br />
6 Mart 2007 günü Türkiye Büyük<br />
Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan<br />
Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması<br />
Hakkında Kanun Tasarısı ile<br />
de taşeron işçisi, döner sermayeden<br />
ücreti ödenen sözleşmeli, ancak döner<br />
sermayeden ek ödeme verilmeyen ve<br />
iş güvencesi içermeyen uygulamaların<br />
bir kısmının ya da tümünün birlikte<br />
kullanılabileceği bir istihdam biçimi<br />
getirilmek istenmektedir.<br />
Kullanılan istihdam biçimlerinde iş<br />
güvencesi içermeyen, belirli süreli sözleşmelerini<br />
imzalayacak olan hekimlere,<br />
iş güvencesine sahip hekimlere<br />
göre daha yüksek ücretlerin verilmesi<br />
dikkati çekmektedir. Ancak aynı dönemde<br />
iş güvencesi içeren istihdam<br />
biçimine göre çalışan hekimlere ise<br />
benzer sosyal ve mali avantajların sağlanmadığı<br />
izlenmektedir. Benzetmek<br />
gerekirse, bu uygulamaları ‘bol paralı’<br />
iş güvencesizliği ya da iş güvencesiz istihdama<br />
geçiş için ‘özendirme’ olarak<br />
da ifade edebiliriz.<br />
2. Kamu sağlık kuruluşlarında görevli<br />
hekimlerin kamu görevi dışında serbest<br />
olarak hekimlik yapmasına ilişkin<br />
düzenlemelere baktığımızda da farklı<br />
dönemlerde benzer uygulamaların<br />
kullanıldığını görmekteyiz.<br />
1961 yılında sosyalleştirilmiş bölgelerde,<br />
sözleşmeli olarak çalışan hekimlere<br />
diğerlerine göre daha yüksek ücret<br />
ödenmesi kararlaştırılırken, serbest<br />
çalışmaları da yasaklanmıştır. 1978<br />
yılında kabul edilen Sağlık Personelinin<br />
Tam Süre Çalışma Esaslarına Dair<br />
Yasa ile de kamu sağlık personeline<br />
tam süre ile çalışma ve ücret artışı<br />
getirilirken, beraberinde kamu kurumları<br />
dışında mesleklerini serbest olarak<br />
yapamayacakları yönünde düzenleme<br />
de yapılmıştır.<br />
Aralık 1980’de kabul edilen 2368<br />
sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve<br />
Çalışma Esaslarına Dair Yasa’da ise,<br />
tazminat hakkından yararlanan personelin<br />
serbest olarak mesleklerini icra<br />
edemeyecekleri kabul edilmiştir.<br />
1987’de kabul edilen 3359 sayılı<br />
Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ile<br />
sağlık işletmesine dönüştürülen sağlık<br />
kurumlarında görevli olan ve mesleklerini<br />
serbest icra etmeyen hekimlere,<br />
sağlık işletmesi yönetiminin uygun<br />
görmesi halinde mesai saatleri dışında,<br />
kuruluşta özel teşhis ve tedavi<br />
yapabilmelerine olanak tanınmıştır.<br />
2003 yılında kabul edilen 4924 sayılı<br />
Kanun ve 2004 yılında kabul edilen<br />
5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması<br />
Hakkında Kanun kapsamında<br />
istihdam edilen sözleşmeli hekimlerin<br />
de kamu görevi dışında hekimlik yapmaları<br />
yasaklanmıştır.<br />
657 Sayılı Kanun’un, 36. Maddesi’ne<br />
yapılan ek kapsamında, hizmetleri<br />
satın alınacak personele ilişkin serbest<br />
çalışma konusunda özel bir düzenlemeye<br />
gerek görülmemiştir. Zira taşeron<br />
işçisi olan hekimlerin özlük hakları<br />
konusunda hiçbir düzenlemeye yer<br />
verilmeyerek bu hekimlerin özlük hakları<br />
ile ilgili her türlü tasarruf yetkisi<br />
taşeronlara bırakılmıştır.<br />
2368 sayılı Yasa’da, 21.06.2005 tarihli<br />
5371 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle,<br />
il sağlık müdürü ve başhekim<br />
olanlara serbest çalışma yasağı getirilirken,<br />
28.03.2007 tarih ve 5614 sayılı<br />
Kanun ile yapılan değişiklikle, askeri<br />
sağlık kurum ve kuruluşlarında görev<br />
yapan başhekimlere ise serbest çalışma<br />
olanağı verilmiştir. Aynı dönemde<br />
yapılan bu düzenlemelerde ortaya<br />
çıkan karşıtlığın sağlık hizmetlerinin<br />
gereğinden kaynaklı olmadığı açıktır.<br />
<strong>2008</strong> yılında Sağlık Bakanlığı tarafından<br />
hazırlanan, kamuda çalıştırılan<br />
hekimlerin tam gün çalıştırılmasına<br />
ilişkin tasarı taslağı ve özel sağlık kuruluşları<br />
ile ilgili <strong>2008</strong> yılında çıkarılan<br />
yönetmeliklerde de ister kamu isterse<br />
özel sağlık kuruluşlarında çalışsın,<br />
bütün hekimlerin aynı anda birden<br />
fazla işte çalışmasını ortadan kaldırıcı<br />
düzenlemelere yer verilmiştir.<br />
Ancak çarpıcı olan bir diğer durum<br />
ise; hekimlerin asıl görevleri dışında<br />
ikinci ve üçüncü işleri ücret almaksızın<br />
yapmasına yönelik düzenlemelerin de<br />
aynı dönemde yapılmasıdır. Yani hekimlerin<br />
daha az çalışarak görevlerini<br />
gerektiği gibi yapmalarını sağlayacak<br />
önlemler değil, daha çok çalıştırılacakları,<br />
ama karşılığında ücretlerinin<br />
belirlenmesinde söz sahibi olamayacakları<br />
düzenlemeler yapılmaktadır.<br />
Örneğin, Temmuz 2006 tarihinde<br />
kabul edilen 5538 sayılı Kanun ile,<br />
kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan<br />
hekimlere asli görevlerine ek olarak ve<br />
herhangi bir ilave ücret ödenmeksizin<br />
kuruma ait işyerlerinde, işyeri hekimliği<br />
yapma zorunluluğu getirilmiş, aynı<br />
şekilde sözleşmeli olarak çalıştırılacak<br />
hekimlere asıl görevlerinin dışında,<br />
idare tarafından başka görevlerin de<br />
yaptırılabileceğine ilişkin hükümlere<br />
yer verilmiştir.<br />
3. Hekim istihdamında zorunlu hizmetin,<br />
1932 yılından 1981 yılına<br />
kadar kullanılmadığı görülmektedir.<br />
Yaklaşık 50 yıl sonra, 25 Ağustos<br />
1981 tarihinde yürürlüğe konan 2514<br />
Sayılı Yasa ile tekrar getirilen zorunlu<br />
hizmet, 1995 yılına kadar 14 yıl<br />
kesintisiz olarak uygulanmıştır. 1995<br />
yılından itibaren ise fiili olarak uygulanmamıştır.<br />
Haziran 2003 tarihinde,<br />
Hükümet; uygulamayı hem başarısız<br />
ve antidemokratik olduğu hem de<br />
IMF’ye verdiği sözler arasındaki kamuda<br />
personel istihdamını azaltmaya<br />
yönelik politikalarla çeliştiği gerekçesiyle<br />
4924 sayılı Yasa ile kaldırılmıştır.<br />
Ancak iki yıl sonra, Temmuz 2005’te<br />
5371 sayılı Yasa ile yeniden uygulamaya<br />
koymuştur. Zorunlu hizmetin<br />
istihdam biçimi olarak uygulanmadığı<br />
2003-2005 tarihleri arasında ise devlet<br />
memuru statüsünde istihdam biçimi<br />
yerine, sözleşmeli hekimlik, taşeron<br />
işçiliği ve yine sözleşmeli aile hekimliği<br />
uygulamaları kullanılmıştır.<br />
2006 ve sonrasında çok sayıda değişikliğe<br />
uğratılan Sağlık Bakanlığı Atama<br />
Nakil Yönetmeliği ile zorunlu hizmet<br />
kapsamındaki hekimler stratejik<br />
personel sayılmıştır. Bu personelin eş<br />
durumu atamalarından yararlanmasının<br />
önünde ciddi engeller konmuştur.<br />
Zorunlu hizmetin bitiminde de adil bir<br />
yer değiştirme sistemi ve eş durumu<br />
ataması güvenceye alınmamış, hekimler<br />
aile birliğinin parçalanması ile özelde<br />
güvencesiz çalışma arasında seçim<br />
yapmaya zorlanmıştır.<br />
4. Kamu sağlık kuruluşlarında görevlendirilen<br />
hekimlerde değişik dönemlerde<br />
farklı ücretlendirme biçimleri<br />
SAĞLIK-EMEK GÜCÜ: SAYILAR VE GERÇEKLER<br />
49