Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Hayalleri Büyük Olanların<br />
Savaşları da Büyük Olur<br />
Sayı: 365<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
19 Mayıs<br />
2013<br />
“Düzenden her yönüyle<br />
kopmalıyız. Bizi düzene bağlayan<br />
hiçbir şey kalmamalıdır.<br />
O zaman beynimiz,<br />
yaşamımız, her şeyimiz özgürdür.”<br />
(Dursun Karataş)<br />
Asalak kapitalist sistem<br />
her yönüyle bizleri kendi<br />
batağı içerisine çekmek için<br />
politikalar üretiyor. Bizler<br />
de kendi devrimci politikalarımızla<br />
bunların karşısına<br />
çıkıp boşa çıkartabilmeliyiz.<br />
Alternatif olabilmeliyiz.<br />
Ve bu işe önce kendimizden başlayabilmeliyiz.<br />
Kendini geliştirmeyen<br />
düzeni değiştiremez, alternatif olamaz.<br />
Savaş gerçeğimiz yetkin, düzenden<br />
arınmış, savaşı büyütecek kurmaylar<br />
istiyor. Halka kurtuluş umudunu gösterecek<br />
halkın içinde, halkla birlikte,<br />
halkı savaştıracak kurmaylar olabilmeliyiz.<br />
Savaşı büyütmeyi ancak kendimizi<br />
geliştirerek, hedeflerimizi yükselterek,<br />
hayallerimizi çoğaltarak mümkün kılabiliriz.<br />
Savaşı benliğimizin bir parçası<br />
olarak görebilmeli, ihtiyaca cevap<br />
verebilmeliyiz. Tıpkı Rıza komutan<br />
gibi; “artık önümde hiçbir engel<br />
yok” diyor. “Mücadeleyi benliğimin<br />
bir parçası olarak görüyorum. O<br />
yoksa ben de yokum. Mücadelemizin<br />
her bir parçasını kendimin olarak<br />
görüyor, her eksikliğimize, her ihtiyacımıza,<br />
her hedefimize karşı kendimi<br />
sorumlu hissediyorum”<br />
Kendini geliştirmeyen yanında<br />
hızla akıp giden zamanın gerisinde<br />
kalır. Geride kalan geriler, zayıflar.<br />
Devrimi geliştirmeyen, düzeni geliştirir.<br />
Umutsuzlaşır, iddiasızlaşır, zaafıyla<br />
uzlaşır. Bu nedenledir ki, sadece<br />
dış düşmanımıza karşı da değil, iç<br />
düşmanımız olan zaaflarımıza karşı<br />
da savaşı kesintisiz sürdürebilmeliyiz.<br />
Her türlü düşmana karşı cüretle cevap<br />
verebilmeliyiz. Kan-can bedeli mücadele<br />
ettiğimiz hasmımız sadece topu<br />
tüfeğiyle, gözaltı ve tutuklamalarıyla,<br />
işkencesiyle saldırmıyor. İdeolojikpolitik<br />
olarak da çok büyük bir saldırı<br />
bombardımanına tutuyor. Kafaları karıştırıp<br />
bulanıklaştırmak, güvensizliği<br />
yayıp, örgütlü gücümüzü ortadan kaldırmak<br />
istiyor. Unutulmamalı ki savaş<br />
her alanda varlığını sürdürüyor. Sistemin<br />
varlığını sürdürdüğü her alanda<br />
militanca setler örebilmeliyiz<br />
Hayalleri Küçülenlerin<br />
Umutları da Küçülür<br />
Kapitalist düzen gerek devrimcileri,<br />
gerekse halkı kendi gibi asalaklaştırmaya,<br />
bütün devrimci dinamiklerini,<br />
ilerici yönlerini çürütmeye çalışır.<br />
Bunu yapmak için kullandığı<br />
yöntemlerden biri de, duygu ve düşüncelerimizi,<br />
hayal ve ümitlerimizi<br />
küçültüp, kendi dünyalarımıza hapsolmamızdır.<br />
Düşünceler, küçüldükçe<br />
iddialar, hedefler, ufuklar da küçülür.<br />
Devrim yapmak, milyonları örgütlemek<br />
gibi bir ufka sahip olunamadığı<br />
için de günlük sorunlar içerisinde<br />
boğulup durulur.<br />
Büyük umut ve hayalleri olmadığı<br />
için karamsarlaşırlar. Karamsarlık<br />
umutsuzluğu doğurur. Halka güvensizleşir,<br />
kendisine güvenmez, yoldaşına<br />
güvenmez, örgütüne güvenmez.<br />
Halkın bağrında gizli olan o<br />
cevahiri göremez. Örgütlü gücün,<br />
yoldaş sevgisinin gücünü göremez.<br />
Kendi gücünün farkında olamaz.<br />
Küçük hesaplar yapanların korku<br />
ve kaygıları büyür. Emek<br />
harcamaktan kaçar.Eylem<br />
seçer, iş seçer. Rahat olanı,<br />
risksiz olanı seçer.<br />
Sadece kendi tatlı canının<br />
hesabını yapar. Düşünmez<br />
kendi için harcanan<br />
emeği, ödenen bedelleri,<br />
görmez yoldaşlarının<br />
kendisi için yaptıkları fedakarlıkları.<br />
Hesaplar küçüldükçe<br />
bencillikler artar.<br />
Küçük hesaplar yapanların,<br />
hesap sorma bilinçleri de<br />
küçülür. Halkımız açlık yoksulluk<br />
çeker. Ki kendisi de bu sömürüden<br />
payını alandır. Büşra bebekler açlıktan<br />
ölür. Armutlu’da Sevcan çocuk panzer<br />
altında kalır. Kürdistan’da Ceylan<br />
Önkol’un ufacık bedeni bombayla<br />
paramparça edilir. 12 yaşındaki Uğur<br />
Kaymaz’ın küçücük bedeninde 13<br />
kurşun deliği açılır. Ferhatlar sokak<br />
ortasında kalleşçe sırtından vurulup<br />
felç bırakılır. Sel olur, ölen halk olur.<br />
Deprem olur, ölen halk olur. Kışın<br />
soğuktan donarak ölür. Yazın başına<br />
güneş geçerek... Ölüm hep halka düşer.<br />
Ancak o artık bunları hesap edemez.<br />
Sınıf kini küçük hesaplarına<br />
kurban gitmiştir çoktan. Sınıf kini<br />
olmayanların, çektiği acıların hesabını<br />
soracak kadar öfke ve hesapları yoktur.<br />
Koşullara teslim olurlar. Çünkü<br />
kıyaslayabilecekleri önlerinde bir hedefleri,<br />
sınırlarını zorlamalarını sağlayacak<br />
iddiaları yoktur. Bu nedenledir<br />
ki, var olanla yetinirler. Yaratıcılıklarını<br />
kullanamazlar. ‘Yok’çudurlar,<br />
‘olmaz’cıdırlar. Koşullar var<br />
olduğunda bir şeyler yaparlar.<br />
Cepheli; Hayallerinin<br />
Büyüklüğü Oranında<br />
Özgürsündür<br />
Bir hayalimiz var. Adı Sosyalizm<br />
olan. Ve bu somutta hayatta karşılığı<br />
18<br />
“SÜREÇ” DİYEREK, “ÇÖZÜM” DİYEREK AKP’NİN