You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Halkın<br />
Hukuk<br />
Bürosu<br />
HALKIN HUKUK BÜROSU<br />
BİR OKULDUR! - 1<br />
Sayı: 365<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
19 Mayıs<br />
2013<br />
HHB Avukatlarından Fuat<br />
Erdoğan<br />
Katil Polisler Tarafından<br />
İstanbul Beşiktaş’ta<br />
Katledelildi<br />
Halkın Hukuk Bürosu<br />
adından da anlaşılacağı gibi halkın,<br />
hukuk ve adalet mücadelesi için çalışan<br />
bir hukuk bürosudur. Büroda çalışan<br />
avukatlar halkın çocuklarıdır ve<br />
halkın geleceği, onuru ve adaleti<br />
için mücadelelerini bir hukuk bürosu<br />
içersinde sürdürmektedirler.<br />
Önceleri Demokrasi Mücadelesinde<br />
Avukatlar ismini kullanırken,<br />
daha sonra kurumsallaşmaya ve büro<br />
kurmaya karar verdiler. Büronun<br />
ismi içeriğini yansıtmalıydı. Büro<br />
kime hizmet edecek, kimin tarafını tutacak,<br />
Nasıl bir büro olacaksa ismi de<br />
ona uygun olmalıydı. Önce büronun<br />
isminin ‘Demos’ olmasına karar verildi,<br />
ve işlemlere başlandı. Daha sonra<br />
halka hizmet vermek için kurulan<br />
büronun adının da Halkın Hukuk Bürosu<br />
olması gerektiğinde karar kılındı.<br />
Halkın Hukuk Bürosu kurulduğu<br />
1989 yılından bu yana avukatlık<br />
para kazanılacak bir meslek, büroda<br />
bir ticarethaneye dönüşmedi.<br />
Halkın Hukuk Bürosu yeni bir aydın,<br />
hukukçu tipi yaratmayı amaçladı.<br />
Örgütsüz, taraf olmaktan kaçınan,<br />
aydın sorumluluğunu yerine getirmeyen<br />
hukukçular yerine, içinde yaşadığı<br />
halkın veya bulunduğu alanın<br />
çelişkilerini doğru kavrayarak bu<br />
doğrultuda görüş üreten, ürettiği bu<br />
görüşleriyle ve bu görüşleri doğrultusunda<br />
pratik çabalarıyla ileriyi<br />
temsil eden güçlerin yanında yer<br />
alan, bilinç taşıyan ve örgütleyici olan<br />
hukukçular olmalıydı. Çünkü avukatlar<br />
hak ve adaletin tarafındadır, tarihsel<br />
görevleri gereği tarafsız olamazlar.<br />
Ancak bu konuda 12 Eylül'le<br />
başlayan dönem ve öncesinde hukukçular<br />
iyi bir sınav vermemişlerdir.<br />
O güne kadar olumlu örnekler<br />
yok değildir; ancak bu örnekler örgütsüz<br />
oldukları için istisna olmaktan<br />
öteye gidememişlerdir. 12 Eylül<br />
Cuntası yargılamalarındaki tutuklu ailelerin<br />
avukatlar hakkındaki anlatımları<br />
şöyle;<br />
“Metriste sık sık görüşlerimiz kesildiğinden,<br />
böylesi günlerde avukatları<br />
dolaşır, ‘Biz görüşemiyoruz,<br />
bari sizler gidin, en azından sorunlarını<br />
öğrenin’ diye rica ederdik.<br />
Gitmedikleri halde gittik diyenler<br />
oldu, hem de sıkca... Gitmediklerini<br />
daha sonradan öğrenip kendilerine<br />
söyleyince türlü bahaneler uydururlardı....<br />
Evet, avukatların büyük bir<br />
coğunluğu Türkiye'nin ödlek, basit çıkarlar<br />
peşindeki ‘aydınlar’ının bir<br />
parcası durumundaydılar. Gercek<br />
bir aydın, hukukcu kimliğine sahip olmaktan,<br />
haksızlıklara, zulme karşı<br />
mücadele etmekten hep uzak duruyor,<br />
tehlikesiz ama kendilerini "şöhret"<br />
yapabilecek işler peşinde koşuyorlardı.<br />
Yüzlerindeki sahte ilericilik<br />
maskelerini yakından gördük ve öğrendik.”(12<br />
Eylül ve TAYAD; syf 15-<br />
16)<br />
Örgütsüzlüğün esas olduğu bu<br />
olumsuz bir tablo üzerinde Halkın<br />
Hukuk Bürosu kurulmuştur. Ve kurulmasıyla<br />
birlikte cuntanın en büyük<br />
yargılamaları olan 1243 kişinin yargılandığı<br />
Devrimci Sol davasının<br />
savunmanlığını üstlenmiştir. Savunmayı<br />
hazırlayan avukatların bir kısmı<br />
yeni mezun olmuş, bir kısmı stajer<br />
avukattı. Davanın yüzlerce sanığı<br />
idam suçlamasıyla yargılanırken,<br />
avukatların sorumluluklarına uygun<br />
olarak davranacaklarından şüphe<br />
duymadılar. Tabiri caizse geleceklerini<br />
genç avukatların eline verdiler.<br />
Savunmalarına söyle başladılar:<br />
“Devrimci Sol Davası savunmasını<br />
üstlenen biz avukatlar; birkaç söz<br />
söylemek istiyoruz. Önce şunu belirtelim<br />
Türkiye'nin en büyük ve<br />
önemli siyasi davalarından biri olan<br />
Devrimci Sol Davası'nın savunmasını<br />
üstlenmekten onur duyuyoruz. Bizlere<br />
Hukuk Fakültesi'nde sürekli hukukhukukdışı,<br />
haklı-haksız, kanunilikmeşruluk,<br />
kavramları öğretilmeye<br />
çalışılırdı. Ama bunlar o yıllarda soyut<br />
kalıyordu. Belki de bu davanın savunmasını<br />
üstlenmeseydik bu soyutluk<br />
sürecekti. Ne zaman ki Devrimci<br />
Sol siyasi dava sanıklarının savunmalarını<br />
üstlendik; işte o zaman<br />
bu kavramlar bir anlam ve bir somutluk<br />
kazanmaya başladı. Bu davada<br />
bir müvekkilimiz, siyasi mücadelenin<br />
kişiyi olgunlaştırdığı ve tecrübesini<br />
artırdığını söylemişti. Siyasi<br />
bir dava ile uğraşmak da, bir<br />
avukatı olgunlaştırıyor ve tecrübesini<br />
artırıyor. Çünkü, avukatlık mesleği<br />
artık insan olma bilincinden sonra<br />
geliyor, hukukçu sorumluluğu artıyor.<br />
Ve elbette, sorumluluğun yarattığı bedelin<br />
boyutu da yükseliyor. Evet sayın<br />
yargıçlar; Bu dava siyasal davadır.<br />
Siyasal dava ise siyasal amaçlıdır<br />
ve taraflar vardır Bir taraf kurulu<br />
düzeni savunur, diğer taraf düzeni<br />
yadsır. Bu durum, savunma makamına<br />
da tarihsel bir sorumluluk<br />
yükler. Bu nedenle savunmanın da siyasi<br />
bir kişiliği olmak zorundadır” diyerek<br />
305 sayfalık savunmalarını<br />
okudular.<br />
Bundan böyle sadece siyasi davalarda<br />
değil, haksız olarak işten<br />
atılan, direnen işçi; grevli-toplu sözleşmeli<br />
sendika mücadelesi veren<br />
memur; YÖK cenderesi altında kışla<br />
disiplinine sokulmak istenen öğrenci;<br />
kondusu üzerine yıkılmak istenen<br />
gecekondu halkı; hapishanelerde<br />
kimlik ve onur mücadelesi veren<br />
devrimci tutsaklar; çocukları işkence<br />
gören, gözaltında "kaybedilen",<br />
katledilen aileler omuz başlarında<br />
Halkın Hukuk Bürosu'nu görmüş-<br />
20<br />
“SÜREÇ” DİYEREK, “ÇÖZÜM” DİYEREK AKP’NİN