You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Sayı: 365<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
19 Mayıs<br />
2013<br />
Devrimci İşçi<br />
Hareketi<br />
İşçi ve emekçiler AKP iktidarı döneminde<br />
neredeyse her ay yeni bir<br />
hak gasbıyla karşılaşıyor. Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı<br />
yasa tasarısıyla, "işçi alacakları" ve "İşçi-İşveren" uyuşmazlıkları<br />
"Hakeme" havale etmeye hazırlanılıyor. Şöyle<br />
ki;<br />
a)- “Hakem Heyetleri Düzenlemesi” gereğince ;<br />
5.000 TL’ye kadar ki alacağı için işçiler bundan böyle direkt<br />
mahkemeye değil "hakem"e başvurmak zorunda kalacak.<br />
b)- “Hizmet Tespit Komisyonları Düzenlemesi” gereğince<br />
ise; Sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan<br />
"İşçi - işveren" uyuşmazlıklarında da aynı şekilde işçiler,<br />
il ve ilçeler bazında oluşacak komisyonlara başvurmadan<br />
mahkemeye başvuramayacak. AKP yandaşı basının<br />
parlatmalarına göre ise bu düzenleme için asıl neden,<br />
"işçileri sürünceme ve mağduriyetten kurtarmak". İlk<br />
bakışta çok da mantıklı geliyor. Zira, yasa tasarısının hükümet<br />
gerekçesine göre; "Aralık 2012 itibarıyla Yargıtayın<br />
23 hukuk dairesinin arşivinde 164 bin 967, iş davalarının<br />
temyiz incelemesini yapan 4 iş dairesinde ise 76 bin<br />
710 yürüyen dava mevcut, bu sayı Yargıtayın 23 hukuk dairesindeki<br />
dosya sayısının, yüzde 46’sına tekabül ediyor...<br />
Dosya sayısı ise önlenemez şekilde artmaya devam ediyor"<br />
(07-05-2013, Sabah gazetesi) Türkiye'deki mahkemelerin<br />
adaletsizliğinin yanında bir de ağır yürüdüğü gözetildiğinde,<br />
yeni bir düzenlemenin kaçınılmaz olduğu bir<br />
gerçek. Ancak, AKP iktidarının bugüne kadar ki yaptıkları,<br />
yapacaklarının da bir verisi olduğundan, yeni yasanın<br />
da patronlar lehine hak gasbına dönüştüreleceğini söylemek<br />
hiç de kehanet olmaz. Zira, neden işçilerin açtığı<br />
bu kadar dava var, sorusunun cevabı bunun kanıtıdır. Yasa<br />
metni tam olarak elimizde olmasa da, basına sızdırılan içeriği,<br />
AKP’nin bu konuda ne yapmak istediğini açıkca ortaya<br />
koymaya yetiyor.<br />
Hakem Kurulu<br />
Kimlerden Oluşacak?<br />
İŞTEN ATILANLAR ARTIK MAHKEMEYE<br />
BAŞVURAMAYACAK İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN<br />
HAKLARININ GASBI SÜRÜYOR<br />
Yeni Saldırının Adı:<br />
“Hakem Heyetleri Düzenlemesi”<br />
"Hakem" denen 5 kişilik kurul, Vali veya Kaymakamın<br />
atayacağı görevliler ile çalışma ve iş kurumu müdürlüklerinden<br />
belirlenecek uzmanlardan oluşacakmış. Ayıp<br />
olmasın diye bir de bölge Barosundan bir avukatı heyete<br />
dahil etmeyi ihmal etmemişler. Yani 5 kişilik heyetin<br />
4’ ü AKP’nin bürokratlarından oluşacak, bir de yanlarında<br />
“saksı çiçeciği” gibi bir avukat konacak. Hakem<br />
heyetinin kararları; salt çoğunlukla alınacak, mahkeme<br />
kararı gücünde olacak, karara karşı mahkemeye itiraz edilebilecek<br />
ama kararın infazı durdurulamayacak, ayrıca<br />
mahkeme son başvuru organı olacak. Yani bazı ihtilaflarda<br />
Yargıtay artık devreden çıkarılmış olacak. Emekçinin<br />
eski köhnemiş uygulamalardan mağdur olduğu tartışmasız<br />
bir gerçek, nevar ki bu tür "yenilikçi" yasalar ile<br />
işbirlikçi AKP iktidarı, her türlü tıkanıklığı dahi ezilenler<br />
aleyhine fırsata dönüştürmekte artık ustalaşmış bulunuyor.<br />
Bu uygulamayla ne olacak? Bunun için kahin olmak<br />
gerekmiyor. Patronlar mevcut uygulamada bile<br />
mahkemeleri rüşvetle satın alarak kendi lehlerine karar aldırırken<br />
bu uygulama ile sadece heyette yer alan 4 bürokratı<br />
satın alması yetecek. Yani bundan sonra mehkemelerin<br />
patronları koruyan yasalar olmasına rağmen çok açık<br />
hak gasplarında kerhen de olsa işçilerin lehine verdiği kararlar<br />
da tarihe karışacak.<br />
DİSK gibi TÜRK-İş gibi geleneksel sendikalar yeni tasarı<br />
için ne gibi tepkiler göstermişler diye bakacak olursak;<br />
Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, herzamanki<br />
gibi "hükümetin kendilerine görüş sormadığından" şikayetlenmiş.<br />
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu “Süreçten<br />
hiçbir haberimiz yok, hukukun devre dışı bırakılmasıdır”<br />
demiş. KESK Genel başkanı Lami Özgen<br />
ise tasarının, “Bütün düzenlemelere aykırı ve hukuksuz"<br />
olduğunu ifade etmiş.<br />
Hükümet Bu Tasarı İle<br />
Neyi Amaçlıyor?<br />
AKP bu düzenleme ile işçilerin on yıllardır mücadeyle<br />
kazandığı en temel haklarını da gasp ediyor. İşten atılan<br />
bir işçinin dava açmak için önüne 500 liraya kadar mahkeme<br />
masrafı çıkartarak işçinin kazanılmış haklarının hukuken<br />
aramasının önüne engel çıkartılmışken, bu düzenleme<br />
ile hukuk yolu kapatılmış oluyor.<br />
İşçiye mahkemeler kapatılınca İş Hukuku’nda yer alan<br />
yargılamada "İşçi Lehine Yorum İlkesi" hükümsüz hale<br />
gelmektedir. Yargıtay içtihatlarına da yerleşmiş olan uygulamaya<br />
göre, işveren karşısında tamamen güvencesiz<br />
ve güçsüz olan işçi, yargıya başvurması halinde görece bir<br />
güç kazanmış oluyordu. Yargıya değil de, AKP bürokratlarına<br />
başvurma zorunluluğu, işçiyi bu hakkından mahrum<br />
edecektir. Şöyle ki: Yerleşmiş yargı uygulamasına<br />
göre; yasal boşluklar işçi lehine yorumlanmak zorunda idi.<br />
İşçinin ne kadar ücretle ya da ne kadar süre çalıştığı her<br />
türlü delil ile yada emsal işçi ücretleri ile kanıtlanabilmekte<br />
idi. İşçiden çok işveren iddiasını ispata mecbur tutuluyordu.<br />
AKP, önce nisbi olarak ucuz olan yargıyı ücretli<br />
ve pahalı hale getirerek işçinin yargıya gitmesinin önüne<br />
engel koydu. Devam eden düzenlemeleri ile de patronların<br />
sömürme de hızını kesen bütün bu gibi engeleleri<br />
ortadan kaldırmaya çalışıyor. Bu yanıyla AKP iktidarı,<br />
36<br />
“SÜREÇ” DİYEREK, “ÇÖZÜM” DİYEREK AKP’NİN