18.11.2014 Views

UMUT HEP İSYANLA BÜYÜR! - Yürüyüş

UMUT HEP İSYANLA BÜYÜR! - Yürüyüş

UMUT HEP İSYANLA BÜYÜR! - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

GÜNÜMÜZÜ AYDINLATAN<br />

Sayı: 365<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

19 Mayıs<br />

2013<br />

"Daha onlarca hasta tutsak var. Sizlerden<br />

isteğim onlara yaşam hakkı tanıyın,<br />

onlar yaşasın. Onlar için geç olmadan<br />

ellerinizi uzatın, kollarınızı uzatın.<br />

Onlar için geç olmadan vicdanınızı<br />

uzatın. Hadi ben de sizinle beraberim."<br />

Güler Zere, şehitliğinden önce aydınlara<br />

hitaben ve aslında tüm devrimci<br />

demokratlara yazdığı vasiyetinde böyle<br />

seslenmişti. Tıpkı yoldaşlarının onu<br />

zulmün elinden almak için sahiplendiği<br />

gibi.<br />

Halkımız onu kanser hastası devrimci<br />

tutsak olarak tanıdı. Oligarşi<br />

onu tahliye etmemek için kendi yasalarını<br />

bile çiğnedi, her yönteme<br />

başvurdu.<br />

TAYAD'lı Aileler ve devrimciler<br />

Güler Zere ve onun gibi tecrit hücrelerinde<br />

katledilmek istenen tüm tutsakları<br />

özgürlüğüne kavuşturmak için<br />

bir kampanya başlattı. Fiilen 12 Haziran'da<br />

TAYAD'lı Aileler’in Balcalı<br />

(Adana) Hastanesi önündeki eylemleriyle<br />

kampanya başlamıştı. "Güler Zere'ye<br />

Özgürlük" mücadelesi, 12 Haziran'dan<br />

6 Kasım'a kadar yaklaşık 5<br />

ay sürdü. Yani 148 gün...<br />

148 gün boyunca her anı direniş<br />

olan eylemler günden güne kitleselleşiyordu.<br />

Dersim dağlarında gerilla olan<br />

Güler Zere'nin serbest bırakılmasını<br />

talep etmek artık meşruydu. Kitlesel<br />

eylemlere katılan binler arasında silahlı<br />

mücadele hakkında hiçbir şey bilmeyen,<br />

hatta karşı olanlar bile vardı. Fakat<br />

her ne olursa olsun bir insanın göz<br />

göre göre katledilmesine izin vermeyen<br />

binler bir araya geldi. Ülkemizin birçok<br />

ilinde cuma günleri yapılan "Güler<br />

ZERE'ye Özgürlük, Hasta Tutsaklar<br />

Serbest Bırakılsın!" eylemleri her kesimden<br />

insanın katılımıyla Güler Zere<br />

serbest bırakıldıktan sonra da sürdü.<br />

Çünkü zaferi kazanmanın, yoldaşını<br />

zulmün elinden almanın inancı ve coşkusu<br />

mücadeleyi süreklileştirdi.<br />

Böylesi bir süreç, Güler Zere'nin<br />

Ağustos 2008'de Elbistan Hapishanesi’nde<br />

diş ağrısı şikayetiyle<br />

revire çıkmasıyla<br />

başladı. Fakat<br />

3 ay sonra hastaneye<br />

sevk edildi.<br />

Ve Şubat 2009'da<br />

Güler Zere'nin kanser<br />

olduğu teşhisi<br />

kondu. Mart ayında avukatların başvurusuyla<br />

tahliye talebinde bulunuldu,<br />

fakat tahliye edilmedi ve hastalığı gün<br />

gün ilerledi.<br />

12 Haziran 2009'da TAYAD'lılar<br />

Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı<br />

Hastanesi önünde sürekli hale gelecek<br />

eylemleri başlattı. 22 Haziran'da Çukurova<br />

Üniversitesi Adli Tıp Ana<br />

Bilim Dalı Başkanlığı, Güler Zere'nin<br />

Hasta Tutsak Güler<br />

Zere’yi Zulmün<br />

Elinden Çekip Aldık!<br />

cezasının infazının ertelenmesi gerektiği<br />

yönünde rapor hazırlamak<br />

zorunda kaldı. Ama katil devlet bu<br />

rapora uymadı. Temmuz ayında Adana'dan<br />

İstanbul Adli Tıp Kurumu’na<br />

getirildi ve infazının hastanede devam<br />

edilmesi yönünde karar verildi. 10<br />

Temmuz 2009'da Balcalı Hastanesi<br />

önünde içerisinde Güler Zere'nin ailesinin<br />

de bulunduğu bir grup TAYAD'lı<br />

aile, oturma eylemi başlattı. Ve bu eylemlerini<br />

Güler Zere tahliye edilinceye<br />

kadar sürdüreceklerini açıkladılar.<br />

Halk Cephesi "Güler'in sesini duymayan<br />

hiç kimse kalmayacak" diyerek<br />

ülkenin dört bir yanında "Güler Zere'ye<br />

Özgürlük Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın!"<br />

kampanyasını büyüttü. Bu kampanya<br />

sürecinde daha büyük pankartlar<br />

yüksek apartmanlara, köprülere; sendika<br />

ve dernek binalarına asıldı. Televizyon,<br />

radyo ve gazetelerle, haberlerinde yer<br />

verilmesi için ısrarlı ve kararlı görüşmeler<br />

yapıldı. Aydınlar ve devrimci demokratlar<br />

bu konuda duyarlı olunmaya çağrıldı.<br />

Güler Zere'yi duymayan kalmayacaktı.<br />

Yoldaşlarının şiarı bu idi. Ve bu şiar<br />

doğrultusunda tüm yaratıcılıklarını kullanarak<br />

Güler'in sesi olmak için canla<br />

başla çalışıyordu yoldaşları. Belli bir<br />

kitleselliğin yakalandığı Taksim cuma<br />

akşamları yürüyüşlerine 30 Temmuz<br />

2009'da başlandı ve dalga dalga yayılan<br />

eylemler bir çok şehirde süreklileşti.<br />

10 Ağusos 2009'da yeni bir kararla,<br />

İstanbul Adli Tıp önünde Özgürlük<br />

Nöbetine başlandı.<br />

Bu süreçte onkologların tahliye kararına<br />

rağmen tahliye edilmeyen Güler<br />

Zere'nin hastalığı akciğerlerine sıçradı.<br />

Artık geri dönüşü olmayan bir aşamaya<br />

giren hastalık sürecinde İstanbul<br />

Tabip Odası Güler Zere'ye "Vedalaşma<br />

ve huzur hakkı" verilmesi<br />

gerektiğini söyledi. Bu dönemde Güler<br />

Zere eylemleri Avrupa'nın birçok ülkesine<br />

yayılmıştı. Bu kararlılık, ısrar<br />

karşısında AKP iktidarı daha fazla<br />

sürdüremedi. 6 Kasım 2009'da tahliye<br />

edildi Güler Zere. Tedavisine devam<br />

etmek için 7 Kasım'da İstanbul'a,<br />

yoldaşlarının yanına getirilen Güler,<br />

7 Mayıs 2010 tarihine kadar yaşatılabildi<br />

ve bu tarihte şehit düştü.<br />

"Güler ZERE'ye Özgürlük" kampanyası,<br />

"Hasta Tutsaklara Özgürlük"<br />

kampanyası olarak devam etti.<br />

Bizler biliyorduk ki, tarihimizde "yapacağız"<br />

deyip de yapamadığımız hiçbir<br />

şey yoktur. Zaferi teslim olmayanlar kazanacak,<br />

bunu biliyoruz. Güler Zere<br />

hiçbir zaman teslim olmadı düşmana.<br />

Hiçbir zaman af dilemedi, kimsenin onu<br />

affetmesini beklemedi, istemedi. Hasta<br />

tutsakların affedilmesini değil özgürlüklerine<br />

kavuşmasını istedik, istiyoruz.<br />

Çünkü biliyoruz ki bu en temel insani<br />

haklardandır ve meşrudur.<br />

Güler Zere tıbbi olarak kanserden<br />

öldü. Ancak bu bir sonuçtu. Bu sonucu<br />

yaratan ise hapishaneleri tutsaklar için<br />

bir işkencehaneye dönüştüren tecrit<br />

politikasıydı.<br />

Bugün Güler Zere için yürüttüğümüz<br />

mücadeleyi, Hasta tutsak<br />

Mete Diş nezdinde tüm hasta tutsaklar<br />

için sürdürmeye devam ediyoruz.<br />

38<br />

“SÜREÇ” DİYEREK, “ÇÖZÜM” DİYEREK AKP’NİN

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!