18.11.2014 Views

sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş

sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş

sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ından biridir bu. Kızıldere’den Çiftehavuzlar’a<br />

uzanan direniş ve teslim<br />

olmama geleneği bu değerlerle yaratılmıştır.<br />

ran Yayınevi, shf: 15)<br />

İstanbul Çiftehavuzlar’da 8.5 saattir<br />

kuşatma altında tarih yazan Sabahat<br />

Karataş, Taşkın Usta, Eda<br />

Yüksel’in son sözleridir bunlar.<br />

Çiftehavuzlar’da oligarşinin ölüm<br />

mangaları tarafından kuşatılan devrimciler,<br />

“ellerinde silahları, dillerinde<br />

sloganları” ile yazdılar o tarihi.<br />

Kuşatma altındaki devrimciler<br />

oligarşinin tüm hesaplarını bozarak,<br />

herşeyi tersine çevirdiler.<br />

Nitekim oligarşinin ölüm mangaları<br />

16-17 Nisan 1992’de; Çiftehavuzlar'da<br />

Sabahat Karataş'ı, Eda<br />

Yüksel'i, Taşkın Usta'yı; Erenköy'de<br />

Ahmet Fazıl Özdemir’i, Satı Taş'ı,<br />

Hüseyin Kılıç'ı; Üstbostancı'da Sinan<br />

Kukul'u, Arif Öngel ve Şadan Öngel'i;<br />

Sahrayı Cedit'te Ayşe Nil Ergen<br />

ve Ayşe Gülen'i katletti.<br />

O gece İstanbul’da aralarında devrimci<br />

hareketin merkez komite üyeleri<br />

Sabahat Karataş ve Sinan Kukul’un<br />

da bulunduğu 11 devrimci<br />

katledildi. O gece bir kez daha yenilmezliğin<br />

destanını yazdı devrimciler.<br />

Ölüm mangaları Sabolar’ı katlettikleri<br />

Karasu Apartmanı önünde<br />

havaya ateş ederek “zaferlerini” kutlayıp<br />

birbirlerine sarılırlarken, telsizlerden,<br />

katillerin şefleri de, ölüm<br />

mangalarını “gözlerinden öperek”<br />

kutluyordu.<br />

Herşey Kızıldere’deki gibiydi.<br />

Kızıldere’de de katlettikleri devrimcileri<br />

topladıkları evin bir bölümünde,<br />

kurşun ve bombalarla parçaladıkları<br />

devrimcilere bakarak zaferlerini<br />

kutlamışlardı.<br />

MİT’in, siyasi polisin, askerlerin,<br />

kontrgerilla şeflerinin hemen hepsi<br />

oradaydı.Katlettikleri devrimcilerin<br />

cesetleri başında kendilerinden emin<br />

bir şekilde seyrediyorlardı.<br />

Artık rahat bir nefes alabileceklerini<br />

düşünüyorlardı. Devrimci hareketin<br />

önderini yoldaşları ile birlikte<br />

katletmişlerdi.<br />

Ama yanıldıklarını çok geçmeden<br />

anlayacaklardı!..<br />

16-17 Nisan 1992’de İstanbul’da<br />

devrimci harekete yönelik olarak sür-<br />

Sayı: 261<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

27 Mart<br />

2011<br />

“Ellerinde silahları,<br />

dillerinde sloganları”<br />

vardı. Yenilmediler!<br />

Kızıldere’de kuşatma altında olmalarına,<br />

karşılarındaki gücün devasa<br />

büyüklüğüne rağmen, cüretle, kendi<br />

iradelerini düşmana dayatarak karşı<br />

koydular. Tanklara, toplara karşı bir<br />

an olsun tereddüt etmeden, mütevazi<br />

silahları ile savaştılar.<br />

Dillerinde savaş sloganları, ellerinde<br />

silahları ile yenilen değil, yenenler<br />

oldular. Tıpkı Çiftehavuzlar’daki<br />

gibi...<br />

“Sabo: Ellerimizde silahlarımız,<br />

dilimizde sloganlarımızla kucaklıyoruz<br />

ölümü. Eşime, önderime, Devrimci<br />

Sol önderine bizzat selamımı<br />

iletmeni istiyorum. Tüm yoldaşlarıma<br />

selamımı iletmeni istiyorum.<br />

Hoşçakalın ( Çok yoğun silah sesleri,<br />

kovanlar dökülürken telefondan duyuluyor)<br />

“ (“Bayrağımız Ülkenin<br />

Her Tarafında Dalgalanacak”, Hazi-<br />

Çözüm mücadeledir!<br />

“Bugün ülkemizde, hukuktan,<br />

kanun devletinden, anayasadan,<br />

insanlık ve vatandaşlık haklarından<br />

bahsetmek iğrenç bir demagojiden<br />

başka bir şey değildir.<br />

Kendi topraklarımız üzerinde<br />

köle bir halk haline getirildik.<br />

Bu durum hep böyle sürüp gidecek<br />

midir?<br />

HAYIR BİN KERE HAYIR!<br />

Bu durum böyle sürüp gidemez;<br />

artık isyan etmek, silaha sarılmak,<br />

işgalci düşmanı alaşağı etmek için<br />

harekete geçmek zamanı gelmiştir.<br />

Onların bugün büyük görünen<br />

güçleri ve imkanları bizlere vız gelir.<br />

Onlar bir avuç, biz ise milyonlarız.<br />

Kaybedeceğimiz hiçbir şey<br />

yoktur ama kazanacağımız koca bir<br />

dünya vardır.”<br />

(THKC 1 No’lu BÜLTEN)<br />

Kızıldere’de Mahir Çayanlar’ın<br />

ortaya koyduğu miras, orada<br />

başlattıkları kuşatma altında<br />

direniş geleneği, 16-17 Nisan’da<br />

Çiftehavuzlar’da bayrak olmuştu.<br />

dürülen katliam operasyonunda, devrimci<br />

harekete darbeler vurup, “yok<br />

ettik, bitirdik” diye sevinç naraları<br />

attılar.<br />

Devrimci hareketin merkez komite<br />

üyeleri Sabahat Karataş ve Sinan<br />

Kukul’u katletmişlerdi. Onlara göre<br />

devrimci harekete çok büyük bir darbe<br />

vurulmuştu. Artık hareket kendisini<br />

toparlayamazdı. Devrim saflarında<br />

inançsızlık ve moralsizlik yaymayı<br />

düşünen oligarşinin kiralık katillerinin<br />

hesapları boşa çıkarıldı.<br />

Oligarşinin kiralık katilleri, yenilgi<br />

ve teslimiyeti dayatırken, halkı da yıldıracaklarını<br />

hesap etmişlerdi. Tam<br />

tersine Çiftehavuzlar’da düşündükleri<br />

gibi teslimiyet değil direniş yaşandı.<br />

Direniş ve <strong>sosyalizm</strong>e bağlılık damgasını<br />

vurdu o sürece.<br />

Kızıldere’den,<br />

Çiftehavuzlar’a<br />

bayrağımız ülkenin her<br />

tarafında dalgalanıyor!<br />

Kızıldere’de kerpiç evi bombalar<br />

ve kurşunlar ile delik deşik etmiş, devrimcileri<br />

katletmişlerdi.<br />

Oligarşi, Çiftehavuzlar’ın verdiği<br />

güçlü direniş mesajını engelleyememiş,<br />

halkın bu direniş ile derinden etkilenmesinin<br />

önüne geçememişti.<br />

18<br />

SOSYALİZM KURTULUŞ UMUDUMUZ...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!