sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş
sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş
sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Sayı: 261<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
27 Mart<br />
2011<br />
54<br />
Gazi halkı bu düşkünlüğe<br />
izin vermeyecek!<br />
Gazi katliamı anması sonrasında,<br />
Gazi Cemevi Başkanı ve dedesi<br />
Veli Gülsoy, 75. Yıl Mahallesi<br />
Muhtarı Sedat Çetintaş, Zübeyde<br />
Hanım Mahallesi Muhtarı Ali Ekber<br />
Palabıyık ve Alevi Vakıflar Federasyonu<br />
Genel Başkanı’nın, Gazi<br />
Mahallesi Karakolu’nda işkenceci,<br />
katliamcı polislerle yemek yemesi<br />
üzerine, Gazi Şehit Aileleri, devrimciler<br />
ve halk, Cemevi, yönetimi<br />
ile muhtarları istifaya çağırmıştı.<br />
Bunun üzerine 18 Mart’ta “Gazi<br />
Kültür Vakfı ve Muhtarlar” imzalı bir<br />
açıklama yayınlandı.<br />
İşbirlikçi, uzlaşmacı dedeler ve<br />
muhtarlar, açıklamalarında hesap<br />
vermek yerine yalana sığınıyorlardı.<br />
Düşkünler yaptıkları açıklamada diyorlar<br />
ki, “Karakolda hazırlanan<br />
sofra bilgimiz dışında hazırlandı.<br />
Polisin komplosuna geldik.” Yaptıkları<br />
düşkünlükten döneceklerine<br />
Gazi halkıyla, şehit aileleriyle, devrimcilerle<br />
alay eder gibi bilgileri dışında<br />
gelişen komplodan bahsediyorlar.<br />
Geçen hafta, "18 canımızı katledenlerle<br />
aynı masaya oturanlar<br />
şehitlerimize ihanet edenlerdir"<br />
başlığıyla bir basın açıklaması yapan<br />
Devrimci Alevi Komitesi, düşkünlerin<br />
bu “Gazi Kültür Vakfı ve<br />
Muhtarlar” imzalı açıklaması üzerine<br />
21 Mart'ta ikinci bir açıklama<br />
yaparak onlara şunu sordu:<br />
“Soruyoruz; böyle bir komplo<br />
düzenlendiğinin farkına varan yöneticiler<br />
ve muhtarlar ne yapmalıydı?<br />
Katillerin sofrasına oturup o<br />
yemeği yemeli miydi, katillerle pozlar<br />
mı vermeliydi? Yoksa, “biz evlatlarımızı<br />
katledenlerin değil yemeğini<br />
yemek masasına bile oturmayız”<br />
diyerek, o sofrayı katillerin<br />
Hangi kirli hesaplarınız için<br />
katillerin masasına oturdunuz?<br />
Unutmayın; ağzınıza attığınız her<br />
lokmada hatırlayın ki, orada<br />
katillerin sofrasında yediğiniz<br />
şehitlerimizin etidir!<br />
başına mı geçirmeliydi?”<br />
Elbette, Gazi halkına, şehitlerine<br />
ihanet edenlerin bu soruya verecek<br />
cevapları yoktur, olamaz da.<br />
Onları zorla mı götürdüler karakola?<br />
Katillerin sofrasına zorla mı<br />
oturttular?<br />
Devrimci Alevi Komitesi, açıklamasında<br />
bir de devrimcilere “nasihat”<br />
vermeye kalkan haddini bilmezlere<br />
şöyle cevap verdi:<br />
“Ve son olarak diyoruz ki; siz, siz<br />
olun, devrimcilere nasihat vermeye<br />
kalkışmayın. Gazi katliamında bedel<br />
ödeyenler, devrimcilerdi. Sizler koltuklarınızda<br />
devletle uzlaşma yolları<br />
ararken, barikat barikat direnerek<br />
şehit düşenler, devrimcilerdi. Ve o şehit<br />
düşen devrimciler, sizin beraber<br />
yemek yediğiniz katillerin, namlularından<br />
çıkan kurşunlarla katledildiler.”<br />
Düşkünlük, düzenin yoz kültürüyle<br />
birlikte yüzsüzlüğe, ahlaksızlığa<br />
dönüşmüş. Ödenen bedeller, şehitlerimiz,<br />
halkın inançları, kültürü,<br />
değerleri... Hiç umurlarında değildir.<br />
Hala ikiyüzlüce, pis hesapların peşindeler.<br />
Halka hesap verecekleri<br />
yerde yalan söylüyorlar. Düşkünlüklerinin<br />
“mazur” görülmesini istiyorlar.<br />
Gazi halkı! Ödediğiniz bedeller,<br />
mücadeleniz... Tüm halkımıza örnektir.<br />
Nice değerler yarattınız. Bu<br />
düşkünlüğün meşrulaştırılmasına<br />
izin verilemez! Bu yarattığımız değerlere,<br />
şehitlerimize, inançlarımıza<br />
en büyük haksızlıktır.<br />
Gazi Mahallesi’nin yüz karası,<br />
düşkün muhtarlar: Halk, size katillerin<br />
sofrasında semiresiniz diye oy<br />
vermedi. Bu onursuzluk yolundan,<br />
düşkünler yolundan dönün!<br />
Mücadelede yeni olmasına<br />
rağmen, kendini süratle<br />
geliştirdi. Faşist cuntaya<br />
kar şı mücadeleyi sür düren<br />
devrimcilerdendi. Gözaltı<br />
na alı nıp iş ken ce ya pıl -<br />
Mustafa IŞIK<br />
dık tan son ra 2 Ni san 1981’de İs tan bul<br />
Kü çük köy’de katledildi.<br />
Mehmet Selim<br />
YÜCEL<br />
1956 Çanakkale do ğumlu.<br />
İs tan bul Ma li ye Mu ha se be<br />
Yük sek Oku lu öğrencisiyken<br />
mücadeleye katıldı. İs -<br />
tan bul Dev-Genç yöneticilerinden<br />
biri oldu. Cesareti,<br />
disiplini ve kararlılı ğıyla<br />
mücadelenin hep ön saf la -<br />
rın day dı. 3 Ni san 1981’de cun ta ya kar şı<br />
mücadeleyi sür dü rür ken İs tan bul’da po -<br />
lis tarafından katledildi.<br />
1991’de Avus tur ya’da dev -<br />
rimci hareket saflarında<br />
yer al dı. Salz burg ve Linz<br />
bölgelerinde faaliyet yü rüt -<br />
tü. 4 yıl Avus tur ya ha pis -<br />
Mustafa KURAN<br />
hanelerinde tutsak kaldı.<br />
Kan ser so nu cun da 3 Ni san<br />
2001’de aramızdan ayrıldı.<br />
1957 Kırklareli Pehlivanköy<br />
İlçesi do ğumlu. Babaeski<br />
Demokratik Kültür<br />
Der neğí’nin kurucularından<br />
dı. Mücadeleyi İs tan -<br />
Kemal KARACA<br />
bul’da sür dü rü yor du. 4 Ni -<br />
san 1977’de bir sol grup<br />
tarafından pusuda katledildi.<br />
1982 Amasya Aydınca belde<br />
si Kar san kö yü do ğumlu.<br />
Lise yıllarında, İs tan bul<br />
Üs küdar’da mücadeleye<br />
katıldı. Amasya Eğitim Fakül<br />
te si’nde TÖ DEF ça lış -<br />
Servet DELİCE<br />
malarında yeraldı. 6 Ni san<br />
2005’te trafik kazası sonucu aramızdan<br />
ayrıldı.<br />
Selçuk<br />
KÜÇÜKÇİFTÇİ<br />
1959 do ğumlu. 1970’lerin<br />
ikinci yarısında kavganın<br />
içindeydi. Mücadele içinde<br />
hızla gelişerek, Dev-<br />
Genç’in yöneticilerinden<br />
bi ri ol du. Si lah lı bi rim ler -<br />
de gö rev al dı. 12 Ey lül<br />
cuntası koşullarında da gö -<br />
revlerini tereddütsüz sür dür dü. 7 Ni san<br />
1981’de İs tan bul Kü çük köy’de po lis ta -<br />
rafından katledildi.