sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş
sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş
sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Röportaj<br />
Sayı: 261<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
27 Mart<br />
2011<br />
Çağdaş Gemik’in Mahkeme Kararı Yargıtay Tarafından Bozuldu<br />
Halkın Hukuk Bürosu: “Burası Artık<br />
Hukukun da Sözün de Bittiği Noktadır”<br />
Çağdaş Gemik’in mahkemesinden<br />
çıkan karar Y argıtay tarafından<br />
Gemik’i katleden polisin<br />
lehine bozuldu. Y argıtayın<br />
kararıyla ilgili Halkın Hukuk bürosuyla<br />
yaptığımız röportajı yayınlıyoruz:<br />
<strong>Yürüyüş</strong>: Çağdaş, Gemik nasıl öldürülmüştü?<br />
Olayı bir hatırlatır mızınız?<br />
Çağdaş 27 Ekim günü Antalya Yeşildere<br />
Mahallesi’nde arkadaşı Halil<br />
Keşifçi ile motosikleti ile gezerken, YU-<br />
NUS tabir edilen motosikletli polisler<br />
tarafından durdurulmak istenmesi üzerine,<br />
ehliyetsiz ve aracın ruhsatının yanında<br />
olmaması nedeniyle trafik cezasından<br />
korktuğu için kaçıyor. Belli bir<br />
süre polisler arkadan kovalıyor. Polislerin<br />
arkadan yetişmesi üzerine motosikleti<br />
durduruyor . Ve arkadaşı Halil Keşifçi’yi<br />
indiriyor. Ancak daha sonra kaçmak<br />
amacıyla aniden motosikleti hareket<br />
ettirince, polis “dur” ihtarıyla beraber<br />
dizinin üstüne çöküyor ve atış pozisyonu<br />
alıp doğrudan doğruya Çağdaş’ın<br />
kafasına doğru iki el ateş ediyor.<br />
Çağdaş’da kafasına aldığı tek kurşunla<br />
aynı anda hayatını kaybediyor. Yani yaralanması<br />
ve hastaneye kaldırılması<br />
gibi bir durum söz konusu değil. Ensesinden<br />
girip yüzünden çıkan tek kurşunla<br />
aynı anda ölüyor.<br />
Antalya 3 Ağır Ceza Mahkemesi’nde<br />
yapılan yargılama sonunda,<br />
mahkeme kasten değil, olası kastla<br />
adam öldürme suçundan ceza verdi. Gerekçe<br />
olarak “cadde üzerinde motosikletle<br />
bir anda hareket eden kişiyi yakalayabilmek<br />
amacıyla yaya olarak peşiden<br />
koşarken ve bu kişinin hareketli<br />
kişi de olduğu düşünüldüğünde ve silahla<br />
ateş edildiğinde onun ölümlü bölgelerine<br />
isabet edebileceği ve sonuçta<br />
bu şekilde ölümüne sebebiyet verebileceğini<br />
düşünüp buna göre davranışlarını<br />
yönlendirilmesi gerekirdi” demişti.<br />
Burada önce havaya ateş etmesini<br />
doğrudan öldürme kastının olmadığının<br />
kanıtı olarak göstermişti.<br />
Mahkeme 16 yıl 8 ay ceza verdi.<br />
<strong>Yürüyüş</strong>: Peki buna rağmen Y argıtay<br />
neden böyle bir karar vermiş olabilir?<br />
Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise olay bu<br />
kadar açıkken “HAYATİ BÖLGELERE<br />
HEDEF ALINARAK ATEŞ EDİL-<br />
DİĞİNİ GÖSTEREN KESİN VE<br />
YETERLİ KANIT OLMADIĞI” gerekçesi<br />
ile sanığın TCK 87/4’den yani<br />
yaralama sonucu ölüme neden olma<br />
suçundan cezalandırılmasını yani daha<br />
önce aldığı 16 yıl 8 aylık hapis cezasının<br />
neredeyse yarıya düşürülmesini<br />
istedi. Yani bir taraftan sanığın mağduru<br />
ensesinden vurduğunu ve bu atış<br />
sonucu öldüğünü kabul etmektedir. Ancak<br />
HEMEN CÜMLENİN devamında<br />
“HAYATİ BÖLGELER HEDEF<br />
ALINARAK ATEŞ EDİLDİĞİNİ<br />
GÖSTERİR KESİN VE YETERLİ<br />
DELİL YOKTUR” demektedir. Burası<br />
artık hukukun da, sözün de bittiği noktadır.<br />
Burada bizce tek amaç vardır. Polisin<br />
cezasını düşürebilmek için adeta<br />
Ceza Kanunu’nda madde aranmıştır..<br />
Cinayet işleyen polisi az cezayla kurtarmak<br />
için hukuk ve adalet katledilmiştir.<br />
Burada açık bir hukuksuzluk var.<br />
Amaç, polisi korumaktır. Bunun başkaca<br />
bir anlamı yoktur.<br />
<strong>Yürüyüş</strong>: Yargıtay davayı polisin<br />
lehine bozdu. Polis devrimcileri katlediyor<br />
mahkemeler katilleri aklıyordu,<br />
bu zaten hep rastladığımız bir durum<br />
dur. Fakat Çağdaş Gem ik’in davasında<br />
siyasi bir yan da yok. Bu durumu<br />
nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />
Yargıtay mağdurun kimliğinden<br />
ziyade suçu işleyenin kimliği ile ilgileniyor.<br />
Eğer sanık polisse ya cezasızlık<br />
ya da verilebilecek en az<br />
cezanın uygulanmasını istiyor.<br />
Aslında polis şiddetinin mağduru yüzlerce<br />
kişi var. Çoğunun davası kamuoyuna<br />
yansımadığı için bilinmiyor.<br />
Bu nedenle mağdurun sıradan yurttaş<br />
veya politik bir kişiliğinin olmasının<br />
hiçbir önemi yok. Evet hukuksal sistem<br />
içerisinde en çok devrimciler adaletsizliğin<br />
mağduru oluyorlar. Ancak<br />
esasında adaletsiz bırakılan tüm bir ülke<br />
tüm bir halk söz konusudur. Sanık polis<br />
yahut bir devlet görevlisi olunca yargı<br />
ona ceza vermemek için açık hukuk<br />
kurallarını dahi ihlal edebiliyor. Bu dava<br />
bunun en büyük kanıtıdır. Bu nedenledir<br />
ki ülkemizdeki demokrasi mücadelesinin<br />
önemli bir parçası adalet mücadelesidir.<br />
Adalet İstemekten<br />
Vazgeçmeyeceğiz!<br />
27 Ekim’de Antalya’da polis kurşunu<br />
ile öldürülen Çağdaş Gemik’in davası<br />
yargıtay tarafından polis lehine bozuldu.<br />
İlk defa bir polise 16 yıl 8 ay ceza<br />
verilmesi karşısında yargı mekanizmasının<br />
yargıtay aşamasında polisine<br />
sahip çıkan devlet, cezanın düşürülmesini<br />
hatta polisin tahliye edilmesini istedi.<br />
Antalya 3. Ağır ceza mahkemesine<br />
gönderilen davanın duruşması, 22<br />
Mart günü yapıldı.<br />
Antalya ÇHD, HHB’dan Behiç<br />
Aşçı,Temel Demirer, Antalya’dan ESP,<br />
Eğitim-Sen, ÖDP, EMEP, Sosyalist<br />
Parti ve 78’lilerin katıldığı davada, duruşma<br />
öncesi Antalya Özgürlükler Derneği<br />
eylem yaptı. “Polis Terörüne Son!<br />
Adalet İsteğimizden Vazgeçmeyeceğiz!”<br />
pankarkının açıldığı eylemde<br />
“Adalet İstiyoruz, Katiller Halka Hesap<br />
Verecek, Çağdaş’ı Vurun Polis Cezalandırılsın”<br />
sloganları atıldı.<br />
Duruşmada polisin tutukluluğunun<br />
devamına karar verirken duruşma<br />
tarihi olarak 19 Nisan tarihini verdi.<br />
Duruşmadan sonrada Çağdaş Gemik’in<br />
avukatı Münip Ermiş, yargıtayın polise<br />
verilen cezanın düşülmesi için yapılan<br />
hukuksuzluğu anlattı.<br />
46<br />
SOSYALİZM KURTULUŞ UMUDUMUZ...