18.11.2014 Views

sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş

sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş

sosyalizm kurtuluş umudumuz... - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Dünya Görüşümüz<br />

NE OLMALI?<br />

Kondumuza yıkım kararı gelmiştir...<br />

Ödeyemediğimiz borçlar yüzünden<br />

evimize haciz gelmiştir... Bir<br />

kaza geçirmişizdir... Bir yakınımız<br />

madende göçük altında kalmıştır... Bir<br />

başkası, yoksullara özgü bir hastalıktan<br />

ölmüştür...<br />

Düzenin bize öğrettiklerine göre,<br />

bunlar, “kader”dir, "alın yazısı"dır, kaçınılmazdır!<br />

Dinden kaynağını alan ve<br />

burjuvazi tarafından da pekiştirilen bu<br />

anlayış, belli kesimlerin “dünya görüşü”<br />

haline dönüşmüştür.<br />

Halk olarak sömürülmemize, vatan<br />

olarak sömürgeleştirilmemize<br />

"kader" gözüyle bakmamızı ve "kaderimize"<br />

razı gelmemizi isteyen sömürücü<br />

egemenlerdir.<br />

Dünyayı, ülkemizi, çevremizi, yaşadığımız<br />

hayatı tüm gerçekliğiyle anlamamızı<br />

istemezler. Bundan dolayı<br />

da günün 24 saati basın yayın organlarıyla,<br />

"uzman"larının, politikacılarının<br />

açıklamalarıyla; çürümüş, asalak<br />

düzenlerinin değişmeyeceğini,<br />

"böyle gelmiş ve böyle gideceğini"<br />

vaaz ederler. Her şey kaderdendir ve<br />

herkes kaderine razı olmalıdır. Yaşananlar<br />

“takdir-i ilahi”dir ve yapacak<br />

bir şey yoktur!<br />

On yıllardır, bizlerin gözlerine yalanlardan,<br />

aldatmalardan, dini inançlardan,<br />

milliyetçi duygulardan perdeler<br />

çekilmekte, beyinlerimiz adeta<br />

dumura uğratılmakta; böylece tüm<br />

gerçekleri neden ve sonuçlarıyla<br />

görmemiz engellenmektedir.<br />

Gözlerimize çekilen perdelerin<br />

çeşitli etkenlerle aralandığı, beynimizi<br />

bulandıran etkenlerin etkisini kaybetmeye<br />

başladığı yerde gerçekleri<br />

kavramaya başlar ve isyan ederiz:<br />

"Bu nasıl kader?", "Kader mi bu?"<br />

Sorarız çünkü; artık açlığın, yoksulluğun,<br />

yozluğun, her gün artan iş<br />

cinayetlerinin, işkencelerin bir "kader"<br />

olduğu, kaçınılmaz olduğu aklımıza<br />

yatmaz. Çünkü açıktır ki, bin yıllardır<br />

"kader" dedikleri tüm olumsuzluklar,<br />

kötülükler, nedense sadece<br />

ve sadece yoksulların başına gelmiştir.<br />

Zenginlere başka bir “kader”;<br />

yoksullara başka bir “kader” yazılmıştır.<br />

Çünkü bu “kaderi” yazan da<br />

zaten sömürücü, asalak burjuvaziden<br />

başkası değildir.<br />

Aklımıza yatmayan, mantığımızın<br />

kabul etmediği, hak, adalet ölçülerine<br />

sığdıramadığımız bir şeyin bize kader<br />

diye dayatılması, bunu kabul etmemizin<br />

istenmesi, irademizin, aklımızın,<br />

mantığımızın aşağılanmasıdır.<br />

Bu aşağılanmayı kabul etmediğimizden,<br />

yaşananların "kader" olması<br />

aklımıza yatmadığından isyan<br />

edip sorarız: "Bu nasıl kader?"<br />

Bu soruyu yeni sorular takip eder:<br />

"Neden böyle?", "Dünyayı bu hale<br />

kim getirdi?", “En sıradan doğal<br />

afetlerde yüzlerce, binlerce ölmemiz,<br />

takdir-i ilahi mi? "Yoksulluk<br />

Allah vergisi mi?"... Soruları sorup,<br />

gerçekleri araştırmaya başlarız. Daha<br />

ilk adımda bulduğumuz cevaplar,<br />

bütün bu yaşanan gelişmelerde, insanların<br />

dışında ilahi bir güç tarafından<br />

belirlenen HİÇBİR ŞEYİN OL-<br />

MADIĞIDIR!<br />

Bunu gördüğümüz noktada, sömürü<br />

ve zulüm düzeninin sahiplerinin<br />

daha çocukluğumuzdan itibaren<br />

her şeyi "kader", "alın yazısı" diye anlamamızı<br />

isteyen dünya görüşünü<br />

terk etmeye başlarız...<br />

Bizim dünya görüşümüz gerçekler<br />

üzerine kuruludur, bilimseldir.<br />

Dünyada, ülkemizde, çevremizde<br />

olan biten her şeyin mutlaka bir nedeni<br />

vardır ve bu nedenler de yaşadığımız<br />

sömürü ve zulüm düzeninden<br />

bağımsız değildir.<br />

Bizim dünya görüşümüzü Marks<br />

ve Engels formüle etmiştir ve o günden<br />

beri yaşadığımız dünyayı, belli ilkeleri<br />

olan bu görüşle yorumlamakta,<br />

anlamaktayız. Onlar –Marks ve<br />

Engels- bilimsel <strong>sosyalizm</strong>in kurucularıydılar.<br />

Toplumların tarihsel gelişimini,<br />

doğanın ve toplumun yasalarını<br />

onlarla öğrendik.<br />

Bizim dünya görüşümüz <strong>sosyalizm</strong>dir.<br />

Bizim dünya görüşümüzle,<br />

feodalizmin, burjuvazinin dünya görüşü<br />

temelden farklıdır. Feodal ve burjuva<br />

dünya görüşü diyor ki, şu yeryüzünde<br />

olan biteni anlayamayız,<br />

bilemeyiz, her şey kaderdir, bilinemezdir;<br />

o dünya görüşü diyor ki, tarihi<br />

yapan kahramanlardır. Peki biz ne<br />

diyoruz; hayır diyoruz, her şeyi bilebiliriz,<br />

anlayabiliriz, yaşadığımız toplumu<br />

değiştirebiliriz, bunların hiçbiri<br />

kader değildir ve diyoruz ki, tarihi<br />

yapan kitlelerdir... Düzenin sahipleri<br />

bizim dünya görüşümüzü karalamak<br />

için sayısız yalanlar üretirler.<br />

Dünyada, hakkında en çok kara çalınmak<br />

istenen konu, dünya görüşümüzdür<br />

ve sadece bu bile dünya görüşümüzün<br />

doğruluğunu ispatlamaya<br />

yeter.<br />

Bizim dünya görüşümüz, egemenlerin<br />

"hepimiz aynı gemideyiz" aldatmacasına<br />

karşılık, dünden yarına<br />

toplumlar tarihinin egemenler ile ezilenlerin<br />

savaşıyla, sınıf savaşıyla<br />

yazıldığını ve yazılmakta olduğunu bilimsel<br />

olarak açıklar.<br />

Bizim dünya görüşümüz, "herkes<br />

kaderine razı olsun, haline şükretsin"<br />

dayatmasına karşılık, tarlada, fabrikada,<br />

atölyede çalışan ama emeğinin<br />

karşılığını alamayan halkın, sömürü<br />

ve zulümden <strong>kurtuluş</strong>unun kendi ellerinde<br />

olduğunun öğretisidir.<br />

Zulüm ve sömürü altında ezilen<br />

halkların geleceği için klavuz olan<br />

dünya görüşümüzü öğrenmek zor<br />

değildir. Dünya görüşümüz yaşadığımız<br />

dünyayı, dünden bugüne tarihi<br />

anlayabilecek, bize bir bakış kazandıracak<br />

netliktedir.<br />

Sosyalizm, burjuva dünya görüşünün<br />

umutsuzluğunun karşısına<br />

umudu koyar. Sosyalizm, tarihin kaçınılmaz<br />

akışının ileriye doğru, <strong>sosyalizm</strong>e<br />

doğru olduğunu bilimsel<br />

olarak gösterir.<br />

Dünya görüşümüzle, yaşadığımız<br />

dünyanın gerçeklerini tüm boyutlarıyla<br />

kavramak; bizi baskı, yasak ve<br />

yalanlar karşısında güçlü kılar. Sorunlarımızın<br />

çözümü için, haklarımız<br />

için ve en nihayetinde sömürü ve zulüm<br />

düzeninden <strong>kurtuluş</strong> için izlememiz<br />

gereken yolu yöntemi gösterir.<br />

Sayı: 261<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

27 Mart<br />

2011<br />

UMUDUMUZ PARTİMİZDİR... UMUDU BÜYÜTELİM!<br />

45

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!