Kapadokya’nın Tarih Öncesi / The Prehistory of Cappadocialendiz Çayı kıyısındaki AşıklıHöyük’tür. Günümüzden 10/9binyıl öncesine dek geriye gidenyerleşimin genel mimarisi,birbirinden dar sokaklarlaayrılmış taş temelsiz kerpiçkonutlardan oluşmaktadır.Yerleşim dokusunun sıklığındandolayı gündelik işler veüretim faaliyetlerinin büyükbir kısmı evlerin düz damlarındagerçekleştirilmiştir; budoku, yerleşimin savunmasıaçısından avantajlar da sağlamıştır.Yerleşimin güneyinde taş temelliözel yapılar yer almaktadır.Bu kesimde açık bir alanabakan, büyük, kareye yakınplanlı ve kırmızı boyalı kireçtabanıyla özel bir yapı grubu “TMekan Kompleksi” olarak adlandırılmıştır;adak (?) çukurları,ocaklar, büyük bir fırın gibiunsurlara sahip yan odalarıylaözel bir işleve sahip olması gerekenbu yapının işlevi belirsizde olsa, tapınak benzeri bir işleviyerine getirmiş olabilir.Aşıklı halkının dini hayatınailişkin asıl bilgiler, ölü gömmegeleneklerinden tasavvur edilebilmektedir.Ana karnındakidizlerin karna çekik ve boynunöne eğik pozisyonundakihocker gömü tarzı, definlerinçoğunda uygulanmıştır. Defin,köyün dışına değil, köy içinde(intra rural) evlerin tabanlarıaltına ve evler arasındaki sokaktarzı boşluklara yapılmıştır.Bırakılan ölü hediyelerindeerkeklerin yanına obsidyendenyapılmış kişisel aletler, kadınlardaise yarı değerli taş, kemikve deniz kabuklarındanyapılmış boncuklardan oluşankolyeler tercih edilmiştir.Aşıklı halkının iç tüketime yönelikuğraşları besicilik ve tarımdanziyade avcılık ve toplayıcılıkolmuştur. Yerleşimdebulunan obsidyen aletlerinçokluğu ve çeşitliliği, bir aileninveya bireyin ihtiyacındaçok daha fazla olup, bu durum,ürün ticaretinin yapıldığınıgösteren en önemli delillerdenbiridir. Genellikle iyi korunagelmişiskeletlerin bazılarıyanmış, bazılarının üstü hasırtürü malzemeyle kaplanmıştır.Gömülerin çoğu tek, bazılarıçift gömü şeklindedir. Kimi definlerdeaşı boyası uygulamasıda yapılmış, aşı boyası definlerdeya ölünün boyanmasıylaya da aşı boyasının ölününyanına bırakılması şeklindeuygulanmıştır.Aşıklı iskeletleri üzerinde yapılaninceleme, ilginç sonuçlarortaya koymuştur. Bunlararasında bireylerden birindekafatasını delerek beyin ameliyatınınyapıldığını gösterentrepanasyon uygulaması vebir diğerinde otopsi yapıldığınıgösteren izler de vardır.Halkın en uzun yaşam süresi55-57 yıl iken, ölümün ortalamayaşı 34-35’tir. Aşıklı’daele geçen hayvan kalıntılarınıntümü ise avlanmış yabanihayvanlara aittir. En çok koyunve keçi tüketilmiş iken, bunlarıdomuz, geyik ve tavşantürleri izlemiştir. Ele geçen atkemikleri, günümüzden 9 binyıl önce bölgedeki atın da varlığınıkanıtlamaktadır. Hayvankemiklerinden de yoğunluklafaydalanılmış, kemikten bız,spatula, toka, toka çengeli,dişlerden boncuk ve boynuzlardanalet yapılmıştır. Bitkitüketiminin çoğu ise yine toplayıcılıktansağlanmış, bununyanı sıra tarımla, az da olsa,uğraşılmıştır.Aşıklı halkı, bakır ve malakitgibi madenleri kullanmış,madeni özellikle boncuk yapımındatercih etmiştir. Aşıklı’dapyro-teknolojinin başladığınıgösteren deliller, doğal bakırınhem soğuk çekiçleme, hem detavlama yöntemiyle işlenmesindenanlaşılmaktadır.Aşıklı’ya ilişkin en ilginç kayıtlardanbirisi Çatalhöyük’ün VII.tabakası 14 No.lu odasındabulunmuştur. Yapının kuzey vedoğu duvarındaki bir yanardağpatlaması, Aşıklı’ya dair işaretlertaşımaktadır: Yanardağ,Aşıklı’dan görünen siluetiyleresmedilmiştir. Üzerinde birkül bulutu olan, iri kayaçlarınfırladığı dağın eteğinde Aşıklımimari dokusunu andıran birköy eskizi yer almaktadır; buresim, bir yanardağ patlamasıardından Aşıklı’nın terk edildiğini,halkın Çatalhöyük’e yerleştiğinive iki bin yıl sonra bilehatıralarından silinmeye buacının Çatalhöyük duvarındayansıtıldığı düşüncesini aklagetirmiştir.Kapadokya’da Anakaya OymacılığınınKökeni: MusularAşıklı Höyük’ün en geç evresinde,MÖ yaklaşık 7500 yıllarında,Aşıklı’nın çevresindebaşta Musular olmak üzere,uydu yerleşimlerin kurulduğunaşahit olunur. Bu durum,Aşıklı’nın kurulmasından sonraoluşan artı değerin getirisisonucu bölgedeki yerleşim düzeninindeğiştiğini göstermektedir.Aşıklı Höyük’ün hemenkarşısında, Melendiz Çayınındiğer yakasında kurulan Musularyerleşimi, Aşıklı halkınınüretim faaliyetlerini gerçekleştirdiğibir alan görünümü arzetmektedir. Aşıklı halkının avsonrasında kullandığı kasaplıkve kasaplık ürünlerini işlemekamacıyla düzenlenmiş bir yerleşimalanı görünümündedir.Özellikle yerleşimin zemininioluşturan riyolit tüf tabanı,Kapadokya’nın bilinen en eskianakaya işçiliğidir. Musular’dazemin seviyesi altına ve üstüneyapılmaya başlayan anakayaoymacılığı, günümüze dekdeğişik amaç ve tekniklerle süregelenKapadokya gelenekselmimarisini oluşturmada ilkadımdır.Geç Neolitik Çağ: Köşk Höyükve Tepecik-Çiftlik42>43 ANTALYA REHBERLER ODASI DERGİSİ
tions which began 10 thousandyears ago and lasted until themiddle of the 7 th millenniumhas been understood from thepollen analysis from Acigol. Ithas also been found that theconiferous trees, which providedthe forest diversity unique tothe temperate summer monthsincreased during this processbut the winters were harder atthe same time, proliferated inthe same proportion. This seasonalcycle increased the plantdiversity, and this diversity hada positive effect on the presenceof animal life.The Oldest Village in Cappadocia:Asikli MoundThe oldest village in Cappadocia,which is the most wellstudied,is the Asikli Mound onthe bank of the Melendiz Rivernear the village of Kizilkaya inthe district of Gulagac/Aksaray.The general architecture of thesettlement, which dates from10 to 9 thousand years ago,consists of mud-brick houseswithout stone foundations,which are separated from eachother by narrow streets. Due tothe density of this settlementpattern, a large part of the dailywork and production activitieswere carried out on the flatroofs of the houses; this patternalso has provided advantagesin terms of the defenseof the settlement.There are special structureswith stone foundations in thesouthern area of the settlement.A special structuralgroup in this section, facing anopen space, with a large andalmost square-shaped planand having a red painted limebase, is termed the “T-SpaceComplex”; although the functionof this structure, whichshould have had a special functionwith its side rooms with elementssuch as vow (?) pits,furnaces and a large oven, isuncertain, it might have serveda temple-like function.The actual information concerningthe religious life ofthe inhabitants of Asikli at thattime can in part be understoodfrom their burial traditions. Thehocker burial style, the foetalposition of the unborn, that iswith the knees drawn up to thestomach and the neck leaningforward, was the case in mostof the burials. The burial wasnot outside the village, but intrarural, beneath the floors ofthe houses and in the streettypespaces between thehouses. Amongst the gravegifts were personal tools madeof obsidian usually left besidedeceased men, and necklacesconsisting of beads made ofsemi-precious stones, bonesand sea shells usually left besidedeceased women.The labors of the Asikli peoplefor home consumption werehunting and gathering, ratherthan stockbreeding and agriculture.The sheer numberand the variety of obsidiantools found in the settlementare much greater than theneeds of a family or individual,and this provides one of themost important evidence indicatingthat the obsidian producttrade was made. Some ofthe skeletons which are usuallywell-preserved are burnt,and some are covered in awire mesh type material. Mostof the burials are single, butsome are double-type burials.In some burials, ocher wasalso applied, and either thedead were painted with ocher,or the ocher was left besidethe dead.A study of the skeletons ofAsikli provided interesting results.Among these, there wasevidence of trepanation showingbrain surgery was madethrough piercing the skull ofone of the deceased, andthere are traces indicating thatautopsy was made in the caseof another. The longest lifewas between 55 and 57 years,while the mean age of deathwas between 34 and 35 years.And all the remains of animalswhich were uncovered in Asiklibelonged to hunted wild animals.While mainly sheep andgoats were consumed, pigs,deer and rabbits were also eaten.The discovered bones ofhorses prove the existence ofthe horse in this region 9 thousandyears ago. Intensive usewas made of the animal bones,awls, spatulas, buckles, andbuckle hooks were made frombones, beads were made fromteeth, and tools were madefrom animal horns. Most of theplants consumed were providedthrough gathering, and agriculturewas also undertaken,albeit on a small scale.The people of Asikli used metalssuch as copper and malachite,and preferred metalespecially for bead making.Evidence proves pyro-technologybegan at Asikli in theprocessing of natural copperthrough both cold hammeringand by tempering.One of the most interestingrecords relating to Asikli wasfound in room No. 14 in theVII th layer of Catalhoyuk. Avolcanic eruption depicted onthe northern and eastern wallsof the building have signs relatedto Asikli as the volcanowas pictured with its silhouetteappearing above the depictionof Asikli, the village reminiscentof the architectural textureof Asikli at the foot of themountain, which has an ashcloud over it and where largegraywackes were thrown; thispicture suggests that Asikliwas abandoned after a volcaniceruption, with the peoplere-settling in Catalhoyuk, and
- Page 1 and 2: PUBLISHED QUARTERLY, YEAR: 3, ISSUE
- Page 3 and 4: Yeni Yıl, Yeni Bakan24 Ocak’ta
- Page 5 and 6: Merhaba Sevgili Okurlar,Acısıyla,
- Page 7 and 8: A Hidden City in Cilicia:The ANCIEN
- Page 9 and 10: used in the construction of thissma
- Page 11 and 12: Zengin içecek çeþitleri,Damak ta
- Page 13 and 14: ehind and move on for about500 m.,
- Page 16 and 17: Yüz Yıllık Destan: Hamidiye Kruv
- Page 18 and 19: Hamidiye Kruvazörü ve Hüseyin Ra
- Page 20 and 21: Hamidiye Kruvazörü ve Hüseyin Ra
- Page 22 and 23: Hamidiye Kruvazörü ve Hüseyin Ra
- Page 24 and 25: Hamidiye Kruvazörü ve Hüseyin Ra
- Page 26 and 27: Hamidiye Kruvazörü ve Hüseyin Ra
- Page 28: Hamidiye Kruvazörü ve Hüseyin Ra
- Page 31 and 32: HÜSEYİN RAUF ORBAYOsmanlı İmpar
- Page 33 and 34: Yýllýk olarak tahmini uluslararas
- Page 35 and 36: www.adnansayki.comBOSPHORUS LARASey
- Page 38 and 39: Kapadokya’nınTarih ÖncesiYrd. D
- Page 40 and 41: Doğu Akdeniz gibi Anadoludışınd
- Page 44 and 45: Kapadokya’nın Tarih Öncesi / Th
- Page 46: Kapadokya’nın Tarih Öncesi / Th
- Page 49 and 50: were found in the settlementof Guve
- Page 51 and 52: the Early Bronze Age, is calledCapp
- Page 53 and 54: Those Who Give Sound to the Earth,T
- Page 55 and 56: M. Emin Bolat was born in Iskenderu
- Page 57 and 58: “Kapadokya”DERVÝÞ EVÝGöreme
- Page 59 and 60: Our Thracian Countryman: ORPHEUSSul
- Page 61 and 62: lyre that the wild animalswould get
- Page 63 and 64: Persephone and of Orpheus’Eurydic
- Page 65 and 66: CANKURTARANHALIHayatDokundukçaGüz
- Page 67 and 68: The DoradoAtilla Sukru NILGUN, Tour
- Page 69 and 70: land of Malta. The largest catchesc
- Page 71 and 72: Dostlarla Bir MolaCAFE MOLABon Appe
- Page 73 and 74: dolu’yu, Doğu Akdeniz kıyılar
- Page 75 and 76: Aizanoi: The City of Azan,The Grand
- Page 77 and 78: the corridors of the bath andhere,
- Page 79 and 80: Türk mutfaðýnýn yöresel yemekl
- Page 81 and 82: with columns. Three gatesopening to
- Page 83 and 84: pecially during the Romanperiod due
- Page 85 and 86: GRAFÝK TASARIM - WEB TASARIM - ARA
- Page 87 and 88: pedestrians.It is written on the in
- Page 89 and 90: logical Museum of Kutahya,and see t
- Page 91 and 92: Aspendos - Part 4T. M. P. DUGGANDue
- Page 93 and 94:
was employed in the design ofthis e
- Page 96 and 97:
AspendosFotoğraf: Halil Arıkanbun
- Page 98 and 99:
Aspendostürülmesinin muhtemelen12
- Page 100 and 101:
Dubai:Ortadoğu’nun Parlayan Yıl
- Page 102 and 103:
Dubai: Ortadoğu’nun Parlayan Yı
- Page 104:
Dubai: Ortadoğu’nun Parlayan Yı
- Page 107 and 108:
Dubai, gece görünüm / Night View
- Page 109 and 110:
2012 Yılı Seminerlerini Tamamlad
- Page 111 and 112:
ARO Eğitim GezileriDöşemealtı v
- Page 113 and 114:
ARO Söyleşileri Devam Ediyor...08
- Page 115 and 116:
Basında ARO
- Page 117 and 118:
ARO EtkinlikleriÜyelerimize Yönel
- Page 119 and 120:
SANCAKTAROÐLUSÝGORTA“Keþke”
- Page 121 and 122:
Yukarıdan Aşağıya:1. Ağaç dir
- Page 123 and 124:
Hastalýkta saðlýkta...Tel: +90 3