Avrupa-Birligi-Kitabi
Avrupa-Birligi-Kitabi
Avrupa-Birligi-Kitabi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Bu temel işlevleri ve beklentileri yerine getirdiği sürece devlet olarak tanımlanabilecek<br />
yapıların farklı şekil ve ölçeklerde olmasıysa kaçınılmaz. Zira dünyanın<br />
farklı bölgeleri coğrafi, ekonomik, iklimsel, toplumsal, kültürel, beşeri, siyasi<br />
vb. açılardan çok farklı özelliklere sahip. Nitekim devlette somutlaşan egemenlik<br />
tarih boyunca farklı şekillerde kullanılabilmiş. Ekonomik, toplumsal ve yönetsel<br />
faaliyetlerin gerçekleştiği alanın ölçeğine ya da savaş teknolojisindeki gelişmelere<br />
göre devletlerin ölçeği değişmiş. Örneğin diğerleri karşısında ekonomik ya da<br />
askeri olarak güçlenen bir devlet, genelde savaşlar yoluyla daha büyük bir çatı<br />
devlet ve hatta imparatorluk kurabilmiş (Sümer Kent Devletleri’nin yerini MÖ 24.<br />
yüzyılda Akad İmparatorluğu’nun alması gibi). Ayakta kalamayan büyük devletlerin<br />
ve imparatorlukların çökmesi ya da parçalanması durumunda da daha küçük<br />
ölçekli devletler kurulmuş (Kutsal Roma İmparatorluğu’nun 19. yüzyıla gelindiğinde<br />
resmen dağılmasıyla <strong>Avrupa</strong> ulus devletlerinin kurulması gibi).<br />
Tüm bunlar her dönemde farklı örgütlenme ve yönetim biçimleri kadar farklı asabiye<br />
tanımlamalarını da beraberinde getirmiş. Örneğin çatı devletler ya da imparatorluklar<br />
doğaları gereği geniş ekonomik alanlara hükmederken, devletler kendi<br />
alanlarının dışıyla temelde ticaret yoluyla ilişki kurabilmiş. Evrenselci oldukları<br />
için rakip tanımayan imparatorluklar orduları yoluyla yayılarak büyürken, devletler<br />
eşitleri olarak kabul ettikleri diğer devletlere karşı mevcut yapılarını korumayı<br />
ön planda tutmuş. Nispeten çok geniş alanlarda hüküm süren imparatorluklar<br />
yönetimde âdemi merkeziyetçiliği yani bir anlamda yerinden yönetimi tercih etmiş.<br />
Tabii her şeyin kural koyucu merkez tarafından belirlenmesi ve merkeze sadakatle<br />
bağlı kalınması kaydıyla. Coğrafyası daha küçük olan devletlerse genelde<br />
daha merkeziyetçi bir sistemi benimseyerek merkezden doğrudan yönetmiş. Geniş<br />
coğrafyalarında farklı dini, etnik ve kültürel grupları içeren imparatorluklar<br />
kapsayıcı olmak adına evrenselci asabiyeler (örneğin, ortak din ve ümmet anlayışı)<br />
benimserken, genelde tek ya da az sayıda dini, etnik ve kültürel grubu içeren<br />
devletler daha dar asabiyeler (örneğin ulus/millet) belirlemiş.<br />
Kısacası, maddi ve manevi araçlar kadar coğrafi ve toplumsal ölçek de biçiminden<br />
yapılanmasına, dayandığı asabiyeden yönetim anlayışına kadar devletin pek çok<br />
özelliğini belirlemiş. Dolayısıyla herhangi bir devlet ya da devlet tipi örgütlenmenin<br />
(örneğin, <strong>Avrupa</strong> ulus-devletleri ile kurdukları AB’nin) doğasını anlamak için<br />
bu türden değişkenlere dikkat kesilmekte yarar var.<br />
31