myskilifeeylül-ekim_edergi

Mustafapaşa
Mustafapasa
Göreme Açık Hava Müzesi
Goreme Open-Air Museum
Daha önceden Sinasos adıyla
bilinen Mustafapaşa, Kapadokya’nm
tam ortasında Ürgüp’e bağlı ve şehir
merkezine 6 kilometre uzaklıkta bulunan
bir beldedir. Henüz köy olduğu yıllarda,
Rumlarla Türklerin bir arada yaşadığı bu
kasabada, kilisenin çan sesleri ve cami
minaresinden yükselen ezan sesleri
birbirine karışır. 1924 yılında yapılan
nüfus değişimine (mübadele) kadar
kasabada 600 Rum ve 150 Türk aile
yaşar. O dönemlerde Sinasos, Rumların
ağırlıklı olduğu bir nüfusa sahiptir.
1924 yılında yaşanan mübadele ile
deyim yerindeyse Sinasos’un kaderi
tamamen değişir. Mübadele sonrası
burada yaşayan Rum nüfus Yunanistan’a,
Yunanistan’da yaşayan Türk nüfus ise bu
topraklara göç ettirilir. Giden Rumların
yerine, Yunanistan’ın Kastorya kentinin
Jerveni köyünden gelen mübadiller
yerleştirilir. Mübadiller geldikleri yerlerin
havasını, Anadolu’nun içlerine taşır.
Bunu bugün bile hissetmek mümkün.
Kasabanın yarısını oluşturan mübadiller,
Makedonca konuşmayı hala sürdürür,
yemeklerini, müziklerini ve geleneklerini
yaşatır.
Göreme
Nevşehir, Ürgüp ve Avanos arasındaki
etrafı vadilerle çevrili bölgede yer
alır. Göreme kasabasının eski adları,
“Korama, Matiana, Maccan ve Avcılar”
olarak bilinir. Göreme ile ilgili 6. yüzyıla
ait bir belgede ilk olarak ‘Korama’
adına rastlanıldığından, en eski adının
bu olduğu düşünülür. Bu belgede
Aziz Hieron’un 3. yüzyıl sonlarında
Korama’da doğduğu, Malatya’da 30
arkadaşı ile birlikte şehit olduğu ve
elinin kesilerek Korama’da yaşayan
annesine götürüldüğünden söz edilir.
Aziz Hieron’un, Göreme Açık Hava
Müzesi içindeki Tokalı Kilise’de oldukça
büyük boyutta resmedilmiş bir tasviri
bulunur. Göreme ve çevresinin, Roma
döneminde Venessalıların (Avanos)
nekropol alanı olarak kullanıldığı
düşünülür. Göreme’nin merkezindeki
anıt gibi büyük peribacasının içine
oyulmuş iki sütunlu Roma mezarı ile
civarında yer alan çok sayıdaki mezarlar,
bu görüşü destekler. Orta çağın ilk
evrelerinde Hıristiyanlar için önemli
bir dini merkez olan Göreme, 11. ve
13. yüzyılda Aksaray yakınlarındaki
Mokissos’a bağlı bir piskoposluk
merkeziydi.
Goreme
The name ‘Korama’ is considered to be
the oldest because of an old document
belonged to the 6th century. According
to the document, Saint Hieron was born
in Korama in the end of the 3rd century,
he died as a martyr with his other 300
comrades and his hands were cut and
sent to his mother. There is a depiction
of him painted in an extremely big size
inside Tokalı Church in Goreme
Mustafapasa was known as Sinasos
before, which is a town in the middle of
Cappadocia, belonged to Urgup and
6 km from the city centre. When it was
a village, Greeks and Turks lived there
together where the church bells and the
sounds of prayer calls from the mosque’s
minarets were in harmony. Until the
exchange of population in 1924, 600
hundred Greeks and 150 Turks lived
in the town. At that time, the Greek
population was dominant in Sinasos.
With the exchange of population the
Sinasos’ fate completely changed. After
the exchange, the Greek population
living here was displaced and sent to
Greece and Turkish population living
in Greece was displaced and sent to
this land. Refugees from the village of
Kastorya city called Jerveni were placed
the Greeks. The refugees carried the
air that they brought from the places
they came from, into the interior of
Anatolia; even today it is possible to
feel that. The emigrants form the half
of the town, still speaking Macedonian
language, keeping their cuisine, music
and traditions alive.
Open-Air Museum. Goreme and its
surroundings are thought to be used
as necropolises (Avanos). The Roman’s
tomb with two columns inside the fairy
chimney is like a monument in the centre
of Goreme and many other tombs
around it support this idea. Goreme was
an important religious centre in the first
stages of Mediaeval, and in the 11th and
13th centuries it was a bishopric centre
belonged to Mokissos near Aksaray.
Oldukça geniş bir alan yayılan
Göreme Açık Hava Müzesi kaya içine
oyulmuş manastırlar, kiliseler, şapeller,
yemekhaneler, mutfaklar ve yaşam
alanlarından oluşur. Bölgenin en eski
ve en büyük kaya kilisesi olan Tokalı
Kilise ziyaretçilerin en çok ilgi duyduğu
kiliseler arasındadır ve yaklaşık 1000
yıl önce inşa edilmiştir. Bir diğer
önemli kilise de oldukça iyi korunmuş
olan Karanlık Kilisedir. Uluslararası
restorasyon çalışmaları sonucu bugünkü
halini almıştır.
Ürgüp
Nevşehir’in 20 kilometre doğusunda
olan Ürgüp, Kapadokya bölgesinin
en önemli merkezlerindendir.
Göreme’de olduğu gibi tarihsel süreç
içerisinde çok sayıda isme sahip oldu.
Bizans döneminde Osiana (Assiana),
HagiosProkopios; Selçuklular
Döneminde Başhisar; Osmanlılar
zamanında Burgut Kalesi; Cumhuriyetin
ilk yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla
anıldı. Bizans döneminde de önemli
bir dini merkez olan Ürgüp, köy, kasaba
ve vadilerindeki kaya kiliselerin ve
manastırların piskoposluk merkeziydi.
11. yüzyılda Ürgüp, Selçukluların
önemli kentleri Konya’ya ve Niğde’ye
açılan bir kale oldu. Bu döneme ait iki
yapı, kentin merkezindeki Altıkapılı
ve Temenni Tepesi türbeleridir.
1515 yılında Osmanlı topraklarına
katılan Ürgüp, 18. yüzyılda Osmanlı
Sadrazamı Damat İbrahim Paşanın,
kadılık makamını doğduğu kent olan
Nevşehir’e (Muşkara) bağlaması
nedeniyle ilk kez ikinci planda kaldı.
Avanos
Antik dönemdeki adı “Venessa” olan
Avanos, Nevşehir’ in 18 kilometre
kuzeyinde yer alır. Çok sayıda çanak
çömlek atölyesi bulunan ilçede, seramik
yapım geleneği, Hititlerden beri
süregelir. Kızılırmak’ın getirdiği kırmızı
toprak ve milden elden edilen seramik
çamuru, Avanoslu seramik sanatçılarının
elinde şekil alır. Avanos’ta 13. yüzyıl
Selçuklu Dönemine tarihlenen Saruhan
Kervansarayı ve Alaaddin Cami bulunur.
Urgup
It is 20 km in the east of Nevsehir which
is one of the most significant centres of
the Cappadocia region. It owned many
names in the historical process like
Göreme. It was called Osiana (Assiana)
and Hagio Procopios in Roman’s
period, Bashisar in Seljuk’s period,
Burgut Castle during Ottoman times
and it has been called Urgup since the
earliest years of the Republic. Urgup
also was an important religious centre
in Byzantine period which was also the
Goreme Open-Air Museum is
spread over a large area which consists
of monasteries carved into the rocks,
churches, chapels, refectories, kitchens
and living areas. Tokali Church is the
region’s oldest and largest rock church
and it is among the most interesting
churches for visitors which was built
about 1000 years ago. Well-preserved
Karanlik Church is another significant
church. It took its present form as a result
of the international restoration works.
bishopric centre of the rock churches
and monasteries in the villages, towns
and valleys. In the 11th century, Urgup
became an opening castle to the
Seljuk’s significant cities Konya and
Nigde. Altikapili and Temenni Hill in
the city centre are shrines and the two
structures belong to that period. Urgup
was annexed to Ottoman’s lands in 1515
and when it became a part of Nevsehir
(Muskara), where cadis’ authority was
born, during the period of Ottoman’s
Grand Vizier Damat Ibrahim Pasha, it
stayed on the second plan for the first
time.
Avanos
It was called “Venessa” in antique times,
which is 18 km in the north of Nevsehir.
There are numerous pottery workshops
in this district and the tradition of
ceramic making has continued since
Hittites. The ceramic mud made of red
soil and shaft takes shape in the hands
of ceramic artists from Avanos. Saruhan
Caravansary and Alaaddin Mosque
are in Avanos, belonged to the 13th
century, in Seljuk’s period.
EYLÜL/EKİM 2015
EYLÜL/EKİM 2015
18 SEPTEMBER/OCTOBER 2015 SEPTEMBER/OCTOBER 2015
19