Geçmişte ve Bugün Nükleer Enerji Tartışması - Çevre Mühendisleri ...
Geçmişte ve Bugün Nükleer Enerji Tartışması - Çevre Mühendisleri ...
Geçmişte ve Bugün Nükleer Enerji Tartışması - Çevre Mühendisleri ...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Geçmişte</strong> <strong>ve</strong> <strong>Bugün</strong> ükleer <strong>Enerji</strong> <strong>Tartışması</strong><br />
Katar doğalgazının da, ülkemiz üzerinden Avrupa'ya <strong>ve</strong>rilmesi, söz<br />
konusu...<br />
Böyle bir çerçe<strong>ve</strong>de, 2020 dolayında, ülkemizde kurulu olacak yuvarlak<br />
60 000 MW’lık bir kapasitenin üçte ikisinin doğalgaz santrallerinden<br />
oluşturulmasına ilişkin bir öngörüde bulunulduğu, ilginç sayılacaktır.<br />
Başka bir yandan, 1970’lerin sonlarından itibaren, dikkatlere taşımaya<br />
çalıştığım çizgide (bakınız, örneğin “Türkiye’de Güneş <strong>Enerji</strong>si<br />
Umudu”, 24 Ağustos 1979, Milliyet <strong>ve</strong> “Türkiye'de Güneş <strong>Enerji</strong>si”,<br />
Cumhuriyet, 4-7 Kasım 1984), Ülkemiz’in, Bütün Güney Avrupa ülkelerinin<br />
gördüğünden iki kat daha fazla, “büyük bir güneş potansiyeli” bulunmaktadır.<br />
Türkiye ileride, bu potansiyelinden yararlanmakla kalmaz,<br />
Avrupa'ya (güneşten hareketle suyu ayrıştırarak, buradan hidrojen gazı<br />
elde edip, bunu pompalamak suretiyle) güneş enerjisi, ihraç dahi edebilir.<br />
Güneş enerjisi üretimi “geniş boyutlarda” ticari olmaya henüz yakın<br />
görünmüyor ama, bu alanda yakın bir gelecekte, belki yirmi - yirmi beş<br />
yıla kalmadan, gayet ilginç gelişmelerin meydana gelebileceğini öngörebiliriz;<br />
ayrıca pekala böylesi gelişmelerin önünde yahut içinde, yer alabiliriz.<br />
Çeyrek yüzyıl öncesinin “dün” gibi olduğunu, düşünebiliyorsak;<br />
çeyrek yüzyıl sonrasının, hiç de o kadar uzakta olmadığını öngörebiliriz.<br />
Dikkat ediliyordur, burada “ükleer olmasın, güneş olsun!”, diyor<br />
değilim, Türkiye <strong>ve</strong> bölge enerji konjonktürün nasıl değiştiğini <strong>ve</strong><br />
değişegideceğini vurgulamaya çalışıyorum.<br />
Bu noktada, “<strong>Enerji</strong> açığımız var, hemen nükleer santraller kurmazsak<br />
karanlıkta kalacağız”, yönündeki kökten-nükleerci savın, yukarıda<br />
sayageldiğimiz yanlışları yanı sıra, bir dördüncü yanlışı ile karşı karşıya<br />
gelmiş bulunuyoruz.<br />
127