24.10.2014 Views

muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - Düşünce Tarihi

muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - Düşünce Tarihi

muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - Düşünce Tarihi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yer değiştirerek insanların havsalalarında geçmiş, kendisini bugüne dayatmaktadır. Yani;<br />

insanlar, geçmişin içinde yaşamakta ve oradan çıkıp gününü yaşayamamaktadır. Bu da Arap<br />

kültür tarihinin yeniden sistemli bir şekilde yazılması gerektiğini göstermektedir. 36<br />

Cabiri, bu bağlamda Arap aydının da durumunu ortaya koyar. Arap aydını, hala Emevi<br />

döneminde yaşamakta, onun sorunlarının içerisinden çıkamamakta ve ortaya konulan eski<br />

şeyleri yeni şeyler diye sunmaktadır. Bu tür bir anlayış da onun zihninde bir kültür<strong>el</strong><br />

çakışmayı ortaya çıkarmaktadır. Bu çakışma da okuyucuya yansımakta ve onu sistemsiz bir<br />

şekilde hareket etmeye yönlendirmektedir. Onun zihninde, ilkes<strong>el</strong> bir düşünüş tarzı olmadığı<br />

için günübirlik bir okuma am<strong>el</strong>iyesi içerisindedir. 37<br />

Cabiri, bu kültür<strong>el</strong> gerginlik ve çakışmaların, kendisi gibi aydınlara, yeni bir görev<br />

yüklediğini b<strong>el</strong>irtir. Bu da Arap kültür tarihine, tarihs<strong>el</strong>liğini kazandıracak yeni bir yazım<br />

işlemine girişmektir. Geçmiş atalar, <strong>el</strong>de var olan bu tarihi, bir çok baskı altında kalmanın<br />

sonucu kısıtlı bir şekilde düşünerek yazabilmişlerdir. Şu an var olan durum da yazılan bu<br />

tarihin aşılamamasından kaynaklanan kalitesiz bir tekrarın içinde kalmaktır. Yani; onların<br />

metotlarına mahkum olmak. Bu nedenle g<strong>el</strong>eceğe bakışı bu çerçeve b<strong>el</strong>irlemektedir. Onun<br />

için bu çıkmazda dolanıp durmaktan kurtulmak, ilerleme ve birlik için Arap kültür tarihi,<br />

günün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde <strong>el</strong>eştir<strong>el</strong> bir ruhla yazılmalıdır. Bu nedenle<br />

olumsuzluğu yok edebilmek için darmadağınık ve bozuk parçalar üzerine kurulmuş bir tarih<br />

enkazından, bütünün tarihi, sistemli bir şekilde yeniden inşa edilm<strong>el</strong>idir. 38<br />

Cabiri, bu<br />

dağınıklığı şu şekilde izah eder: Mes<strong>el</strong>a; fıkıh mezhepleri tarihi, nahiv mezhepleri tarihinden<br />

kopuktur. Aynı bu durum f<strong>el</strong>sefi ve k<strong>el</strong>ami mezhepler için de geçerlidir. Bu noktada yeni<br />

mü<strong>el</strong>liflerin uzmanlaşma şekillerini <strong>el</strong>eştirir. Ona göre, uzmanlaşma noktasında ihtisas yapılan<br />

bilim ile diğer bilimlerin ilişkisi göz önünde bulundurulmalıdır. Nitekim; eskiden Gazzali ve<br />

İbn Hazm gibi fakih f<strong>el</strong>sefeciler olduğu gibi İbn Rüşd gibi f<strong>el</strong>sefeci fakihler de vardı. Şu<br />

halde; geçmiş kültürün çok sesliliğinde ve çeşitliliğinde, dayanışma ve birlik yatmaktaydı. 39<br />

Onun için bütün suçu geçmişe yükleyeceğimize biraz da kendimizi sorgulamalıyız. Buradan<br />

hareketle, bu noktanın, günümüzde göz ardı edilmesi nedeniyle şimdiki fakihler, geçmişten<br />

sadece fakihlerin f<strong>el</strong>sefe düşmanlığını öğrenmekte ve nahivciler de geçmişten mantık<br />

düşmanlığını tevarüs etmektedirler. Oysa geçmişteki bu mücad<strong>el</strong><strong>el</strong>er, ilmi ve siyasi<br />

husumetlerden dolayı ortaya çıkmaktaydı. Maalesef bugün yapılan uzmanlaşmalarda, bu<br />

36 <strong>el</strong>-Cabiri, Tekvin, s. 44-45<br />

37 <strong>el</strong>-Cabiri, a.g.e., s. 45-46<br />

38 <strong>el</strong>-Cabiri, a.g.e., s. 46<br />

39 Cabiri bu noktada hakkı teslim eder ki bu durum, b<strong>el</strong>li bir zaman için geçerliydi.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!