muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - DüÅünce Tarihi
muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - DüÅünce Tarihi
muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - DüÅünce Tarihi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Cabiri, bu noktada psiko-sosyolojik alt yapıyı <strong>el</strong>e alır. O, S. Freud ve Jung’un şuuraltı<br />
kavramı bağlamındaki değerlendirm<strong>el</strong>erini kritik eder. Ardından Regis Debray’ın bu kavrama<br />
sosyolojik bir boyut kazandırdığından bahseder. Cabiri, bu bilginlerden bu<br />
kavramsallaştırmalarını ödünç aldığını ve bununla Arap-siyasi olgusunu açıklamaya<br />
çalışacağını ifade eder. Fakat bu am<strong>el</strong>iyesinde, konu e<strong>din</strong>diği bu olgunun gerçekliğini ve<br />
“siyasi şuuraltı” kavramının çıktığı Batı tecrübesinin bu gerçeklikle olan farklılığını göz<br />
önünde bulunduracağını b<strong>el</strong>irtir. 136<br />
Cabiri’nin bu kavramla gerçekleştirmek istediği şey; kabilevi ve <strong>din</strong>i davranıştaki<br />
siyasi olan kısmı açıklamaktır. Çünkü Arap toplumunda siyaset; <strong>din</strong> ve kabile adına yapılarak<br />
bu güne g<strong>el</strong>indi. Bu noktada Cabiri, Debray’ın görüşleri hakkındaki değerlendirm<strong>el</strong>eri<br />
açısından onun şu sonuca vardığını şöyle özetler: Siyasi olanın açıklanması bizzat kendisiyle<br />
değil ideolojik olanla yapılır. Burada ideolojik olanda <strong>din</strong>in de etkisi vardır. Fakat o, ikinci<br />
planda yer alır. Dolayısıyla bu, sosyal yapıyla ilişki kurularak anlaşılır. Bu sosyal ilişkide de<br />
esas olan ekonomi ve üretimdir. Fakat Arap toplumunda ilk olarak kabiles<strong>el</strong> taassup ve <strong>din</strong>s<strong>el</strong><br />
mezhepleşme gerçekleşir ve akabinde siyasal alan oluşturulur. Bu da siyasi olanın ufkunu<br />
tamamen kaplar. Bu, iki toplum açısından şu şekilde formüle edilebilir:<br />
Avrupa toplumu: Sınıfsal mücad<strong>el</strong>e çerçevesinde oluşan ideoloji => Siyasi<br />
hareket<br />
Arap toplumu: Kabiles<strong>el</strong> ve <strong>din</strong>s<strong>el</strong> mezhepleşme çerçevesinde oluşan ideoloji<br />
=> Siyasi hareket 137<br />
1. 1. 3. Sosyal Muhayyile<br />
kavramların çerçev<strong>el</strong>erinin ortaya konulmasında ve üzerinde konuşulan konuların tem<strong>el</strong>lendirilmesinde,<br />
Cabiri’nin çağdaş batılı yazarlardan ustaca yararlandığını b<strong>el</strong>irtir. bkz. <strong>el</strong>-Cabiri, Turas, s. 342-343<br />
136 bkz. <strong>el</strong>-Cabiri, <strong>el</strong>-Akl, s. 10-13<br />
137 <strong>el</strong>-Cabiri, a.g.e., s. 13-14. Daha öncede b<strong>el</strong>irtildiği gibi Cabiri, bazı yazarların kendi yazıları hakkındaki<br />
değerlendirm<strong>el</strong>erine bir eserinde yer vermişti. Bu yazarlardan Mahmud Emin ve Seyyid Yesin, konumuz<br />
bağlamında, bu ve diğer kavramların öz<strong>el</strong>likle Arap toplumunda nasıl t<strong>el</strong>akki edileceği açısından bazı<br />
sorgulamalarını ortaya koyarlar. bkz. <strong>el</strong>-Cabiri, Turas, s. 343-345 v.d. Buna karşın Cabiri, bu kavramların salt<br />
taklit yoluyla alınıp kullanılmadığını aksine, altlarının özgün bir şekilde doldurulduğunu b<strong>el</strong>irtir. Ona göre her<br />
toplum evrens<strong>el</strong> yapıya katkıda bulunur. Yani, parça bir anlamda bütünü yansıtır. Bu nedenle Arap toplumunun<br />
kültür<strong>el</strong> yapısı da göz önünde bulundurularak onun siyasal yapısının açılımına yeni bir yaklaşım getirilmiştir. En<br />
azından Cabiri, bu alanda bir adım attığını ifade eder. Onun için bu kavramların kullanılmasıyla gerçekleştirilen<br />
salt bir ihraç değil bilakis, kendiliğinin de katılarak dönüştürülmüş bir açıklayıcı haline getirilmesidir. <strong>el</strong>-Cabiri,<br />
a.g.e., s. 358-359