muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - DüÅünce Tarihi
muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - DüÅünce Tarihi
muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - DüÅünce Tarihi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Farabi’ye göre burada önemli olan, “bir zaman diliminde otoritenin tekliği ve devletin<br />
sürekliliğidir. Dolayısıyla bu; düşünce birliği ve toplumun devamlılığıdır.” 103<br />
Şimdi, Farabi’nin konumuz açısından gerçekleştirdiği misyona bakılacak olursa;<br />
Cabiri’ye göre onun yaptığı en büyük iş; Kindi’nin metot ve fikri tahliller açısından eksik<br />
bıraktığı yönleri tamamlamak ve yeni sıçrayışlar yapmaktır. Farabi, bu bağlamda Aristo’dan<br />
yapılan tercüm<strong>el</strong>erin eksik kısımlarını tamamlamış ve yeni boyutlar kazanarak Aristo’dan<br />
sonraki en büyük makamı kazanmıştır: Muallim-i Sani. Bu öz<strong>el</strong>liğini en çok da mantık<br />
sahasında göstermiştir. Bu yüzden fiili olarak, “Arapların Aristo”su olmuştur. 104 Farabi’nin<br />
mantıkta gerçekleştirdiği; yanlışın ve kandırmacanın ortaya çıkarılarak doğrunun bulunmasını<br />
sağlayacak kaid<strong>el</strong>eri b<strong>el</strong>irtmek ve açıklamaktır. Bu şekilde hatadan arınık ve doğruyu bulmuş<br />
bir toplum oluşturularak onun nazarında fikri bir birlik sağlanmış olacaktır. Böylece hem<br />
Arap-İslami kültürün hem de devletinin devamı sağlanmış olacaktır. 105<br />
Cabiri, Farabi’nin mantık üzerinde ısrarlı bir şekilde durmasının önemli bir boyutunu<br />
daha vererek şöyle der: “Farabi’nin öz<strong>el</strong>likle en büyük amaç olarak mantık üzerinde ısrar<br />
etmesi, burhanlara dayanmaktır. Yani; Aristo’dan sonraki H<strong>el</strong>enistik dönemden kendi devrine<br />
kadar ihmal edilen ve yasaklanan mantığı yeni bir duruşla kuvvetli bir şekilde devreye<br />
sokmaktır”. Bu şekilde Farabi, fikri ve toplumsal ayrışma ve parçalanmanın tem<strong>el</strong>i olan;<br />
safsatacı, irfani ve k<strong>el</strong>ami söylemin sahibi atıl aklı devreden çıkarmış olacaktır. 106<br />
Cabiri, bu sunulan özet tahlillerin akabinde Kindi ve Farabi’nin birbirlerini<br />
tamamlayıcı çalışmalarının sonucunu şu şekilde b<strong>el</strong>irtir: “… Farabi; siyasi ve fikri bakımdan<br />
parçalanmış bir toplumda yaşadığı için mantık ve siyasete yön<strong>el</strong>di. Böylece bu ikisinin arasını<br />
kapsayıcı ve bütüns<strong>el</strong> bir şekilde birleştirmek istedi. Buna göre, bütün tezahürlerinin<br />
açıklığıyla fikri ve toplumsal, diğer yandan da f<strong>el</strong>sefi ve <strong>din</strong>i bir birlik oldu. Böylece Farabi,<br />
Kindi’nin habers<strong>el</strong> söz ve güçlü bir k<strong>el</strong>ami sistem oluşturulması bağlamında gerçekleştirmek<br />
istediği f<strong>el</strong>sefi rüyayı gerçekleştirmiş oldu”. 107<br />
Cabiri, üçüncü olarak İbn Sina’yı <strong>el</strong>e alır. Fakat İbn Sina’nın konumuzla ilişkisi direk<br />
değil dolaylı bir ilişkidir. Onun ilişkisi, Kindi ve Farabi’nin burhani tem<strong>el</strong>li sistemleri<br />
103 <strong>el</strong>-Cabiri, Tekvin, s. 241<br />
104 <strong>el</strong>-Cabiri, a.g.e., s. 242<br />
105 <strong>el</strong>-Cabiri, a.g.e., s. 241-247. Ayrıca bu bağlamda geniş bilgi için bkz. M. A. <strong>el</strong>-Cabiri, Nahnu ve’t-Turas, <strong>el</strong>-<br />
Merkezu’s-Sekafiyyu’l-Arabi, Beyrut, 1993, s. 55-86<br />
106 <strong>el</strong>-Cabiri, Tekvin, s. 244<br />
107 <strong>el</strong>-Cabiri, a.g.e., s. 247-248