muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - DüÅünce Tarihi
muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - DüÅünce Tarihi
muhammed abid el-cabiri'nin eserlerinde din ... - DüÅünce Tarihi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Din kavramı daha gen<strong>el</strong> ve kapsayıcı bir çerçevede şöyle tarif edilir; “insanların bir veya<br />
birçok tanrıya inanış ve bağlanışlarıyla kurdukları düşünme ve davranma düzenidir” 10 .<br />
Siyaset k<strong>el</strong>imesi Arapça “sâ-s” fiilinden türetilmiş bir k<strong>el</strong>ime olup şu anlamlara g<strong>el</strong>ir;<br />
memleket idare etme sanatı, devlet idare tarzı, diplomatlık, bir işi gözetme, idare, idareci,<br />
hakim, salahiyetli, vali 11 .<br />
Ortaya konulan bu kavramsal boyuta bakıldığı zaman, <strong>din</strong> ve siyaset k<strong>el</strong>im<strong>el</strong>erinin<br />
anlamları hemen hemen birbirine yakındır. Zira ikisi de bir düzen fikri üzerine bina edilmiştir.<br />
İkisi de hakim bir otorite kavramı üzerinde odaklanmıştır. Fakat bu noktada bu iki k<strong>el</strong>ime<br />
arasındaki anlam farklılığı, bu hakim otorit<strong>el</strong>erin mahiyetleri noktasında farklılaşmaktadır.<br />
Din alanında kural ve kaide koyan insanüstü bir varlık, siyaset alanında ise insandır. Yani <strong>din</strong><br />
noktasında ilişki, Tanrı ile insan arasında; siyaset noktasında ise, insan ile toplum arasında<br />
cereyan etmektedir. Bu durum da <strong>din</strong>in bireys<strong>el</strong> alana, siyasetin de toplumsal alana taalluk<br />
ettiğini göstermektedir. Din, bireys<strong>el</strong> hayatın düzenlenmesi ile siyaset, toplumsal hayatın<br />
düzenlenmesi ile ilgilidir. Dinin kavramsal boyutu daha geniştir. Siyasetin ise anlam çerçevesi<br />
daha dar ve hayatın sadece b<strong>el</strong>li bir alanına hitap etmektedir. Yani, sadece insanların toplum<br />
hayatı içindeki birbirleriyle olan ilişkilerini düzenler. Diğer taraftan <strong>din</strong>in etkinliğini, siyasetin<br />
görmüş olduğu fonksiyon dahilinde düşünemeyiz. Çünkü <strong>din</strong>, daha ziyade insanın iç<br />
dünyasına yön<strong>el</strong>ik bir hitap metodu izler. Yani, bireyi doğru ve güz<strong>el</strong> bir şekilde eğitmeyi<br />
tem<strong>el</strong> amaç e<strong>din</strong>ir. Ondan sonra zaten birey toplumsal hayatını bu noktadan hareketle kendisi<br />
oluşturacaktır. Siyaset bu aşamada bireyin hayatına girecektir. Ayrıca <strong>din</strong> nokta-yı nazarında,<br />
bireyi, b<strong>el</strong>li kurallar dahilinde hareket etmeye zorlayan siyasal anlamda bir güç yoktur. Ama<br />
toplumsal düzende onu, b<strong>el</strong>li kurallara uymaya zorlayan bir güç vardır. O da devlettir. Dinin<br />
koymuş olduğu ilk<strong>el</strong>eri kabul etme noktasında birey hürdür. İsterse kabul eder istemezse<br />
kabul etmez. 12 Onun hesabını öte dünyada verir. Ama iş toplumsal hayat noktasında<br />
değişmektedir. Kişi ister <strong>din</strong>dar biri olsun ister olmasın devletin koyduğu kurallara uymak<br />
zorundadır. Aksi takdirde cezalandırılır. Özet bir ifadeyle: Dinin koyucusu Allah, ontik<br />
anlamdaki otoriteyi; insan da, kendi adına hükmetmesi açısından siyasal otoriteyi temsil<br />
10 Özön, Büyük Osmanlıca, s. 121<br />
11 <strong>el</strong>-Cevheri, es-Sıhah, C. 2, s. 935; İbn-i Manzur, Lisan, C. 6, s. 107-108; <strong>el</strong>-Ezheri, Tehzib, C. 13, s. 134-136;<br />
Mustafa, <strong>el</strong>-Mucem, s. 462; Atay, Arapça, C. 1-2, s. 1055; Yeğin, Osmanlıca, C. 2, s. 1372; Özön, Büyük<br />
Osmanlıca, s. 648; Lane, an Arabic, C. 4, s. 1465-1466; Bu k<strong>el</strong>imenin türediği fiilin şu anlamda kullanılması da<br />
gerçekten ilginçtir; “pamuklu <strong>el</strong>biseye veya yemeğe düşen kurt”. K<strong>el</strong>im<strong>el</strong>er türetilirken, nit<strong>el</strong>endirdikleri<br />
nesnenin veya mefhumun tabiatına uygun olarak türetildiği düşünülmektedir. O halde, siyaset k<strong>el</strong>imesinin<br />
kökeninde verilen bu anlam, onun tabiatı hakkında düşündürücüdür.<br />
12 Bakara 2/256