08.01.2015 Views

Gazi'de “DHKP-C Operasyonu” Adı Altında Esnaflara ... - Yürüyüş

Gazi'de “DHKP-C Operasyonu” Adı Altında Esnaflara ... - Yürüyüş

Gazi'de “DHKP-C Operasyonu” Adı Altında Esnaflara ... - Yürüyüş

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

"Bizim devrim kavramıyla kastettiğimiz<br />

sadece siyasi iktidarın alınması<br />

değildir. Bu 'politik devrim'dir. Bizim<br />

devrim derken kastettiğimiz 'politik<br />

ve sosyal devrim' ise iktidarı almakla<br />

beraber, aşağıdan yukarıya devlet mekanizmasının<br />

parçalanması ve yukarıdan<br />

aşağıya sosyalizmin inşasıdır.<br />

Devrim öncesi zor, iktidarı devralmak,<br />

mevcut devlet mekanizmasını parçalamak<br />

için; devrim sonrası zor (yani<br />

başka bir deyişle proletarya diktatörlüğü)<br />

ise, "burjuvazinin direncini kırmak<br />

ve kendi düzenini kurmak için,<br />

burjuvazinin alt ve üst yapıda gelişeceği<br />

veya gelişmesine zemin olabilecek<br />

tüm koşulları ortadan kaldırmak için"<br />

gereklidir. Devrimci iktidar bunu yapmadığında<br />

"burjuvazinin yüzyıllara<br />

dayalı yönetme alışkanlıkları, gücü,<br />

emperyalizmden aldığı destekle proletaryayı<br />

alaşağı edip yeniden iktidarı<br />

alması hiç de zor olmayacaktır." İşte<br />

bu anlamdadır ki zor'un reddi, devrimin<br />

de sosyalizmin de reddidir." (Hayatın<br />

İçindeki Teori / Cilt 1 / syf: 322)<br />

Chavez Örneği<br />

İlk Değildir!<br />

Bizim sosyalist devrimden anladığımız<br />

"politik ve sosyal devrim" nedir<br />

Politik devrim, siyasal iktidarın<br />

ele geçirilmesiyle esas olarak üst yapıda<br />

gerçekleştirilen değişimlerdir.<br />

Sosyal devrim ise sistemin alt yapısında,<br />

yani üretim ilişkilerinde gerçekleştirilen<br />

değişimdir. Sosyalist bir<br />

devrimde kapitalist üretim ilişkileri<br />

yok edilip yerine sosyalist üretim ilişkileri<br />

tahsis edilir, bu sürece de "sosyalist<br />

inşa" adı verilir. Ancak hiçbir<br />

devrim pratiğinde sosyalist inşa, eski<br />

devlet mekanizması parçalanmadan<br />

gerçekleştirilememiştir.<br />

Chavez ve destekçisi halk güçlerinin<br />

gerçekleştirmekte olduğu "Bolivarcı<br />

Devrim" esas itibariyle daha tamamlanmamış<br />

olan bir politik devrimdir.<br />

Şehitlerimizi<br />

Anıyoruz<br />

Siyasi iktidar Chavez önderliğindeki<br />

halk güçlerinin<br />

eline geçmiştir. Üst yapıya<br />

dahil olan kurumlarda -ordu,<br />

kolluk, hukuk vb. devlet kurumlarında-<br />

yeni iktidara<br />

uygun şekilde kimi yapılanmalara<br />

gidilmiş, ancak bazı kamulaştırmalar<br />

ve sosyalizasyonlar dışında<br />

üretim ilişkilerinde köklü bir değişim<br />

gerçekleştirilmemiştir. Venezuela'da<br />

bugün hala temel üretim biçimi kapitalizmdir.<br />

Ortada Chavez'in iddia ettiği<br />

gibi bir sosyalizm inşası söz konusu<br />

değildir.<br />

Yakın tarihimiz, darbe, ihtilal, seçim<br />

(...vb.) gibi çok çeşitli yöntemlerle gerçekleşmiş<br />

politik devrim örnekleri sunmaktadır.<br />

Cezayir Devrimi ya da İran<br />

Devrimi karakteristik politik devrim örnekleridir.<br />

İran'da, zor yoluyla faşist<br />

Şah diktatörlüğü devrilmiş ve hatta kimi<br />

kamulaştırmalar da yapılmıştır. Ancak<br />

İran halkına kapitalist sömürü dışında<br />

bir alternatif sunmamışlardır. Sosyalizmden<br />

etkilenen küçük burjuva Arap<br />

milliyetçisi hareketler de Suriye, Irak,<br />

Mısır, Libya gibi ülkelerde işbirlikçi<br />

yönetimleri devirerek iktidarı ele geçirmişlerdir.<br />

Bu iktidarlar da aynı Chavez<br />

gibi emperyalizme karşı belli oranda<br />

tavır almış, kimisi halk lehine kimi uygulamalar<br />

sosyalizasyonlar gerçekleştirmiş<br />

ve hatta "Arap Sosyalist Birliği",<br />

"Libya Arap Halk Sosyal Cemahiriyesi"<br />

vb. isimler kullanmışlarsa da bu kadarla<br />

sınırlı kalmışlardır. Hiçbiri gerçek anlamda<br />

"sosyalizm" iddialarının altını<br />

dolduramamış ve halkları kapitalist sömürü<br />

zincirinden kurtulamamıştır. Bu<br />

iktidarların kapitalizm karşısına gerçek<br />

bir alternatif koyamaması emperyalizm<br />

karşısındaki tavırlarını da tutarsızlaştırmıştır.<br />

Proleter devrimler çağında emperyalist<br />

zincirden siyasal, ekonomik,<br />

sanayi, tarım vb her alanda kopmayı<br />

sağlayacak tam bağımsızlığı sağlayacak<br />

gücü verecek olanın proletarya öncülüğündeki<br />

sosyalist devrim olduğu gerçeği<br />

tarihte her defasında doğrulanmıştır. Ve<br />

bu ülkeler emperyalist sistemden kopamamış,<br />

giderek emperyalizm karşısında<br />

geri adımlar atmış, şu veya bu yolla<br />

tekrar sistem tarafından yutulmuşlardır.<br />

Benzer örnekleri Güney Amerika<br />

kıtasında da görebiliriz. Peru, Arjantin,<br />

Meksika gibi ülkelerde halkçı, solcu<br />

sıfatlara sahip, emperyalizme tavır<br />

almış iktidarlar görülmüştür. Ancak<br />

söz konusu Chavez gibi barışçıl yoldan<br />

sosyalizme yürüdüğünü iddia eden bir<br />

iktidarsa Şili'deki Allende yönetimi<br />

ele alınacak en çarpıcı örnektir.<br />

Şili Örneği Barışçıl<br />

Yöntemlerle Devrim<br />

Olamayacağının En<br />

Trajik Örneğidir!<br />

1960'lı yıllarda ABD ile ilişkilerini<br />

derinleştiren Şili hükümetinin ekonomik<br />

politikaları nedeniyle Şili halkı hızla<br />

büyük bir yoksullaşma yaşadı. Artan<br />

memnuniyetsizlik grevler ve mitingler<br />

önemli bir halk hareketine dönüştü.<br />

Bu sürecin sonucu olarak 1970'te Komünist<br />

Parti ve Sosyalist Parti'nin<br />

başını çektiği Unidad Popular (Halk<br />

Cephesi) ittifakı seçimleri kazandı. Şili'de<br />

Salvador Allende başkanlığında<br />

sosyalist bir hükümet kuruldu. Unidad<br />

Popular ittifakına öncülük eden Komünist<br />

Parti, revizyonist SBKP yörüngesinde<br />

bir partiydi. SBKP'nin emperyalizme<br />

karşı uzlaşmacı "barış<br />

içinde bir arada yaşam" politikasını<br />

benimsemiş olan Şili Komünist Partisi,<br />

silahlı mücadeleye karşı çıkıyordu.<br />

Zorun zorunluluğu ilkesini reddederek<br />

barışçıl yoldan sosyalizmi kurma hayalleri<br />

içindeydi. Allende hükümeti<br />

iktidarı almasının ardından Unidad Popular'ın<br />

programını hayata geçirmeye<br />

başladı. Halkın hak ve özgürlüklerini<br />

geniş ölçüde sağladı, sosyalist politikalarla<br />

halkın eğitim, sağlık gibi temel<br />

sorunları çözüldü. Ekonomi alanında<br />

kimi sosyalizasyonlara gidildi, bankalar<br />

kamulaştırıldı. Sıra ABD'li tekellerin<br />

işlettiği Şili'nin önemli bakır madeni<br />

kaynaklarını kamulaştırmaya gelince<br />

ABD ile Allende hükümetinin arası<br />

iyice gerildi. ABD bakır fiyatlarını düşürerek,<br />

kredileri iptal ederek, ekonomik<br />

ambargo uygulayarak Şili'de ciddi bir<br />

ekonomik krizin başlamasını sağladı.<br />

Şili oligarşisi de bu ekonomik savaşı<br />

içeriden destekledi. Bunalım beraberinde<br />

siyasi krizi getirdi. 1972 yılında<br />

artan karşı devrimci baskı halkı da radikalleşmeye<br />

zorladı. Fabrikalar, çiftlikler<br />

işgal edilerek halk tarafından işletilmeye<br />

başlandı. Gelişen halk hareketi<br />

düzene alternatif kendi yönetim organlarını<br />

yaratmaya başladı. Halkın<br />

vermiş olduğu bu cevap egemen sınıfları<br />

daha da endişelendirdi, kontrgerilla<br />

faaliyeti başlatarak halka saldırıyı<br />

artırdılar. Ancak pasifist Komünist<br />

Sayı: 360<br />

<strong>Yürüyüş</strong><br />

14 Nisan<br />

2013<br />

ÇİFTEHAVUZLAR’DAN ALİŞANLAR’A... DEVRİMİN MEŞALESİYİZ!<br />

37

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!