Gazi'de “DHKP-C Operasyonu” Adı Altında Esnaflara ... - Yürüyüş
Gazi'de “DHKP-C Operasyonu” Adı Altında Esnaflara ... - Yürüyüş
Gazi'de “DHKP-C Operasyonu” Adı Altında Esnaflara ... - Yürüyüş
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Türkiye Devletinin<br />
Yeni Provokasyonları<br />
Türkiye, bugün dünyada en fazla<br />
gazetecinin, ve avukatın tutsak olduğu<br />
bir ülkedir.<br />
Türkiye hapishanelerinde binlerce<br />
siyasi tutuklu vardır. Görünüşte bir<br />
parlamenter sistem olsa da, halkın<br />
örgütlenme hakları ve temel özgürlükler,<br />
faşist yasalar ve hükümetin<br />
isteğiyle ihlal edilmekte kullandırılmamaktadır.<br />
Türkiye hapishanelerinde ve polis<br />
karakollarında işkence halen sürüyor,<br />
sokaklarda insanlar katledilmeye devam<br />
ediliyor.<br />
Erdoğan hükümeti yargı, yasama<br />
ve yürütmenin tüm yetkilerini elinde<br />
toplamıştır. Erdoğan'ın başbakanlığındaki<br />
AKP hükümeti kendi özel<br />
hukuk sistemini oluşturmuş, özel<br />
yetkili savcılarla, özel yetkili mahkemelerle<br />
ve hakimlerle kendisine<br />
muhalefet eden herkese karşı davalar<br />
açmakta; burjuva anlamda bile kendine<br />
muhalefet olanlara yaşam hakkı<br />
tanımamaktadır.<br />
Diktatörlüğün evrensel tanımı;<br />
yargı, yasama ve yürütme'nin yetkilerinin<br />
bir güçte birleşmesi veya bu<br />
güçlerden birinin devre dışı bırakılmasıdır.<br />
Türkiye'deki rejim bu şekildedir.<br />
Halkın hak ve özgürlüklerine,<br />
halkın direnme hakkına saldırmayı<br />
temel görev haline getiren AKP hükümetinin<br />
temsil ettiği bu rejim bir<br />
faşist diktatörlüktür.<br />
Türkiye halklarının bir kısmı Alevi,<br />
büyük kesimi de İslam-Sünni'dir.<br />
Başka inançta olanlar ve Hristiyanlar<br />
da geçmişteki katliamlardan dolayı<br />
küçük bir azınlığı temsil etmektedir.<br />
Şehitlerimizi<br />
Anıyoruz<br />
AKP hükümeti Alevi düşmanıdır.<br />
AKP hükümeti<br />
Sünnilik dışındaki tüm<br />
inançlara düşmandır. Türkiye<br />
halkının, bu kesimlerine<br />
düşmandır. Bunun sonucu<br />
olarak bugün sadece<br />
demokratik güçler değil, aynı zamanda<br />
dini azınlıklar da tehdit altındadır.<br />
Libya ve Suriye olaylarına<br />
AKP'nin müdahalelerinde de bu düşmanlık<br />
ispatlanmıştır. Suriye'de muhalefet<br />
diye Türkiye'nin desteklediği<br />
güçler, Müslüman Kardeşler ve El<br />
Kaide gibi halka karşı katliamlar düzenleyen<br />
örgütleridir.<br />
AKP hükümeti ve Erdoğan Türkiye'de<br />
veya Avrupa'da her yerde<br />
Türkiye halklarının demokratik güçleri<br />
tarafından protesto edilmektedir.<br />
Bugün Türkiye'de Erdoğan'ı protesto<br />
etmek 8-18 yıl hapis yatmayı göze<br />
almayı gerektirmektedir. Buna rağmen<br />
Türkiye'deki faşist rejim halk ve devrimciler<br />
tarafından sürekli protesto<br />
edilmekte, gerçek yüzü teşhir edilmektedir.<br />
Bu protestolardan biri de Erdoğan'ın<br />
21 Mart 2013'te Hollanda'ya<br />
yaptığı resmi ziyaret sırasında olmuştur.<br />
Bir grup devrimci genç Erdoğan'ı<br />
protesto etmiş ve gözaltına<br />
alınmış, sonra da serbest bırakılmıştır.<br />
Erdoğan hükümeti Türkiye'de rejime<br />
yönelik tüm protestoları ve hak<br />
arama eylemlerini terörizm diye damgalamakta<br />
ve kendine bağlı emniyet<br />
güçleri, savcılar, mahkemeler aracılığıyla<br />
imha etmeye çalışmaktadır.<br />
Türkiye dışındaki rejim muhaliflerini<br />
de “terörist, canlı bomba” suçlamasıyla<br />
Avrupa hükümetlerini baskı altına<br />
almaya ve bu şekilde Avrupa'daki<br />
demokratik güçleri de terörize etmeye<br />
çalışmaktadır.<br />
AKP hükümetinin bu tür provokasyonlarına<br />
birçok Avrupalı basın<br />
kuruluşu da ortak olmaktadır. Türkiye'deki<br />
eylemlerin Avrupa'dan organize<br />
edildiği gibi, sosyolojik anlamda<br />
bile mantıksız bir gerekçe öne<br />
sürerek; bir yandan Avrupa ülkelerinin<br />
içişlerine müdahale etmekte, bir yandan<br />
da kendi işkenceci polislerinin<br />
elinin uzanmadığı bu ülkelerde devrimci,<br />
demokrat güçlere karşı provokasyonlar<br />
düzenlemeye çalışmaktadır.<br />
21 Mart 2013 tarihinde Den Haag'daki<br />
protesto eylemi konusunda<br />
da, eylemin Türkiye'de 'canlı bomba'<br />
diye arandığı söylenen Bulut Yayla<br />
isimli bir devrimci tarafından yapıldığı<br />
iddia edilmektedir. Bu yalandır. Ancak<br />
bu yalan bütün Türkiye basınında<br />
da yeralmıştır.<br />
Oysa bu eylemde gözaltına alınanların<br />
kimlikleri bellidir. Bulut<br />
Yayla isimli kişi bunların arasında<br />
değildir. Bizzat Başbakan Erdoğan<br />
tarafından bu yalan söylenerek 'Bakın<br />
bize karşı olan 'canlı bomba'ları Avrupa<br />
koruyor, bize karşı eylem yapanları<br />
bize vermiyor. Avrupa onları<br />
koruduğu için Türkiye'de silahlı eylemler<br />
oluyor' şeklinde yalanlarla<br />
provokasyon yaratmaya ve Avrupa<br />
hükümetlerini de bu konuda baskı<br />
altına almaya çalışıyor.<br />
Hollanda'nın iç hukukuna göre<br />
insanların protesto hakları vardır. Bu<br />
konuda belirli sınırları da olabilir.<br />
Bu sınırların aşılması durumunda<br />
müdahale de edebilir. Ancak hiçbir<br />
gerekçe ile halkın düşünce ve düşüncenin<br />
ifade özgürlüğü Erdoğan'ın<br />
iddiasında olduğu gibi 'terör' kapsamında<br />
değerlendirilip yok edilemez.<br />
AKP hükümeti sadece Hollanda'ya<br />
yönelik değil; bütün Avrupa ülkelerine<br />
yönelik böylesi bir taktik izlemektedir.<br />
Amacı, bu ülkelerin içişlerine müdahale<br />
ve kendisine karşı dünyanın<br />
neresinde olursa olsun muhalif olan<br />
tüm güçleri yok etmektir.<br />
Hollanda kamuoyu ve basını Erdoğan<br />
hükümetinin bu tür provokasyonları<br />
konusunda daha duyarlı olmalıdır.<br />
Türkiye'de Erdoğan'ın her<br />
istediğini dikte ettirebildiği faşist<br />
basın kuruluşlarının yayınladığı demagoji<br />
ve yalanlarına ortak olmamalıdır.<br />
ANADOLU FEDERASYONU<br />
Sayı: 360<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
14 Nisan<br />
2013<br />
ÇİFTEHAVUZLAR’DAN ALİŞANLAR’A... DEVRİMİN MEŞALESİYİZ!<br />
51