Gazi'de “DHKP-C Operasyonu” Adı Altında Esnaflara ... - Yürüyüş
Gazi'de “DHKP-C Operasyonu” Adı Altında Esnaflara ... - Yürüyüş
Gazi'de “DHKP-C Operasyonu” Adı Altında Esnaflara ... - Yürüyüş
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
latırken 1984 Ölüm Oruçları<br />
ve Devrimci Sol’un Cunta<br />
hapishanelerindeki direnişlerinden<br />
etkilendiklerini söyleyeceklerdir.<br />
12 Temmuz’da Niyaziler, 17<br />
Nisan’da Sabolar, Sinanlar,<br />
Adana’da Sıddıklar, Ankara’da<br />
Vehbiler, Eyüphanlar, İzmir’de Olcaylar,<br />
İstanbul’da İbrahim Yalçınlar,<br />
Sibel’ler, Bağcılar’da Özlemler, 96<br />
Ölüm Oruçları, Gölgeli Dağları, Erganiler,<br />
Balkıcalar ve daha onlarca direnişin<br />
her biri Anadolu’nun dört bir<br />
yanında birer Kızıldere’dir.<br />
DEVRİMCİ SOL’DAN DHKP-<br />
C’YE KIZILDERE TÜM<br />
CEPHELİLER’İN DOĞUM YE-<br />
RİDİR.<br />
ÖLMEK VAR, DÖNMEK<br />
YOK! BİZ BURAYA DÖN-<br />
MEYE DEĞİL, ÖLMEYE GEL-<br />
DİK! KURTULUŞA KADAR SA-<br />
VAŞ şiarları Cephe’nin geleneği olmuştur.<br />
Dağda, kırda, şehirde... kuşatmalarda,<br />
düşmanla çatışmaya girilen<br />
her yerde düşmana yeni Kızıldereler<br />
yaşattık.<br />
Düşman “Kızıldere’nin adı değişti,<br />
siz değişmediniz” diyor.<br />
düşman, Kızıldere’nin<br />
Yanılıyor adını da değiştiremediler. Kızıldere<br />
köylülerinin anlatımlarını yukarıda<br />
aktardık. Asla da değiştiremeyecekler.<br />
Kızıldere’ye kanımız<br />
karıştı. Kızıldere köylüleri jandarma<br />
tarafından yine tehdit edilmesine<br />
rağmen bu sene Halk Cephelileri<br />
kazanlarla yemek hazırlayarak karşıladılar.<br />
43 yıl sonra da olsa Mahirler<br />
Kızıldere’de Cephelilerle yaşıyor.<br />
KIZILDERE HAYATIN OL-<br />
DUĞU HER YERDEDİR!<br />
Sadece kuşatmalarda değil, düşmanın<br />
saldırılarının olduğu her yer<br />
Cepheliler tarafından Kızıldere’ye<br />
çevrilmiştir. Düşman karşısında<br />
teslim olmamak, direnmek Cepheliler<br />
tarafından gelenekselleştirilmiştir.<br />
Bugün bir dergi bürosundan,<br />
dernek binasına, kültür merkezinden<br />
hukuk bürosuna faşizmin terörü<br />
karşısında Kızıldere’de nasıl direnilmişse<br />
öyle direnilmektedir. Son<br />
olarak Gazi Mahallesinde polis<br />
baskınlarına karşı halk, esnafıyla, işçisiyle,<br />
genciyle, yaşlısıyla Cephelilerin<br />
öncülüğünde direnmişlerdir. Polise<br />
mahallelerimizi, evlerimizi, esnafların<br />
işyerlerini ellerini kollarını<br />
sallayarak basamayacaklarını göstermişlerdir.<br />
KURTULUŞA KADAR SAVAŞ<br />
DİYEN MAHİRLERİN AN-<br />
MASINDA OLİGARŞİYLE “BA-<br />
RIŞ” SLOGANLARI ATMAK KI-<br />
ZILDERE’YE HAKARETTİR!<br />
Mahir, Hüseyin, Ulaş, Kurtuluşa<br />
Kadar Savaş sloganı, Kızıldere’yle,<br />
Mahirlerle özdeşleşmiş bir<br />
slogandır. Ancak bu sene 30 Mart’ta<br />
Kızıldere’nin yıldönümünde Mahirler<br />
için sözde anma yapan reformistler,<br />
oportünistler, Kürt milliyetçileri<br />
tam bir ikiyüzlülük içinde. Bir taraftan<br />
“Mahir Hüseyin Ulaş, Kurtuluşa<br />
Kadar Savaş”, “Kızıldere Son<br />
Değil, Savaş Sürüyor”, “ Yaşasın<br />
Devrimci Dayanışma” sloganları<br />
atıldı, diğer taraftan oligarşiyle “barış”tan<br />
bahsedildi. 30 Mart’ta Taksim’den<br />
Galatasaray Lisesi’ne yürüyüş<br />
yapılan eyleme katılan örgütle-<br />
DEVRİMCİ SOL’DAN<br />
DHKP-C’YE<br />
KIZILDERE TÜM<br />
CEPHELİLER’İN DOĞUM<br />
YERİDİR<br />
ÖLMEK VAR, DÖNMEK<br />
YOK! BİZ BURAYA<br />
DÖNMEYE DEĞİL, ÖLMEYE<br />
GELDİK! KURTULUŞA<br />
KADAR SAVAŞ şiarları<br />
Cephe’nin geleneği olmuştur<br />
Dağda, kırda, şehirde...<br />
kuşatmalarda, düşmanla<br />
çatışmaya girilen her yerde<br />
düşmana yeni Kızıldereler<br />
yaşattık<br />
rin hemen hepsi de Kürt milliyetçi<br />
hareketin oligarşiyle girdiği<br />
uzlaşma sürecine destek<br />
verirken, Mahir Hüseyin Ulaş,<br />
Kurtuluşa Kadar Savaş sloganını<br />
atmak, Kızıldere Son Değil,<br />
Savaş Sürüyor demek ikiyüzlülüktür.<br />
Kızıldere’yi istismar<br />
etmektir.<br />
Kızıldere ve düşmanla uzlaşma<br />
asla yan yana getirilemeyecek<br />
kavramlardır. Kızıldere, Mahirler,<br />
THKP-C’nin ideolojik çizgisi... çok<br />
nettir. Eğilip bükülecek, esnetilecek,<br />
tahrif edilecek bir yanı yoktur. Mahirler<br />
Kızıldere’de düşmanla karşı<br />
karşıya gelince “Biz buraya dönmeye<br />
değil ölmeye geldik” demişlerdir.<br />
Bu kadar nettir sözleri. Devrim<br />
için ölümse ölünecektir. Onun dışındaki<br />
her alternatif ihanettir.<br />
Kurtuluşa Kadar Savaş diyor Mahirler.<br />
Mahirleri anıyoruz diyorsanız<br />
“barış”tan bahsedemezsiniz.<br />
Kurtuluşa Kadar Savaşı değil de<br />
“hemen şimdi barış” diyorsanız her 30<br />
Mart geldiğinde o sloganları atmak riyakarlıktır.<br />
4 Nisan tarihli ÖDP'nin<br />
Bakın Birgün gazetesinde Adnan Bostancıoğlu<br />
ne diyor: "Öngörülen sürecin<br />
henüz çok başındayız. Atılmış<br />
ciddi bir adım, silahların susmuş olması.<br />
Sosyalist falan olmaya gerek<br />
yok; aklı ve sağduyusu olan herkesin<br />
bu durumda destek vermesi kaçınılmaz.<br />
Aksi ya savaştan nemalanmak<br />
ya da gözü dönmüş bir milliyetçilikle<br />
malul olmak anlamına<br />
gelir. Dolayısıyla sürecin bugünkü<br />
aşaması itibariyle sosyalist solun<br />
çatışmasızlık ortamına -aslında bunun<br />
gerisinde şu var bu var demeden-<br />
destek vermek dışında bir seceneği<br />
yoktur. Kaldı ki, ta baştan<br />
beri gerek barış gerekse sorunun<br />
adil bir çözümü için ilk adım olarak<br />
bugün gelinmiş olunan noktayı<br />
önerdiğimiz unutulmamalı...<br />
İkincisi; sürecin gelinen aşamasına<br />
itiraz etmenin ahlaki açıdan sorunlu<br />
olduğunu da gözden uzak tutmamak<br />
gerekir. 30 yıldır mücadele<br />
eden, binlerce evladını bu savaşta<br />
kurban vermiş bir harekete/halka<br />
'vay efendim, savaşı nasıl bırakır-<br />
Sayı: 360<br />
<strong>Yürüyüş</strong><br />
14 Nisan<br />
2013<br />
5