İçindekiler - İlahiyat Fakültesi - Marmara Üniversitesi
İçindekiler - İlahiyat Fakültesi - Marmara Üniversitesi
İçindekiler - İlahiyat Fakültesi - Marmara Üniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Sempozyum Tanıtımı 267<br />
Prof. Dr. Abdülhakim Yüce, “Hâlin Beyâna Galebesi: Şatahat” başlıklı ve<br />
“İslâmi Türk Edebiyatında Şatahat” isimli bildirisinde şatahatın lugat ve terim<br />
tarifleri, unsur ve çeşitleri üzerinde durdu. “Bir Edebî Tür olarak Şatahat” diyebilmenin<br />
imkanlarını sorguladı. Öncelikle tasavvuf ehlinin tanımlarından yola<br />
çıkıp tasavvuftaki yerini zannedilenin aksine ciddi bir tefekkür ve dikkatle<br />
üzerinde çalışılan bir edebi ürün olarak niteledi ve bu kavramla, edebiyattaki<br />
vecd ve sekr vurgusu ile tanımlanan şatahat kavramı arasında bir ilişki bulunamayacağını<br />
söyledi. Şatahat ile beraber anılan “Tâmmat”ın güya şatahat taklit<br />
edilerek din, mukaddesât ve ahlak ile alay etmek, onlara saygıyı azaltmak, halkın<br />
gözünde değerini düşürmek niyetiyle söylenen saçma söz ve teviller olduğuna<br />
değindi. Sonuç olarak Tasavvufun şatahat adlı ürünleriyle edebiyattaki san’atlı<br />
sözlerden müteşekkil şatahat kavramının karıştırıldığını söyledi, bu sebeple<br />
edebiyattaki bu tür için yeni bir kavram ve farklı bir isimlendirme geliştirilmesi<br />
önerisiyle dikkatleri çekti.<br />
Doç. Dr. Âlim Yıldız’ın, “İslâmi Türk Edebiyatında Kur’ân Falları” başlıklı<br />
tebliği Türk-İslâm Edebiyatının ana kaynaklarından olan Kur’ân-ı Kerîm’den<br />
hareketle geliştirilmiş pek çok tür arasındaki “Kur’ân Falları” üzerine idi. Yıldız,<br />
İslâmiyetten önce Araplarda çok yaygın olan fallarla ilgili Peygamberimizin<br />
dedesinin hayatından ve Türk toplumunda da Fatih Sultan Mehmed’in Kur’ân<br />
falı baktırması ve müneccimbaşının protokolde yer almasından örnekler gösterdi.<br />
İslâmiyetle beraber yasaklanmasına rağmen bu türün yazılmaya devam edildiğine,<br />
eserinde kendi ismini kaydetmeyen şair veya müellifin bu yasaklamaya karşı nasıl<br />
bir tedbir aldığına, toplumumuzda Kur’ân fallarına hangi sebeple teveccüh<br />
edildiğine ve Kur’ân falının istihare ile amaç birliğine dair bilgiler verdi. Ardından,<br />
incelemiş olduğu 5 adet Kur’ân falı üzerinden yaptığı te’vil karşılaştırmalarını<br />
aktardı. Konuşmacı, bir Kur’ân falı metninden okuduğu örneklerle bu doyurucu<br />
sunumu noktaladı.<br />
Doç. Dr. Nuran Yılmaz, “Münâcât ve Tövbe-i Nasûh Geleneği Çerçevesinde<br />
Tövbenâme-i Veysî” isimli tebliğinde tevbenâmenin münâcât türünün kapsamında<br />
tanım ve muhteva değerlendirmesini yaptıktan sonra Türk –İslâm Edebi-<br />
yatı bakımından Tövbenâme-i Veysî adlı eser üzerinde durdu.<br />
Dinî bir kavram<br />
olarak tövbenin edebiyatımızda nasıl yer aldığını belirtmek için münâcât, tazarru’nâme,<br />
tövbenâme gibi kavramların edebî sahada tövbe ile ilişkilerini tespit<br />
etmek gerektiğini belirten tebliğ sahibi nasûh kavramının “geri dönüşsüz tövbe”<br />
manasıyla Kur’ân’daki yerine de değindi. Tövbenâme-i Veysî dışında bu isimde<br />
esere rastlamadığını fakat muhtevâ yönüyle incelendiğinde pek çok metinde<br />
tövbe kısımlarına rastlanabildiğini ekleyen Yılmaz, konuya dair çeşitli örnek<br />
metinler okudu.<br />
Yrd. Doç. Dr. Reyhan Gökben, “İslâmi Türk Edebiyatında Tâc ve Tâcnâmeler”<br />
başlıklı konuşmada “tâc” kavramı, tâcın şekli, çeşitleri, hususiyetleri, zâhir ve