Mart 2011 - Sayı: 157 (4398 KB) - Ä°zmir - Ä°nÅaat Mühendisleri Odası
Mart 2011 - Sayı: 157 (4398 KB) - Ä°zmir - Ä°nÅaat Mühendisleri Odası
Mart 2011 - Sayı: 157 (4398 KB) - Ä°zmir - Ä°nÅaat Mühendisleri Odası
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İMO’dan<br />
AKP’NİN SOSYAL DEVLETİ YOK ETME GİRİŞİMLERİNE SESSİZ KALMAYACAĞIZ<br />
İnşaat Mühendisleri Odası, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen Torba Yasa Tasarı üzerine değerlendirmeleriyle ilgili<br />
olarak 28 Ocak <strong>2011</strong> tarihinde bir basın açıklaması yaptı<br />
AKP‘nin çalışanlara oynadığı yeni bir oyunla karşı karşıyayız<br />
İktidarda bulunduğu süre içerisinde çalışanların haklarını<br />
yok etmeye, sosyal devlet olgusu yerine “piyasacı devlet”<br />
mantığını inşa etmeye kararlı olan AKP Hükümeti’nin çalışanlar<br />
üzerinde oynadığı yeni bir oyunla karşı karşıyayız.<br />
Çalışma yaşamına işveren penceresinden bakmaktan, bunu<br />
açık açık savunmaktan imtina etmeyen ve gerekli mevzuat<br />
değişikliklerini hayata geçirme önünde hiçbir engel tanımayan<br />
AKP Hükümeti bu sefer “torba yasayla” çalışanların<br />
haklarına yeni kısıtlamalar getirmeye hazırlanıyor. Üstelik<br />
bu sefer yalnızca işçilerin değil kamu çalışanlarının haklarını<br />
düzenleyen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘nda da<br />
değişiklik yapılmak isteniyor.<br />
Toplumsal yaşamı neo-liberal politikalar çerçevesinde düzenlemeye<br />
çalışan AKP Hükümeti, Torba Yasa Tasarısıyla<br />
çalışanların güvencelerini ortadan kaldırıyor, örgütlenme<br />
haklarını ellerinden alıyor.<br />
Bu amaçla 2010 yılı içerisinde 657 sayılı Devlet Memurları<br />
Kanunu‘nda da değişiklik yapılmasına ilişkin hükümler taşıyan<br />
iki tasarı hazırlayan AKP Hükümeti, tasarıların ilkini 9<br />
Haziran 2010 tarihinde TBMM Başkanlığına sunmuş ancak<br />
tasarı “TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu”nun gündemine<br />
alınmamıştı.<br />
Bir önceki tasarıda çalışanların aleyhine olan hükümleri<br />
aynen koruyarak ikinci bir tasarı hazırlayan AKP Hükümeti<br />
Torba Yasa Tasarısı adını verdiği tasarıyı 25 Ocak <strong>2011</strong> tarihinden<br />
bu yana Meclis Genel Kurulu‘nda görüşüyor ve<br />
madde madde yasalaştırıyor.<br />
Ancak “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal<br />
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı<br />
Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına<br />
Dair Kanun Tasarısı” adıyla hazırlanan ikinci tasarıyla<br />
sadece çalışanlara değil toplumun tümüne büyük bir<br />
oyun oynanıyor.<br />
Yeni tasarıda vergi affı, emekli zammı, öğrenci affı gibi kamuoyunun<br />
büyük bir kesimi tarafından merakla beklenen<br />
yasal değişiklikler ile çalışanların istihdamında planlanan<br />
hak kısıtlamaları birlikte düzenleniyor.<br />
Kamu hizmeti gibi toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren<br />
bir alanda yapılmak istenen hak gaspları ile yine toplumun<br />
geniş kesimleri tarafından beklenen “af”ların birlikte düzenlenmesi<br />
tam anlamıyla bizlere oynanan bir tür “Ali Cengiz”<br />
oyunudur.<br />
Çalışanların haklarında olumsuz değişiklikler öngören bir<br />
tasarının özellikle “vergi affı” ve “öğrenci affı” gibi konularla<br />
birlikte ele alınmasındaki temel amacın aftan yararlananların<br />
desteğini almak olduğu görülmektedir. Bu durum, tasarının<br />
getirdiği hak kayıpları ve sosyal devletin tasfiyesi ile<br />
emekçi kesimler üzerinde oluşacak olumsuz etkilere karşı<br />
gelişen haklı ve meşru muhalefeti yürütenleri, “vergi affı” ve<br />
“öğrenci affı” üzerinden tasarıyı destekleyenlerle karşı karşıya<br />
getirme tehlikesi barındırmaktadır.<br />
Tasarıyla kamu çalışanlarının hakları nasıl yok edilecek?<br />
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu‘nu tamamen değiştirme<br />
niyetini taşıyan siyasi iktidar, Torba Yasayla hem bu<br />
amacının önemli bir bölümünü hayata geçirmekte hem de<br />
işçilerin haklarını işveren lehine zayıflatmaya soyunmaktadır.<br />
AKP Hükümeti bu tasarıyla iddia ettiği gibi “memur sendikaları,<br />
sivil toplum kuruluşları ve çalışanların makul ve<br />
uygun görülen isteklerini karşılamayı” değil, neo-liberal<br />
politikaları çalışma yaşamında tam anlamıyla uygulamaya<br />
koymayı hedeflemektedir.<br />
Tasarı genel olarak<br />
“Kamu hizmeti”ni ortadan kaldırarak, her vatandaşın “siyasal<br />
hakkı” olan kamu hizmetinde çalışma hakkını yok etmeyi,<br />
Anayasanın değiştirilemez hükümlerden biri olan “sosyal<br />
devlet ilkesi”nin en temel mekanizmasını ve sayısı 3 milyon<br />
olan kamu personelinin iş güvenceli kariyerini ortadan<br />
kaldırmayı; işçilerin zaten sınırlı olan iş güvencelerini iyice<br />
zayıflatmayı, sendikalarda örgütlenmeyi yok etmeyi, taşeronlaşmanın<br />
önünü açmayı ve işverenin üzerindeki yükü<br />
azaltmayı amaçlamaktadır.<br />
Tasarının olumsuz yönlerini gizleme amacıyla vitrin niyetine<br />
sunulan “izin hakları ile kadın ve engelli çalışma koşullarında<br />
yapılan iyileştirmeler” dışarıda bırakıldığında kamu<br />
çalışanlarının hak kayıpları üç temel noktada düzenlenmektedir.<br />
Siyasal iktidarın “kadro kaldırma yetkisi”nin sık ve yaygın<br />
kullanılabilir kılınması.<br />
Tasarı ile siyasal iktidarın “kadro kaldırma yetkisini” sık ve<br />
yaygın kullanabilmesine olanak tanınmaktadır. Temel memur<br />
güvencesini ortadan kaldıran bu değişiklikle birlikte,<br />
“kadro kaldırma yetkisi” tüm kamu sistemini sürekli tehdit<br />
edecek bir yetki olarak kullanılabilecek serbest yetkiye dönüştürülmekte,<br />
böylece siyasal iktidarın kamu personeli<br />
üzerinde yapacağı partizanca işlemlerin kapısı sonuna kadar<br />
açılacaktır.<br />
Üst kademe yöneticilik makamlarının özel sektöre ve serbest<br />
meslek sahiplerine açılması.<br />
Tasarı yöneticilik görevleri için değerlendirmeyi “sicil sistemi”<br />
dışına çıkarmakta, üst düzey kamu yöneticiliği için 12<br />
yıl hizmeti yeterli saymakta ve bu sürenin hesabında özel<br />
kurumlarda veya serbest olarak çalışılan sürenin tamamının<br />
dikkate alınacağını hükme bağlamaktadır. Özel sektöre<br />
ve serbest meslek sahiplerine kamuda üst kademe yönetici<br />
olma yolunu açan bu değişiklikle birlikte, kamu yönetiminin<br />
üst düzey yöneticilik makamları, siyasal iktidarla gelip<br />
gidecek “siyasal kadrolara” dönüştürülecek, memuriyet<br />
kariyer sisteminin taşıyıcısı olan “piramidin tepesi” kariyer<br />
sistemine kapanacaktır.<br />
İMO İzmir Şubesi Bülteni - www.imoizmir.org.tr <strong>Mart</strong> <strong>2011</strong> - <strong>157</strong> 15