13.06.2015 Views

Mart 2011 - Sayı: 157 (4398 KB) - İzmir - İnşaat Mühendisleri Odası

Mart 2011 - Sayı: 157 (4398 KB) - İzmir - İnşaat Mühendisleri Odası

Mart 2011 - Sayı: 157 (4398 KB) - İzmir - İnşaat Mühendisleri Odası

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

İncelemeler<br />

YAPI İŞLERİNDE “KADIN” ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ<br />

Arş. Gör. Sonay Ş. Perçin<br />

İzmir Ekonomi Üniversitesi, MimarlıkBölümü, İzmir<br />

Arş. Gör. Özge Akboğa<br />

Ege Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, İzmir<br />

Giriş<br />

Ülkemizde yasal düzenlemeler ve toplumsal bakış açısı<br />

uyarınca “kadın” kendisine daha geniş ça-lışma alanı bulabilmektedir<br />

(Öğretmen, terzi, hemşire, bebek bakıcısı vb.).<br />

Fakat özellikle yapı işlerinde istihdam ve tercih edilen cinsiyetin<br />

“kadın” olmayışı yalnızca toplumsal bakış ve işveren<br />

tercihiyle şekil-lenmemekte, kanun ve ilgili hükümlerinde<br />

de bu alanlarda çalışan kadın işçiler için kısıtlamalar yer almaktadır.<br />

Ülkemizde getirilen kısıtlamalar yapı işlerinde çalışan<br />

kadınların yüzdesinin az olmasına neden olmaktadır.<br />

Çalışmada, literatür taramasına dayanarak, Türkiye’de yapı<br />

işlerinde çalışan kadınlar için tüm bu etkilerin yanında “iş<br />

sağlığı ve güvenliği” açıkları tartışılmıştır.<br />

Yapı İşlerinde Kadın Kimliği<br />

Toplumda, özellikle yapı işleri endüstrisinde, “kadınlara uygun<br />

olmayan, erkek işi” yaklaşımına sıklıkla karşılaşılmaktadır.<br />

Öğretmen, terzi, hemşire, bebek bakıcısı gibi meslek<br />

grupları kadınlara yakış-tırılırken, demir ustası, kaynakçı,<br />

duvar ustası, inşaat teknikeri, inşaat mühendisi gibi meslek<br />

grupları er-keklerin çalışabileceği pozisyonlar olarak<br />

geçmişten bugüne değin beyinlerimize kazıtılmıştır. Yapı<br />

işle-rindeki kadınlar, meslektaşları olan erkeklere göre ya<br />

daha önemsiz, masa başı pozisyonlarda çalışmak zorunda<br />

kalmakta ya da meslekte tutunabilmek için çok daha fazla<br />

emek harcamaktadırlar. Devletin ken-dilerini “korumak”<br />

adına koyduğu hükümler karşısında istihdam alanları daraltılmaktadır.<br />

Hiçbir güvenlik önlemi olmaksızın 20. katta<br />

cam silen bir kadının işi tehlikesiz, tarlada sırtında bebekleri<br />

ile çalışan kadı-nın işi yorucu olarak atfedilmezken özellikle<br />

teknolojinin geliştiği bu dönemde, teknik beceri gerektiren<br />

yapı işleri, kadın işçiler için “tehlikeli ve yorucu” tanımıyla<br />

toplum ve kanun açısından uygun görülmüş-tür. Mesleklerde<br />

var olan bu tekelleşme, kadın ve erkeğin cinsiyet gözetmeksizin<br />

eşitliğinin kabulü ile or-tadan kalkacaktır.<br />

Türkiye’de Yapı İşlerinde Çalışan Kadın İçin Getirilmiş<br />

Düzenlemeler<br />

DIE verilerine göre Türkiye’de kadın çalışanlar tüm çalışanların<br />

%12’sini oluşturmaktadır. Bu oranın meslek gruplarına<br />

göre dağılımında en düşük oran %0.89 ile İnşaat ve Bayındırlık<br />

İşlerindedir (Demirhan ve Ekonomi, 2005). Bu düşük<br />

oranın en büyük nedeni kanunların kadını korumaya yönelik<br />

olan maddeleridir. Yapı işlerinde çalışan kadın işçi için birebir<br />

özel hükümler mevcut değildir. Bu neden-le mevzuat<br />

içersinde yapı işlerinde çalışan kadınları ilgilendiren hususlara<br />

değinilmiştir.<br />

4857 Sayılı iş kanunu 72. maddesi “Maden ocakları ile kablo<br />

döşemesi, kanalizasyon ve tünel in-şaatı gibi yer altında<br />

veya su altında çalışılacak işlerde on sekiz yaşını doldurmamış<br />

erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır”<br />

demektedir. Ayrıca kanunun 85. Maddesi gereği kadınlar<br />

şantiyede an-cak teknik hizmetler ve yardımcı işlerde pozisyon<br />

bulabilir.<br />

Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliğinin 4. maddesi, “16 yaşını<br />

doldurmamış genç işçilerin ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılması<br />

yasaktır” der. İlgili yönetmelikte mevcut bulunan<br />

EK-1 deki çizelgede, kar-şısında (K) harfi bulunmayan işlerde<br />

kadınlar ve (Gİ) harfleri bulunmayan işlerde de 16 yaşını<br />

doldurmuş fakat 18 yaşını bitirmemiş genç işçiler çalıştırılamaz.<br />

Yapı işleride yönetmelik kapsamında yer almakta-dır.<br />

Ancak; ihtisas ve meslek öğrenimi veren okulları bitirip bu<br />

işi meslek edinmiş kadınlar, iş sağlığı, güvenliği ve ahlâkının<br />

tam olarak güvenceye alınması şartıyla 16 yaşını doldurmuş<br />

genç işçiler ihtisas ve mesleklerine uygun ağır ve tehlikeli<br />

işlerde çalıştırılabilir. İlgili Bakanlıklarca yeterliliği kabul<br />

edilen kursları bitirip, o işi meslek edinmiş olan kadınlar ile<br />

16 yaşını doldurmuş genç işçiler yönetmeliğe ait EK-1 deki<br />

çizelgenin 36. sırasından 66. sırasına kadar (66 dahil) belirtilen<br />

işlerde çalıştırılabilir” demek-tedir. Ayrıca çizelgede 31.<br />

maddenin sonunda “Teknik hizmetler ve yardımcı işlerde<br />

kadın ve genç işçi çalışabilir” denmiştir. Bu açıklamalardan<br />

anlaşılacağı üzere, inşaat mühendisliği veya inşaat teknikerliği<br />

eğitimi almış kadın işçi yapı işlerinde çalışabilir, fakat<br />

genel anlamda kadınların çalıştırılması yasaktır. Bu açıklama<br />

ikinci bir eşitsizlik konusunu tartışmaya açmaktadır:<br />

Kadınlar kendi aralarında da eşit hakla-ra sahip değildir.<br />

Yine aynı yönetmeliğin 6. maddesi gereğince “Kadınlar, ay<br />

hali günlerinde ağır ve teh-likeli işlerde çalıştırılamazlar. Bu<br />

günlerin sayısı 5 gün olarak hesap edilir. Daha fazlası için<br />

hekim rapo-runa göre hareket edilir” demektedir. Kabul<br />

edilmelidir ki hiçbir işveren şantiyesinde ayda 5 gün çalışma-yacak<br />

bir işçiyi işe almak istemeyecektir. Bu nedenle<br />

6.madde zorunluluktan ziyade gerek hekim raporu ile karar<br />

verilmiş bir durum gerek kadın işçinin kendi isteğinden doğan<br />

bir hak olmalıdır.<br />

Yapı işyerlerinde alınacak asgari sağlık ve güvenlik şartlarını<br />

“Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Yönetmeliği” belirlemektir.<br />

Yönetmelik içersinde EK-IV “Yapı alanları için asgari sağlık<br />

ve güvenlik ko-şulları” başlığı altında kadın işçiler ile ilgili<br />

düzenlemeler mevcuttur.<br />

İşyerinde iş araç ve gereçlerinin kullanımı ile ilgili sağlık ve<br />

güvenlik yönünden uyulması gerekli asgari şartları belirleyen<br />

“İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik<br />

Şartları Yönetmeliği” 9. maddesinde “Asgari sağlık ve güvenlik<br />

gereklerinin uygulanmasında, işçilerin iş ekipmanı<br />

kullanımı sıra-sındaki duruş pozisyonları ve çalışma şekilleri<br />

ile ergonomi prensipleri işverence tam olarak dikkate alınacaktır”<br />

denmektedir. Fakat uygulamada araç ve gereçler<br />

erkek bedenine göre tasarlanmakta ve kadın işçiler için bu<br />

kural işleyememektedir.<br />

“Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul ve<br />

Esasları Hakkında Yönetmelik” 7. maddeye göre “İşyerindeki<br />

kadınların, gençlerin, çocukların, özürlü, eski hükümlü,<br />

terör mağduru ve göçmen işçilerin eğitimine özel önem<br />

verilir. Bu ifade kadın işçileri iş eğitimi konusunda korur.<br />

Özellikle, uygulamada tamamen göz ardı edilen “Kişisel<br />

34<br />

<strong>Mart</strong> <strong>2011</strong> - <strong>157</strong>

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!