Mart 2011 - Sayı: 157 (4398 KB) - Ä°zmir - Ä°nÅaat Mühendisleri Odası
Mart 2011 - Sayı: 157 (4398 KB) - Ä°zmir - Ä°nÅaat Mühendisleri Odası
Mart 2011 - Sayı: 157 (4398 KB) - Ä°zmir - Ä°nÅaat Mühendisleri Odası
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İncelemeler<br />
yüklenicileri etkilemiş ve yatırımlar azaldığı oranda da kapanan firma sayısı artmıştır.<br />
Bugün TOKİ ihaleleri İzmir’li yükleniciler tarafından alınıp, gerçekleştirilememektedir. İzmir’de iş yapan yüklenicilerin çoğu<br />
siyasi iktidara yakın İzmir dışı yüklenicilerdir. Yapım sırasındaki bütün ticari faaliyetler, mal alım satımları da dahil olmak<br />
üzere İzmir dışından gerçekleştirilmekte olup, yapılan işlerin İzmir iline ekonomik getirisi olmamaktadır.<br />
Toplu konut dışı yapılan konutlar daha küçük niteliktedir. Şubemizden geçen konut projelerinin kat bazında sayısal değerleri<br />
incelendiğinde ağırlıklı olarak konut inşaatlarının 2-4 kat arasında değiştiği görülmektedir. (Tablo 10)<br />
Tablo 10. 2010 yılı 9 aylık değerlendirme<br />
(sadece İzmir içi projeler)<br />
KAT ADEDİ<br />
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 14 15 22<br />
Genel<br />
Toplam<br />
339 443 374 400 304 305 77 22 32 45 9 6 1 1 1 2359<br />
Ağırlığı dar gelirli vatandaşlara yönelik konut yapımı, inşaat malzemeleri satış ticaretini de daraltmaktadır. Ayrıca son 5 yılda<br />
yapılan konut sayısında ve m 2 lerinde çok büyük bir artım da gerçekleşmemiştir. (Tablo 11)<br />
Tablo 11. İzmir’de Son 5 Yılda Yapılan Konut Sayı ve Metrekareleri<br />
Yıllar 2006 2007 2008 2009 2010<br />
Adet 3 349 3 301 5 762 4 449 4 584<br />
M 2 4 290 179 3 635 610 5 497 525 3 657 714 4 595 893<br />
İzmir’de TOKİ tarafından gerçekleştirilen yaklaşık 30 projede 13500 konut ve sosyal tesis yapılmıştır. Bu projeler içinde sayısal<br />
olarak önemli yer tutan , özellikle Karşıyaka Mavişehir’de yapılan konutlar lüks nitelikte olup, satış bedelleri oldukça<br />
yüksektir. TOKİ projelerinin yine yaklaşık %30’u gelir düzeyi yüksek kesime hitap etmektedir.<br />
İzmir ilinde kamu tarafından ihale edilen işler ağırlıklı olarak Büyükşehir Belediyesi yatırımlarında görülmektedir. Altyapı<br />
inşaatlarına yönelik bu ihalelerde kırımlar oldukça yüksek oranlardadır. Yüklenici sayısındaki büyüklüğe oranla iş miktarının<br />
ve hacminin düşüklüğü sektörde kırım yüzdesini artırmaktadır. Bu kısır döngü içersinde inşaat kalitesi düşmekte, yapım<br />
sureleri uzamakta hatta bir çok iş tamamlanamamaktadır.<br />
Alsancak Liman Arkası ve Turan bölgesinde yapılan ancak, iptal edilen yeni imar planlaması, İzmir’de sermaye kesimlerince<br />
bir kurtuluş gibi gösterilmektedir. Bu bölgenin yeniden düzenlenmesi sonucunda ticaret merkezi bu alana kayacaktır. İlk<br />
bakışta şehir merkezinin hali hazır sıkışmış durumu dikkate alındığında doğru gibi gelen bu yaklaşım, süreç içersinde yeni<br />
sorunlarla beraber daha büyük problemleri doğuracaktır.<br />
İzmir’in önemli bir talihsizliği yerel yönetimlerce şehrin uzun vadeli altyapı-ulaşım vb. planlarının yapılmamasıdır. Sorunlar<br />
hep parsel bazında çözülerek sonuçlandırılmaya çalışılmıştır. Bu açıdan, sağlıklı bir alt yapısı olmayan bu şehirde, özellikle<br />
yüksek binalarla donanmış ticaret bölgesinin süreç içinde yaratacağı sorunlar çok daha büyük olacaktır. Başta ulaşım olmak<br />
üzere, tüm alt yapı bu bölgenin imara açılması sonucu hiçbir düzenleme ile artık yeterli olamayacaktır.<br />
Bugüne kadar şehrin gelişimi ve alt yapı sorunlarının çözülmesi konusunda ilgili meslek odalarınca önerilen görüşler dikkate<br />
alınmadan, sadece rant anlayışıyla hareket eden çevrelerin imar planlarını belirlemesi sorunları daha fazla içinden<br />
çıkılmaz hale getirmektedir.<br />
“Çılgın Projeler” üretilmesini isteyerek, hem inşaat sektöründeki krizden çıkmayı hem de İzmir şehrine ekonomik bir açılım<br />
geleceğini söyleyerek, toplumu etkilemeye çalışan kesimlerin önerileri hayata geçtiğinde gerçek sürecin öyle olmadığı ve<br />
olamayacağı anlaşılacaktır.<br />
Ayrıca İzmir kentinde yapı stoğu da çok nitelikli değildir. Yapılarımızın %50’den fazlası kaçak ve depreme karşı dayanımı<br />
düşüktür. Çılgın projeler yerine, daha akılcı çözümlerle hareket etmemiz, mevcut yapı stoğumuzu depreme karşı güvenli<br />
hale getirmemiz gerekmektedir. Sektörü canlandırmak amacıyla, “Binaların Enerji Performansı”, “Sığınak”, “Yangın” vb. yönetmelikleri<br />
öncelikli olarak gündeme getirmeden once yapılarımızın güçlendirilmesine yönelik yasal düzenlemeler hayata<br />
geçirilmelidir.<br />
İnşaat sektöründeki krizin İzmir bazında etkisinin azaltılması konut sektörü dahil, tüm kamusal yatırımların yerel yüklenicilerce<br />
gerçekleşmesiyle ve şehrin temel ihtiyaçlarına yönelik yatırımların hayata geçirilmesiyle mümkün olabilir.<br />
Sektörün bütün alanlarında yer alan aktörlerin katkıları oranında pay alabilmeleri, krizin etkisini en aza indirebilir. Özellikle<br />
yüklenicilik tanımının iyi yapılması, bu konuda yasal düzenlemelerin yapılması hayati önem taşımaktadır. Kriz ne yazık ki en<br />
fazla mühendis ve mimarları etkilemektedir. Krizin derinleşmesi oranında mesleğimizin her alanında ücretler hızla gerilemekte,<br />
buna bağlı olarak ta ürün kalitesi düşmektedir. Mühendislik hizmetinin düştüğü süreçte, inşaat sektörünün krizden<br />
çıkması da uzun bir süreç alacaktır.<br />
İMO İzmir Şubesi Bülteni - www.imoizmir.org.tr <strong>Mart</strong> <strong>2011</strong> - <strong>157</strong> 33