12.07.2015 Views

İslam Deniz Ticaret Hukukunda Hukukî Sorumluluk - Süleyman ...

İslam Deniz Ticaret Hukukunda Hukukî Sorumluluk - Süleyman ...

İslam Deniz Ticaret Hukukunda Hukukî Sorumluluk - Süleyman ...

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

26Serahsî, "kitâbu'l-kısme" de ortakların hisselerini ayırmak için istihdam edilenkassâmın (bölüştürücü) ücretinin ortaklara, hisseleri miktarınca paylaştırılmasıgerektiği görüşünün delillerinden birisinin de "el-ğurmu bi’l-ğunmi" anlayışıolduğunu ifade etmiştir. 111 Bu anlayışı borçlar hukuku açısındandeğerlendirdiğimizde, deyimde geçen "ğurm" kelimesinin borç yükü manasında"külfet" olarak anlaşılabileceği kanaatindeyiz. Borç yükü ve külfetinin de hukukianlamda sorumluluk olduğu zaten açıktır.Kaynak eserlerde "ğurm" ve ondan türeyen kelimeler, genel olarak "borç"kapsamında kullanılmışlardır. Sözleşmeden kaynaklanan borçlar için kullanıldığıgibi tazminat anlamındaki borçlar için de kullanılmıştır. 112 Huraşî, başkasının malınael koyan kimsenin, sırf el koyma sonucu oluşan zararları tazminle mükellef olmabakımından sorumlu olduğunu (dâmin olduğunu) ve bunun "ğurm" ile muhatap olmaanlamına geldiğini; yani zararların borçlusu olduğunu ifade etmiştir. 113 Kâsânî, biraraziyi gasbedip üzerinde ziraatle ilgili çalışmalarda bulunun kimsenin, bu fiilininarazinin kıymetine vermiş olduğu noksanı ödemesi gerektiğini açıklarken bu ödemeiçin "ğurm" kelimesini kullanmıştır. Hemen takip eden cümlede bu ödemenindamânu'n-nuksân (eksiltilenin tazmini veya sorumluluğu) olduğunu ifade etmiştir. 114"Garâmetü'l-mütlefât" tabiri, telef edilen şeylerden sorumluluk veya telef edilenşeylerden doğan zararı tazmin borcu anlamında kullanılmıştır. 115 Hamevî, ĐbnNuceym’in "el-ğarâmâtü’s-sultâniyye" terkibinden, devlet başkanının bir beldeahalisini ödemekle sorumlu tuttuğu vergi borcunu kastettiğini belirtmiştir. 116Kaynaklarda geçen "ğurm" ve "ğarâmet" terimlerinin, kişinin ödemeklemükellef olduğu "borç" veya "malî ceza" anlamlarının yanında, verilmiş olan111 Serahsî, el-Mebsût, XV, 6.112 Gazâlî, ibadet, keffaret ve cezaların dışındaki fıkhî konuları "el-ğarâmât" olarak isimlendirmiştir.Bkz. Gazâlî, Ebû Hamid Muhammed b. Muhammed, el-Mustesfâ min Đlmi'1-Usûl, I-II, Dâru'l-Kütübi’l- Đlmiyye, Beyrut 1413, I, 257. Ayrıca bkz. Şafiî, Ebû Abdillah Muhammed b. Đdris, er-Risale, Thk. Ahmed Muhammed Şakir, Dâru'l-Kütübi'l-Đlmiyye, Beyrut ty., 529-531.113 Huraşî, VI, 130, 131. Aynı konunun devamında 133. sayfada "ğurm" kelimesinin “ayn” borcu içinde kullanıldığı görülmektedir.114 Kâsânî, VII, 154; Konunun devamında 162, 163. sayfalarda da aynı anlamda kullanılmıştır.115 Şirbînî, Muğni’l-Muhtac, III, 320, 321. Ayrıca bkz. Đbn Cüzey, Ebû'l-Kâsım Muhammed b. Ahmedb. Muhammed el-Kelbi, el-Kavânînu'1-Fıkhiyye, Dâru’l-Kütübi’l-Đlmiyye, Beyrut ty, 337;Hamevî, III, 321, IV, 456; Bağdadî, Ebû Muhammed Gıyaseddin Ganim b. Muhammed Ganim,Mecmeu'd Damânât fi Mezhebi’l-Đmam Azam Ebî Hanîfe, Alemü’l-Kütüb, Beyrut 1407/1987, 423.116 Hamevî, III, 321, IV, 456; Bağdadî, Mecmeu'd-Damânât, 423.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!